Bağırsaklardaki mikrobiyota adı verilen bakterilerin kısa zincirli yağ asitlerinden doygunluk hissi veren hormon yapımından, kanser önleyici ve bağışıklık güçlendirici etkileri olan madde yapımına kadar kilit mekanizmalarda rol oynadığının bilindiğini ifade eden Prof. Dr. Esen, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunun ötesinde bağırsakta bulunan bu bakteriler ihtiyacı olan ‘karbon’ molekülünü bitkisel karbonhidrattan alamazsa hemen yakınındaki bağırsak duvarındaki tabakadan alır ve böylece bağırsağı koruyan bu bariyerde hasar meydana gelip geçirgen bağırsak adı verilen durum ortaya çıkar. Ketojenik diyetlerdeki gıdaların doymuş yağ ve kolesterolden zengin, kimyasal kalıntı, oksidasyon ve iltihabı artırıcı madde içeriği yoğun olmaktadır.”