Herkes tadına bayılıyor ama bir kaşığıyla ne iltihap kalır ne yara!

Tahin, Orta Doğu’dan dünyaya yayılmış harika yiyeceklerden biri. Dünyanın dört bir tarafında hem sade olarak yenilebilen hem de yiyeceklere katılan tahin, ülkemizde en çok Anadolu’nun şifası pekmezle karıştırılarak yeniyor. Tahin, öğütülmüş susam tohumlarından elde edilen bir karışımdır. Tahin, lezzetiyle ön plana çıkıyor olsa da tahinin faydalarını öğrenince daha çok seveceksiniz! Tahin, en besleyici besinlerden biri. Lezzeti damak çatlatan tahinin faydaları da saymakla bitmiyor.Kavrulmuş, öğütülmüş susam tohumlarından yapılan bir hamur olan tahin; hafif, cevizli bir tada sahip. Humusun, tahin pekmez ikilisinin süper bir bileşeni olan tahin, dünya çapında birçok yemekte, özellikle Akdeniz ve Asya mutfağında yaygın olarak kullanılıyor. Osmanlı usulü bazı patlıcanlı mezelerde veya kahvaltı gibi öğünlerde yemeklik kullanımlarının yanı sıra tahin, sağlık açısından da çok çeşitli faydalar sunuyor. İşte tahinin sağlığa 9 faydası. Tahin sağlıklı yağlar, vitaminler ve minerallerle doludur. Aslında, sadece 1 yemek kaşığı (15 gram), bazı besinler için günlük ihtiyacın %10'undan fazlasını sağlar. Bir yemek kaşığı (15 gram) tahin şunları içerir:Kalori: 90 kaloriProtein: 3 gramYağ: 8 gramKarbonhidrat: 3 gramLif: 1 gramTiamin: Günlük İhtiyacın %13'üB6 vitamini: Günlük İhtiyacın %11'iFosfor: Günlük İhtiyacın %11'iManganez: Günlük İhtiyacın %11'i Tahin, her ikisi de kemik sağlığında hayati rol oynayan büyük bir fosfor ve manganez kaynağı. Ayrıca enerji üretimi için önemli olan tiamin (B1 vitamini) ve B6 vitamini bakımından da son derece zengin. Ek olarak, tahin içindeki yağın yaklaşık %50'si tekli doymamış yağ asitlerinden geliyor. Anti-inflamatuar özelliklere sahip bu yağlar kronik hastalık riskinin azalmasına yardımcı oluyor. Tahin, vücudunuzdaki serbest radikal hasarını önlemeye yardımcı olan ve hastalık riskinizi azaltabilen lignanlar adı verilen antioksidanlar içeriyor. Serbest radikaller kararsız bileşiklerdir. Vücudunuzda yüksek seviyelerde bulunduklarında dokulara zarar verebilir ve tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve bazı kanserler gibi hastalıkların gelişimine katkıda bulunabilirler. Tahin, bazı test tüpü ve hayvan çalışmalarında umut verici antioksidan potansiyeli gösteren bir bileşik olan lignan sesamin açısından özellikle yüksektir. Örneğin, kanser riskinizi azaltabilir ve karaciğerinizi serbest radikal hasarından koruyabilir. Susam tohumları tüketmek, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi belirli durumların riskini azaltabilir. Bunu yapmak, yüksek kolesterol ve trigliserit seviyeleri de dahil olmak üzere kalp hastalığı risk faktörlerinizi azaltabilir. Susam tohumları, kalp hastalığı için risk faktörlerini ve tip 2 diyabet geliştirme riskini azaltabilir. Tahin ve susam tohumları içerdikleri güçlü antioksidanlar nedeniyle antibakteriyel özelliklere sahip olabilir. Aslında, bazı Orta Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinde susam yağı diyabetle ilişkili ayak yaraları için evde çare olarak kullanılmaktadır. Susam tohumu ekstraktının antibakteriyel kapasitesi üzerine yapılan bir çalışmada, araştırmacılar, test edilen ilaca dirençli bakteri örneklerinin %77'sine karşı etkili olduğunu buldular. Tahin içindeki bazı bileşikler yüksek derecede anti-inflamatuardır. Kısa süreli iltihaplanma, yaralanmaya karşı sağlıklı ve normal bir yanıt olsa da, kronik iltihaplanma sağlığınıza zarar verebilir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, sesamin ve diğer susam tohumu antioksidanlarının yaralanma, akciğer hastalığı ve romatoid artrit ile ilgili iltihabı ve ağrıyı hafifletebileceğini keşfetti. Sesamin ayrıca, hava yolu iltihabı ile karakterize bir durum olan astım için potansiyel bir tedavi olarak hayvanlarda incelenmiştir. Tahin, bu güçlü antioksidanları içerir, ancak çok daha küçük miktarlarda. Ek olarak, susam tohumlarının insanlarda iltihabı nasıl etkilediğini tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Tahin, beyin sağlığını iyileştirebilecek ve bunama gibi nörodejeneratif hastalıklara yakalanma riskinizi azaltabilecek bileşikler içerir. Susam tohumu antioksidanları kan-beyin bariyerini geçebilir, yani kan dolaşımınızı terk edebilir ve beyninizi ve merkezi sinir sisteminizi doğrudan etkileyebilir.