NELER YAPILMALI?
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü’nden Prof. Dr. Tarık Tuncay, konuya ilişkin Milliyet’e yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Bir annenin çocuklarını evde kilitleyip gitme kararı, çoğu zaman çaresizlikle alınmış bir karardır ve böyle bir eylem, bireysel bir yetersizlik kadar, destekleyici sistemlerin eksikliğine ve sosyoekonomik engellere de işaret ediyor. Türkiye’de sosyal hizmetlerin, çocukları koruma pratiğinin merkezinde bakanlık görünüyor ama yerel yönetimlerin de sorumlulukları var. Kanunlara göre kadın konukevleri, gündüz bakım evleri açmalılar. Anne dışarıya çıktığında çocuğunu bakım merkezine bırakabilmeli. Ücretsiz, düşük ücretli gündüz çocuk bakım merkezlerini çoğaltmalıyız. Çocuk koruma ekiplerinin niceliksel olarak yeterli olmadığını görüyoruz. Destek uyguladığımız aileleri sıklıkla izlemeliyiz.”
‘ALINMASI UYGUN DEĞİL'
Prof. Dr. Tuncay, uluslararası literatürde yer alan “yeterli ebeveynlik” kavramına değinerek, “Anne ‘vasat’ ama çocuğuna belirli ölçüde sevgi, ilgi, şefkat gösterebiliyorsa en iyi kurulaşa nazaran tercih edilir. Yeterince ebeveynlik yetiyor. O şefkat kurumda verilemiyor. Diğer türlü en büyük kötülüğü yapmış oluruz” dedi. Tuncay “Eğer çocuğa bir kötü muamele yoksa, açık veya üstü örtülü istismar, ihmal yoksa çocuğun anneden zorla alınması evrensel hukuk ilkeleri açısından uygun değil” değerlendirmesinde bulundu.