Kastamonu'da hasadı yapılacak! Kiloları cayır cayır verdiriyor: Kas kütlesini artırıyor, ideal kiloya ulaşmaya yardımcı oluyor

Kastamonu'nun İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda yetiştirilen ve buğdayın atası olarak bilinen coğrafi işaretli ürün siyez buğdayının ekimine başlandı. Bölgede “kabulca”, “kaplıca” veya “Hitit bulguru” olarak da bilinen siyez buğdayının ekimi, kar yağışı öncesinde çiftçiler tarafından gerçekleştiriliyor. Hiçbir kimyasal madde kullanılmadan ekilen siyez buğdayı, sulanmadan ve hiçbir gübre kullanılmadan, kar suyuyla yetişiyor. Ağustos ayında da hasadı yapılan siyezden aldıkları rekolteden ve vatandaşların gösterdiği ilgiden büyük memnuniyet duyan ilçedeki çiftçiler, üretimi arttırmayı hedeflediklerini söyledi. İhsangazi ilçesinde ailesi ile birlikte siyez yetiştiren Sebahattin Ciğerci, siyezi katma değerli ürünlere dönüştürerek sattıklarını belirterek, “2024-2025 sezonunun siyez ekimini yapıyoruz. Ben yaklaşık 90 dönüm alanda siyez ve kıraçka buğdayı ekmekteyim. Bunları kendimiz değerlendiriyoruz. Hasadını yaptıktan sonra bunu ayırıp siyez unu, siyez makarnası, siyez eriştesi gibi çeşitli ürünler yapmaktayım. Yaptığımız bu ürünlerle ekonomiye katkı sağlıyoruz. Şu anda şartlar ekim için çok iyi. Allah izin verirse bol kazançlar elde ederiz” dedi. Atalarından kalan ve uzun süredir atıl vaziyetteki tarlaları siyezle buluşturan genç çiftçi Yasin Ciğerci de daha erken hasat yapabilmek ve nemden faydalanmak için sonbaharda ekim yaptıklarını belirterek, “Bugün siyez buğdayızı tarlayla buluşturuyoruz. Siyezimizi ekmeden önce taşını toprağını ayırıyoruz. Neden bunları ayırdığımızı sorarsanız, siyez buğdayımızın içinde yem bitkisi olmamasını istiyoruz. Bizim için çok önemli bir ürün. Biz siyezi Nisan ayında da toprakla buluşturabiliyoruz. Ancak biz Ekim ayında ekiyoruz” diye konuştu. Yetiştirdikleri siyezden çeşitli ürünler yaptıklarını ve Türkiye'nin her yerinden büyük ilgi gördüğünü kaydeden Yasin Ciğerci, “Bugün babam ile birlikte tarladayız. Siyez buğdayı tarla ile buluşturuyoruz. Ekim için bugünü seçmemizin sebebi ise siyezin nemi çok sevmesi. Siyez, sabahki nemin üzerine düşmesi ile toprağa tutunabiliyor. Bu da biz çiftçiler için çok önemli. Allah nasip ederse de Ağustos ayında hasadını yapacağız” şeklinde konuştu. Gençlere seslenen Ciğerci, “Genç arkadaşlara, çiftçilik yapmak isteyenlere seslenmek istiyorum. Herkes toprağına sahip çıksın, toprağının değerini bilsinler. Kimse ‘ben yapamıyorum' demesin. Herkes kendi bölgesindeki tarımsal ürünlere sahip çıkmalı. Ben de siyez buğdayına sahip çıkıyorum. Bu konuda çok şanslıyım, çünkü ailem yanımda” ifadelerini kullandı. Siyah, tam tahıl bir buğday türü olan siyez, besin değeri yüksek ve sağlıklı bir gıda kaynağıdır. İlk olarak Anadolu’da yetiştirilen siyez buğdayı, günümüzde özellikle organik tarım yapan çiftçiler tarafından tercih edilmektedir. Siyez buğdayının en önemli faydalarından biri, yüksek lif içeriğidir. Lif, sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur, bağırsak hareketlerini düzenler ve tok kalma süresini uzatır. Bu sayede kilo kontrolüne destek olur ve kabızlık gibi sindirim sorunlarını önleyebilir. Siyez buğdayı, glüten içeriği açısından da dikkat çeken bir besindir. Geleneksel buğdaya kıyasla daha düşük glüten oranına sahip olması, glüten hassasiyeti olan bireyler için daha tolerable bir alternatif olmasını sağlar. Ancak tamamen glüten içermediği unutulmamalıdır. Siyez buğdayı, glüten hassasiyeti olanlar için kullanışlı bir seçenek sunarken, diğer tahıllara göre daha az işlenmiş bir formda bulunması da besin değerinin korunmasına yardımcı olur. Aynı zamanda siyez buğdayı, zengin bir vitamin ve mineral kaynağıdır. Özellikle B vitaminleri, demir, çinko ve magnezyum açısından zengindir. Bu besin ögeleri, enerji üretimi, bağışıklık sistemi sağlığı ve genel vücut fonksiyonlarının düzgün çalışması için gereklidir. Siyez buğdayının içerdiği antioksidanlar, hücrelerin serbest radikallerden korunmasına yardımcı olarak, yaşlanma sürecini yavaşlatabilir ve çeşitli hastalıklara karşı koruma sağlar. Siyez buğdayının bir diğer önemli faydası da çevre dostu bir tarım uygulaması olmasıdır. Organik yöntemlerle yetiştirilen siyez, toprak sağlığını korur ve biyolojik çeşitliliği artırır. Ayrıca, kimyasal gübreler ve pestisitler kullanılmadığı için doğaya zarar verme riski oldukça düşüktür. Bu durum, hem sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekler hem de tüketicilere sağlıklı bir gıda seçeneği sunar.