Rawden’ın macerası her gittiği ülkede heyecan verici ve beklenmedik sürprizlerle doluydu. Bu yolculuk boyunca kurtların istila ettiği Bulgar ormanlarında çakallara bakmaktan Amsterdam'da eğlenmeye pek çok macera barındırıyor. Sadece bir ay içinde, tüm zorluklara meydan okuyarak ve seyahatin banka hesaplarını sıfırlamak zorunda olmadığını kanıtlayarak devasa mücadelesini tamamladı. Günlük hayatın durgunluğundan ve rutinlerinden kurtulma isteğiyle yola çıkan Rawden, ABD’de yapılan benzer yolculuklardan ilham aldığını söyledi. Bunun üzerine dillerini bilmediği ülkeleri de rotasına katarak bu meydan okumayı bir üst seviyeye taşımış oldu. Genç yaştan itibaren bir macera tutkunu olan Rawden, dünyaya gözlerini Kenya’da açtı. Babasının işi sebebiyle pek çok ülke gezen Rawden, çocukluğunun büyük bir kısmını ise İspanyol Dağları’nda geçirdi. Hayatta kalma becerileri oldukça üst seviyede olan Rawden, pandemi esnasında Endonezya’nın ücra bir adasında mahsur kaldı. Buradaki şartlara kısa sürede uyum sağlayan Rawden, kendi yaptığı mızrakla balık avlamaktan taşları sürterek ateş yakmaya kadar pek çok beceriye sahipti. Rawden’ın yola çıkmasındaki amaç ise bir Türk yetimhanesine giderek burada kendi sürdürülebilir yiyeceklerini yetiştirmelerine yardımcı olmaktı. Rawden’ın yolculuğu, çocuklara bitki yetiştirme ve besleme konusunda değerli beceriler öğretmeyi amaçladığından bu yolculuk çok daha derin bir manaya sahip oldu. Rawden’ın akılalmaz yolculuğu kendisini iskelenin altında kamp yaparken bulduğu Weymouth'ta başladı. Yanında sadece bir kuruş bulunan Rawden, ticaret yapmak için becerikliliğini ve girişimci ruhunu kullandı. Rawden, her biri bir kuruş karşılığında turistlere su şişeleri satmaktan örümcek yengeçleri yakalayıp bir Çin restoranına satmaya kadar, yavaş yavaş yolculuğuna devam edecek kadar para biriktirmeye başladı. Avrupa kıtasında ise ilk durağı Amsterdam oldu. Burada çöp kutularından iade edilebilir şişeler toplayıp tezgahtarlık işleri yaptı. Buradan otostopla Almanya’ya gitti ve burada Bavyera'da bir balıkçılık festivalinde çalıştı ve karşılığında bedava yiyecek ve içecek aldı. Macerasına devam eden Rawden, daha fazla iade edilebilir şişe toplayarak Çek Cumhuriyeti'ne geçip Prag'a geldi. Yolculuk, Bükreş ve Bulgaristan'ı da kapsadı. Rawden’ın bu macerası her zaman iyi ve kolay geçmemişti. Kendine göre büyük zorluklar aşmak durumunda kaldığı anlar da oldu. Tuna nehri boyunca 200 kilometre kanoyla giden Rawden, yiyeceği ve suyu biterken açlık ve susuzlukla da sık sık mücadele etme durumunda kaldı. Yolculuğu boyunca yaşadıklarını YouTube kanalında yayınlayan Rawden’ın sürdürülebilir yaşam ve yaşam maliyeti krizi hakkında farkındalık yaratma arzusu, kazandığı her yeni abone için bir tohum bağışlama sözü vermesine yol açtı. Rawden, İstanbul Boğazı’ndan Avrupa kıtasına baktığında, içinde bir başarı ve coşku duygusu hissetmişti. Yolculuk onu hem fiziksel hem de zihinsel olarak sınırlarını zorlamış, bir adrenalin patlaması ve bir duygu seli yaşatmıştı.