Yunanistan'ın İskeçe kentinde yaşayan Mehmet Selvili, Türk-Yunan mübadelesiyle 1916 yılında Türkiye’ye geldi. İddiaya göre Hilmi, Mustafa, Emine, Seher, Hakkı ve Osman Nuri adında 6 çocuğu bulunan Mehmet Selvili, sadece yanında en büyük çocuğu Hilmi'yi getirdi. İzmir'in tanınmış ailelerinden Mehmet Selvili hayattayken, diğer çocuklar da peyderpey Türkiye'ye geldi. Bu 5 çocuk da Türkiye Cumhuriyeti kimliğini aldı. Ancak, iddiaya göre 5 çocuk Mehmet Selvili'nin nüfusuna kaydolmadı. İlk olarak Mehmet Selvili, yaşamını yitirdi. Tüm mirası ise nüfusta kayıtlı olan mirasçısı Hilmi Selvili'ye kaldı. Selvili'nin çocukları olduğu öne sürülen 5 çocuk da belli aralıklarla hayatını kaybetti. Bu 5 çocuktan 4'ü de geriye bir varis bırakmadı. Çocuklardan Osman Nuri Selvili'nin mirasçısı olarak geriye ise 1980 yılında evlat edindiği Esen Gül Berker kaldı. Esen Gül Berker, kendisini evlat edinen babasının mirasta hakkı olduğu gerekçesiyle nüfus idaresine geçen ocak ayında Avukatı Hüseyin Ercüment Değer aracılığıyla dava açtı. İzmir ve Çeşme'de bulunan plaza ve diğer taşınmaz mallar dahil, yaklaşık 2,5 milyar TL'lik mirası belirleyecek davanın ilk duruşması İzmir 13 Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 7 Şubat'ta görülmeye başlandı. 3 Nisan'da görülen 2'nci duruşmadan sonra karşı taraf, Osman Nuri Selvili'nin amcaları olmadığını iddia etti. Avukat Hüseyin Ercüment Değer ise hem ölüm ilanlarında hem de aile fotoğraflarında, Osman Nuri Selvili'nin diğer kardeşlerinin yer aldığını, yaşamlarının son gününe kadar sıklıkla bir araya gelerek aile birliğini devam ettirdiklerini söyledi. Hakim ise Hilmi Selvili, Mustafa Selvili ve Osman Nuri Selvili'nin mezarlarında fethi kabir işlemi uygulanmasına karar verdi. Ancak 28 Haziran'da yapılacak mezar açma ve DNA örneği alma işleminin yapılmasına birkaç gün kala, Zeynep Selvili’nin içinde bulunduğu Selvili ailesinin mevcut mirasçıları duruma itiraz etti. Bunun üzerine mahkeme, beyanda bulunmaları için yeni duruşmaya kadar izin verdi. Davanın bugün görülen 3'üncü duruşmasına davacı Esen Gül Berker ile taraf ve ilgili kişilerin avukatları katıldı. Davada ilk söz verilen Berker'in avukatı Hüseyin Ercüment Değer, Hilmi Selvili mirasçılarına, Osman Nuri Selvili'nin, Hilmi Selvili'nin kardeşi olduğunu kabul edip etmediklerini sormak istiyorum dedi. Bunun üzerine Hilmi Selvili'nin mirasçılarının vekili ise Hilmi Selvili'nin Osman Nuri adında bir kardeşi yoktur yanıtını verdi. Bu sırada hakim, Taraf teşkili sağlandıktan sonra fethi kabir yapılacak dedi. Hilmi Selvili'nin mirasçılarının vekili, reddihakim talebinde bulunup, Davada taraf teşkilinin sağlanması, taraflara savunma ve delillerini sunmaları için süre verilmesi ve toplanacak delillerin hangileri olduğu konusunda ara karar yazılması sırasında delillerin toplanması için yer verilmesi gerekirken, henüz bu aşamaya gelinmeden taraf teşkili dahi sağlanmadan 'Fethi kabir yapılacak' denilmesi, evvelce de 'Taraf teşkili hakkındaki konu ile ilgili olarak müvekkillerden bahisle dahili davalı olun ki istinaf ve temyiz hakkınız bulunsun' da dendiği nazara alınarak sayın mahkemenin tarafsızlığı konusunda şüphe duymuş bulunduğumuzdan reddihakim talebimiz bulunmaktadır dedi. Bunun üzerine hakim, reddihakim talebinin karara bağlanması için talebi üst mahkemeye gönderdi. Duruşmada Hüseyin Ercüment Değer, Hilmi Selvili ve Osman Nuri Selvili'nin mezar yerinin değiştirilmesi konusunda şüphelerinin bulunduğunu, kabirlerde önlem alınmasını talep etti. Hilmi Selvili'nin mirasçıların vekili, talebe itiraz edip, Mezar yerinin taşınması mümkün değildir. Şüphe yersizdir dedi. Ara kararını açıklayan hakim, bu aşamada bir işlem uygulanmaya yer olmadığına karar verip, davayı erteledi.