İlk olarak Eski Mısır'da ortaya çıkan rimel, 1917 yılında Eugene Rimmel tarafından paketlendiğinde daha geniş kitlelere ulaşma şansı buldu. Günümüzde makyaj çantalarının olmazsa olmazı haline gelen rimel, bazen fırça stilleri bazense boya oranıyla birden fazla gruba ayrılıyor. Birçok kadın rimelsiz bir gün geçirmeyi hayal bile edemezken, çok az kişi rimelin nasıl yapıldığına dair yeterli bilgiye sahip. YouTube'da 5 milyona yakın abonesi bulunan Science Channel isimli kanalın içeriğini paylaşan Daily Mail, rimel üretim sürecine dair çarpıcı detaylar verdi. Videoda maskaranın balmumu, su, pigment ve bağlayıcılar olmak üzere 4 temel içerikten oluştuğu belirtildi. Ancak formülasyonlar üreticiye göre değişmekle birlikte, hemen hemen her maskara, yağda ve suda çözünen bir fazdan oluşuyor. Yağ fazını hazırlamak için bir teknisyen, dört farklı balmumu türünü birleştiriyor. Bunlar karnauba mumu, kandelilla mumu, balmumu ve gliserol stearat olmak üzere farklı gruplara ayrılıyor. Sonrasında teknisyen, kirpikleri şekillendiren ve maskaraya pürüzsüz bir doku kazandıran sıvıya E vitamini ekliyor. Maskarayı suya dayanıklı hale getirmek için ise Pelemol D-2000 adı verilen kimyasal bir bileşik ekleniyor. Karışım daha sonra ısıtılıyor ve balmumu erimeye başladığında karıştırılıyor. Bu kombinasyon kirpikleri parlak bir filmle kaplayan yarı sıvı bir jelin ortaya çıkmasına katkı sağlıyor. Bu adım devam ederken, teknisyen suda çözünen fazı ayrı olarak hazırlıyor. Bir emülgatör eklenmeden önce soğuk suyun ısıtılmasıyla yapılıyor. Maskarayı siyah yapmak için ise kozmetik sınıfı siyah demir oksit pigmenti sıcak suya ekleniyor ve karışım uygun şekilde karıştırılıyor. Maskara paketlenmeye hazır olmadan önce bir dizi kalite kontrol testinden geçmesi gerekiyor. Öncelikle, ürünün çok akıcı veya yapışkan olmadığından emin olmak ve kalınlığını ölçmek için viskozimetre adı verilen bir makine kullanılıyor. Maskaranın üretim sürecine dair bilgilerin yer aldığı video, 300 binden fazla izlenme aldı. Kullanıcılar, ''Bu resmen kimyasal çorba'' ve ''Her gün gözlerimize sürdüğümüz şeyin içeriği üzdü'' şeklinde yorumlarda bulundu. Dermatoloji Uzmanı Dr. Fülya Göksu, cilde kullanılan sahte makyaj ürünlerinin tehlike saçtığına dikkat çekti. Fülya Göksu, ''Maalesef bu bir yara, toksik etki oluşturabilir hayatı tehdit edici bir boyuta gelebilir. O ucuz gibi görünen şeyler aslında çok pahalı çünkü kişiler sağlıkları olumsuz etkilenerek ödüyorlar. Her şeyin sahtesini yapmak mümkün, barkodlarını kontrol ederek güvenilir yerlerden alınmalı'' ifadelerini kullandı.