PROF. DR. ŞÜKRÜ ERSOY: BU İŞİN ŞAKASI YOK
Prof. Dr. Şükrü Ersoy da şu bilgileri paylaştı:
Malum İzmir bir deprem bölgesi. Dolayısıyla İzmir’in her tarafında faylar var. Marmara gibi değil, çok sayıda fay var. Bu faylarda yıkıcı bir deprem meydana gelmedi ama gelmeyeceği anlamına da gelmiyor. 4 üzerindeki depremler insanlar tarafından hissedilip, kaygıya neden olabiliyor. Alüvyon zeminler depremi daha büyük hissettirir. Yapılarda hasarlara neden olabiliyor. 4,9’luk depremin bir binayı yıkması, zarar vermesi mümkün değil fakat sarsıntıyı olduğundan daha fazla hissettirir.
Ülkemizde 5.0’e varan depremler zarar verebiliyor. Bu şiddette depremlerde binanın zarar görmesi için malzemesinin çok kötü olması gerekiyor. Genellikle bunu kırsal kesimlerde yaşıyoruz ama Batı’da bu büyüklükteki depremlerde zarar görmemiz çok affedilir bir şey değil. Bu, yapısal stok açısından çok hazır olmadığımızı gösteriyor. Bu işin şakası yok. 2020 örneğinden konuşacağımız gibi, modern binalar bile 6,9’luk depremde hasar görmüş, yıkılmıştı. Deprem aniden gelebiliyor. Yapısal stoğumuzu çok iyi hazırlamamız gerekiyor ve her an hazır olmak adına çalışmaları sürdürmemiz gerekiyor. Daha büyük deprem gelir mi gelmez mi kehanetinde bulunamayız, spekülatif yaklaşım olur. Bir süre daha artçılar olabilir. Ama 4,9’luk depremin artçılarının 4.0’ü geçmemesi gerekir.