İsmail Hakkı Dümbüllü, Kel Hasan'dan devraldığı meşhur kavuğu, 1968'de Hababam Sınıfı ile milyonların gönlüne taht kuran oyuncu Münir Özkul'a devretmişti. Özkul ise 1989'da Ferhan Şensoy'a verdi. Ferhan Şensoy 27 sene boyunca elinde tuttuğu kavuğu, 2016 yılında kendisinden 8 yaş küçük tiyatrocu Rasim Öztekin'e devretmişti. İşte o kavuğun hikayesi... Kel Hasan Efendi Kavuğu “Türk Tiyatrosu”nun güldürü geleneğinin nişanesi sayılıyor. Kel Hasan Efendi Kavuk’u öğrencisi İsmail Dümbüllü’ye devretmişti. İsmail Dümbüllü ise bir dönem geleneksel tiyatro ile ilgilenen sinema sanatçısı Münir Özkul'a devretmişti. Dümbüllü, Özkul’u 1967-1968 yılları arasında Arena Tiyatrosu’nda ‘Kanlı Nigar’ piyesindeki ‘Kavuklu’ rolünde izlemişti. 1968 yılında Özkul’un yeteneğinin nişanesi olarak bir törenle Kavuk’u devretmişti. Özkul ise Kavuk’u 1989 yılında Ferhan Şensoy'a devretmişti. Tiyatro sanatçısı Ferhan Şensoy, İsmail Dümbüllü'nün Münir Özkul'a devrettiği, Hasan Efendi'nin kavuğunu, 2016 yılında tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Rasim Öztekin'e devretmişti. Beyoğlu'ndaki Ses Tiyatrosunda düzenlenen törenle kavuğu devreden Şensoy, 1980'de Ortaoyuncular'ı, 1981'de de kendi üslubunda oyuncular yetiştirmek üzere Nöbetçi Tiyatro'yu açtığını söyleyerek, Rasim Öztekin'in Nöbetçi Tiyatro'ya ilk katılanlardan biri olduğunu söylemişti. Ferhan Şensoy'un elini öperek ve Şensoy'a sarılarak kavuğu devralan Öztekin de Şensoy'un çırağı olmaktan gurur duyduğunu söylemişti. 2016 yılından beri Rasim Öztekin'de bulunan Dümbüllü Kavuğu, 2020 yılında oyuncu Şevket Çoruh'a teslim edildi. Kavuğu aldıktan 3 ay sonra kalp rahatsızlığı nedeniyle sahnelere uzak kaldığını ve bu nedenle en mağdur kavuklu olduğunu belirten Rasim Öztekin, kavuğu düzenlenen törenle Şevket Çoruh'a teslim etti. Türk tiyatro ve sinemasının usta oyuncusu Rasim Öztekin, geçen mart ayında kalp krizi geçirmiş ve tedavi gördüğü hastanede hayanı kaybetmişti.. Sosyal medyada Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin'in fotoğrafları paylaşıldı. Rasim Öztekin’in vefatının ardından Ferhan Şensoy, şöyle demişti:Bir gün ben de uçup geleceğim gökyüzüne. Buluşuruz gökyüzünde neşeli bir meyhanede.