HAKKINDA NELER DEDİLER?
Türk gazeteci, akademisyen ve yazar Türker Alkan, Radikal'deki köşe yazısında Kemal Sunal'dan şöyle bahsediyordu:
Kemal Sunal'ı başarıya ulaştıran ve halkın sevgilisi yapan tip, saf gözüken ama yeri gelince bir çarıklı erkân-ı harp kurnazlığı sergileyen; korkak görünen ama sırasında çok cesur olabilen; sömürülen ama zamanı gelince kendini sömüreni pes ettirecek yetenekleri olan; güreşte altta olmasına aldırmadan mücadelesini sürdüren bir karakterdi. Ayakları yere basardı. Uyumsuz, yabancılaşmış, şımarık, gösteriş düşkünü olan kişilere karşı sıradan insanların duyduğu tepkileri dile getirirdi. Filmlerinin bu kadar tutulması için bütün bunlar yeterli değil midir?
Türk sosyolog, iletişim bilimcisi ve çevirmen; bir dönem Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi dekanı olan ve 2018 yılında kaybettiğimiz Prof. Dr. Ünsal Oskay, Kemal Sunal sineması için şunları söylemişti.
Meddah, orta oyunu, Hacivat ve Karagöz çizgisinin devamıydı onun filmleri. Amaç: İğneli laflar söyleyerek sistemi eleştirmek ve halkın düşüncelerini en düzgün biçimde aktarmak... Türkiye'nin modernleşme sürecinin sonucudur. Modernleşme adına çok büyük maliyetler ve bedeller ödenmiştir. Birçok kişi şehirlere göç etmiş, geriye kalanlar ise yurtdışının yolunu tutmuştur. Bu dönemde ortaya Kemal Sunal çıktı ve halkın sesine tercüman oldu. Özelliği şudur: Sistemi eleştirirken, sistemin içinde kalmayı başarmıştır. Hiçbir zaman ne sistem tarafından dışlanmıştır ne de sistemi tanımazlıktan gelmiştir. Sınırı çok güzel çizmiştir. Örneğin aptalı ve sıradan insanı oynarken suçlu olarak hep kendini eleştirmiş ve bunu yaparken de hiçbir zaman müşterisiz kalmamıştır.
Sinema Eleştirmeni Tunca Aslan da Kemal Sunal sinemasını şu şekilde anlatıyordu:
Üç değişik Kemal Sunal vardı... Hababam Sınıfı filmleriyle başlayan süreçteki 'tipik'; televizyon dizilerindeki 'atipik' ve Polizei'den Abuk Subuk Bir Film'e, Düttürü Dünya'dan Katma Değer Şaban'a açılan, sinemamızın yüzakı filmlerinden oluşan yelpazedeki gerçek 'sanatçı' Kemal Sunal.
Onun sinemasında yönetmen koltuğunda çok önemli isimler vardı; Zeki Ökten, Atıf Yılmaz, Ertem Eğilmez, Kartal Tibet, Memduh Ün, Şerif Gören! Kalbi izin verseydi çok daha fazla sanat filmi çekme fırsatı olacaktı...