Ayrıca, 5 yaşından büyük bir çocukta en az 6 aylık bir kuru dönem olur. Birden ortaya çıkan alt ıslatma sorunun da bu çocuklarda psikolojik ve organik faktörlerin olabileceği göz önüne alınarak dikkatli bir değerlendirme yapılması gerekiyor.
SEBEBİ UYANMA BOZUKLUĞU OLABİLİR
Gece altını ıslatmanın altında yatan nedenlerden birinin uyanma bozukluğu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bilge, "Bu çocuklar normal koşullarda da uyandırılamazlar ve genelde ailelerin, 'Yanında top patlasa uyanmaz' diye tanımladıkları çocuklardır. Uykuda mesane doluluğunu algılayamazlar ya da algıladıkları halde uyanamazlar. Bu durumda çocuğun mesane boşaltımını gündüz olduğu gibi erteleyebilmesi zordur. Ancak çocuğun gelişimiyle birlikte zamanla ortadan kalkar. Gece idrar kaçıran çocuklarda uykudaki fonksiyonel mesane kapasitesinde bir azalma veya mesanenin gece aşırı aktivitesi söz konusu olabilir. Bu çocuklarda gündüz de benzer bir durum söz konusu olabilir, ancak uyku faktörü devreye girdiği zaman altını ıslatma ortaya çıkar. Altını ıslatan çocukların bir kısmında gece idrar miktarı olması gerekenden daha fazladır. Gece uyku öncesi alınan sıvı miktarının fazla olması ya da idrar miktarını azaltan bir hormonun salınımındaki eksiklik olabilir" şeklinde bilgi verdi.
GÜNDÜZ İDRAR PROBLEMLERİ
"Farklı toplumlarda yapılan çalışmalarda 5 yaşındaki 10 çocuktan 2'sinde alt ıslatma tespit edilirken, ülkemizde ise yaklaşık 1 milyon çocukta gece alt ıslatma olduğu düşünülüyor" bilgisini veren Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Sılay, "Daha sık rastlanan gündüz idrar problemleri ise, okul çağındaki her 4-5 çocuktan birisinde görülüyor." dedi.
İşeme problemlerinin, gündüz altını ıslatma, aniden idrara sıkışma, sık idrara gitme, yetişemeden damla damla kaçırma veya idrar tutma manevraları olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sılay, "İdrar tutma manevrası annelerin çok iyi bildiği, çocuğun tuvalete gitmemek için bacaklarını çapraz yapması, çömelmesi ya da eliyle cinsel organını sıkıştırarak tuvalete gitmekten kaçınması durumlarıdır. Bu hareketler 5-6 yaşlarından sonra görülmemesi gereken durumlar ve işeme bozukluğu olarak değerlendiriliyor." uyarısında bulundu.