Hepimiz yapıyoruz ama kalp krizine sebep olabiliyor! Uzmanı uyardı: Su sıcaklığı 15 derecenin altındaysa dikkat!

Beyza Erdoğan – Posta.com.tr / Aniden yükselen sıcaklık seviyeleri hepimizin bunalmasına neden oldu. Özellikle güneşin yakıcılığını derinden hissettirdiği bu günlerde herkes soluğu deniz kıyısında veya havuzlarda aldı. Uzman isim ani sıcaklık değişimleri ile ilgili olarak; “Ani sıcaklık değişimleri solunum sistemi rahatsızlığı olanlarda, kalp ve damar hastalığı hikâyesi olanlarda, yaşlılarda, hipertansiyonu olanlarda, çoklu ilaç kullananlarda problem oluşturabilir.” dedi ve görünmeyen tehlikelere dikkat çekti. Uzman isim, deniz suyu ile ilgili olarak özellikle belli yaş gruplarına ve hastalara karşı çok daha dikkatli olunması gerektiğini dile getirdi ve “Risk havuzlara göre daha düşük olmakla beraber özellikle atıkların döküldüğü bölgelerde deniz suyundan enfeksiyon ihtimali olabilir. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda, bağışıklık sistemi baskılı olanlarda yine açık yarası olanlarda dikkat etmek gerekir.” dedi. Yüzmenin en eğlenceli kısmı belki de doğrudan serin sulara atlamak olarak görülmekte. Ancak uzmanı bu eğlencenin de yıkıcı sonuçları olabileceğine şu sözleri ile dikkat çekti:“Ani soğuk suya dalışlarda damarlarda spazm olabileceği için kalbin yükü artıp bazı hastalarda bu durum sıkıntılı olabilir, özellikle kalp damar hastalığı hikâyesi olanlarda kalp krizini tetikleyebilir. Ciddi ritim bozuklukları gelişebilir. Ama burada ciddi anlamda soğuk sudan bahsediyoruz. 15 derecenin altı gibi. Yine de sıcaklığın arttığı bu günlerde denize yavaş yavaş alışma süresi sonrası girmek özellikle kalp rahatsızlığı olanlar için daha sağlıklı bir seçenek.” Ani sıcaklık değişimlerinde özellikle kalp ve tansiyon hastalarının dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Hale Ünal Aksu, “Her şeyden önce kalp hastalığı hikâyesi olanların mevcut şikâyetleri varsa (yeni başlayan ya da kötüleşen nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı gibi) bu hastalar denize girmeden önce mutlaka doktorları ile görüşmeliler. Yine hipertansiyon hastalarının tansiyon değerleri kontrol altında değilse, yüksek ya da düşük seyrediyorsa, denize girmeden önce hekimlerine danışmalarını öneririm. Eğer hastalarımızın yeni bir yakınmaları yoksa ilaçlarını düzenli kullanıyorlar ve düzenli doktor kontrolünü yaptırıyorlarsa, birtakım sınırlamalara dikkat edip denize girebilirler.” dedi ve dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı: Sıcak havalarda kalp krizlerinin arttığı bildirilmiş. Buna da özellikle sıcakla beraber sıvı kaybının artması, elektrolit ve asit baz dengesinin bozulması ile beraber pıhtılaşmanın artması sebep olarak gösterilmiş. Dolayısı ile sıvı tüketimimize mutlaka dikkat etmeli ve çok uzun süre denizde kalmamalıyız.Güneşin dik geldiği 11:00-15:00 saatleri arasında mümkünse denize girmemeli, güneşlenmemeliyiz. Yemek yedikten hemen sonra denize girmemeli, en az 1 saat beklemeliyiz.Eğer hastalarımız düzenli egzersiz yapıyorsa rahatça yüzebilirler, ancak düzenli egzersiz yapmıyorlarsa önce kısa süreli yüzüp, mesafeyi günden güne artırmalarını öneririm.Mümkünse kalp hastalarının tek baslarına denize girmemeleri, bir yakınlarının eşlik etmesi ve çok açılmayıp denizde kıyıya paralel olarak yüzmeleri daha uygun olacaktır.Son olarak özellikle idrar sokucu gibi birtakım ilaçlar kullanan hastalarımızda sıvı elektrolit dengesi bozulabileceği için olası kas kramplarına karsı da dikkatli olmak gerekir. Körfez’de ikamet eden Ayşe Yanar, İzmir’de girdiği denizde kalp krizi geçirmesi sonucu hayatını kaybetti.Körfez’de ikamet eden Ayşe Yanar (54), tatil için gittiği İzmir Menderes’te serinlemek için denize girdi. Kalp krizi geçiren Yanar’a ilk müdahaleyi yakınları ve çevredekiler yaptı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Menderes Devlet Hastanesine kaldırılan Yanar, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. (İHA) Uzman isim son olarak haberlere konu olmuş bu örnek üzerinden açıklama gerçekleştirdi ve “Hastanın bilinmemekle beraber altta yatan bir kalp damar rahatsızlığı varsa, denizde çok kaldıysa fazla eforla beraber altta yatan hastalık semptomatik hale gelmiş olabilir. Hastanın damarında bir tam tıkanma olmuş olabilir, ya da ölümcül bir ritim problemi gelişmiş olabilir. Bir kardiyomiyopatisi varsa yine eforla ani ölüm gelişmiş olabilir. Bunu otopsi yapmadan ayırt etmek zor.Bir de bizim kanalopati dediğimiz birtakım rahatsızlıklar var, bunların bazılarında özellikle yüzmekle tetiklenen hayatı tehdit eden ritim bozuklukları ve ani kalp ölümleri meydana gelebiliyor. Hastayı ve olayı tam olarak bilmeden yorum yapmak zor tabii. Genel olarak yüzmek sağlıklı bir sportif aktivite olup biz de hastalarımıza öneriyoruz. Dolayısı ile yüzmeden ve denizden korkmamak sadece önlemlerimizi almak gerekiyor.” diyerek sözlerini noktaladı.