Kırmızı Oda'da herkesin aklında aynı soru var! Dizi Postası 21-28 Eylül 2020

Kıyasıya rekabetin yaşandığı televizyon dünyasında kendine yer etmiş dizilerin ‘EN’leri ile huzurlarınızdayım. Bu haftaya; izlerken göz yaşlarına boğulduğumuz, gerçek hikayeleriyle derinden etkilendiğimiz iki dizi damgasını vurdu. Masumlar Apartmanı'nda Han'ın büyük sırrı ortaya çıkarken; Kırmızı Oda'da Meliha'nın kızı Melek ile ilgili meraklar tavan yaptı. Alya ile ilgili ortaya çıkan gerçek ise şok etkisi yarattı. Televizyon ekranlarından evlerimize konuk olan; biraz yüreklerimize biraz da ruhumuza dokunan, kimi zaman güldüren kimi zaman da ağlatan ama en önemlisi duygularımıza sihirli bir değnek gibi dokunan dizilerin sosyal medyada en çok konuşulan sahnelerini gururla sunarım… Sloganımız “Dizin kadar konuş” olsun😊 İşte bu haftanın “En”lerinin Twitter’daki yansımaları… Elif Demirtaş Bilir / elif.demirtas@posta.com.tr

Cuma gününün rengi kırmızı!
Bu hafta da geçen hafta olduğu gibi cuma gününe yine Kırmızı Oda damgasını vurdu. Karakterlerin yanı sıra oyuncuların performansları da tabiri caizse ayakta alkışlandı. #KirmiziOda #KırmızıOda #Alya #Meliha # #MelisaSoezen #EvrimAlasya hashtag'leri birbirleriyle yarıştı.

Alya hikayesiyle tüyleri diken diken ederken, karaktere hayat veren Melisa Sözen oyunculuğuyla yine kendine hayran bıraktı. Alya’nın taktığı tokanın hikayesi ise izleyiciyi göz yaşlarına boğdu. Alya'nın hikayesini anlattığı anlar kelime kelime Twitter'da paylaşıldı. Kırmızı Oda'da söylenen her söz de slogan oldu dilimizde.

İlginç gerçek ortaya çıktı
Gerçek hayat hikayelerini anlatıldığı kitaplardan esinlenerek hazırlanan dizileri izleyen sosyal medya kullanıcıları, kimsenin bilmediği bir detayı da ortaya çıkardı. Olaya bakın!

Alya'nın final yapan İstanbullu Gelin dizisinde Süreyya ve Faruk'un kızını oynayan Yaz olduğu ortaya çıktı. Yani Alya'nın hikayesi istanbullu gelinin orjinal hikâyesiymiş ve Alya aslında Yaz'mış.

Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nun 'Hayata Dön' kitabından uyarlanan dizide başrolü oynayan Süreyya karakteri kitapta şizofrendi ve kızı Yaz'a psikolojik ve fiziksel şiddet uyguluyordu. Ancak İstanbullu Gelin'de Süreyya'nın bu durumu anlatılmamış.
Kafalar karıştı değil mi? Benim de! Doğduğun Ev Kaderindir dizisinin yeni bölümüyle kafalarımız daha da çok karışacak. Diziler arası ışınlanıyoruz. Siz yine de mendillerinizi istifleyin. Çünkü her bir karakterin hikayesi ayrı bir dram. Bu hafta biraz daha fazla dağılacağız.
Bu çok önemli bilgiyi de aktardıktan sonra yeniden Alya'ya dönelim...

Alya'nın “Tokayı takarken acıdı ama olsun babam bana dokundu.” sözlerine kalbimizi bıraktık. Kendisini değersiz hisseden, yeterince sevgi görmeyen ve sürekli itilip kakılan bir kız çocuğunun sözleriydi bunlar. Kimilerine göre sadece bir “toka” ama Alya için anlamı çok derindi o uğur böcekli tokanın. Sevgisiz büyüyen bir çocuğun anlattıklarını dinlerken bir yandan da gerçekte o kişinin var olduğunu bilmek daha da acı veriyor Alya’nın oynadığı sahneler.

Taş olsa çatlardı!
Sadece Alya mı ya Meliha! Öldük öldük dirildik izlerken. Meliha’nın dertlerini dinledikçe “derdim var” demeye utanır olduk. Geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümde yüreğimizi dağlayan Meliha’nın meğer en büyük yarası aslında kızıymış. Taş olsa çatlarmış Meliha’nın yaşadıkları karşısında.

Tam bitti derken daha büyük bir yara ile dönüyor yeni bölümde Meliha, Kırmızı Oda’ya. Evdeki yangında kızı Melek’in hayatını kaybetmiş olması ve Meliha’nın o günkü acıyla olayı anlatması ise tam bir dehşet. Peki Meliha’nın kızı Melek’e ne oldu? Herkesin aklında aynı soru: Melek öldü mü, yaşıyor mu? Tabii ki spoiler vermeyeceğim. Hep birlikte izleyelim ve görelim. Evrim Alasya, Meliha’yı oynamadı; hem yaşadı Meliha'nın acısını hem de yaşattı anlayacağınız üzere.

Kırmızı Oda’nın bu haftaki “En”leri geçen hafta da olduğu gibi Alya ve Meliha…

Her genç kızın hayali: Birkan Sokullu
Doktor Hanım'ın da dediği gibi: Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Han da gördüğümüz gibi değilmiş, bir de kimsenin görmediği bilmediği bir hayatı varmış Han'ın. Aşağıda açıklayacağım.

Obsesif kompülsif bozukluğu olan Safiye, kompulsif biriktirme hastalığı olan Han, enürezis nokturna Gülben, mazoşist ve astım hastası en küçük kız kardeşin derinliklerinde kaybolduk bu bölümde de. 3 sorunlu kız kardeş arasında dimdik ayakta duran Han’ı bölümün sonunda izlediğimizde kocaman bir “Aaaaaaaaaaa” dedik. Meğer Han’ın da kimseye belli etmediği yaraları varmış. Hastalık derecesinde titiz bir ailenin çocuğu olan Han'ın geceleri çöp topladığı ortaya çıktı. Yine bir çocukluk travması daha! Annesinin "Onunla büyüyemezsin" diyerek çöpe attığı oyuncağı nasıl bir iz bırakmış ruhunda bakar mısınız. Neyse bu kadar darlandıktan sonra Birkan Sokullu'nun çöp toplarken bile nasıl yakışıklı olduğunu söyleyip geçelim.
Masumlar apartmanı Twitter’da gündem olurken Birkan Sokullu’ya da övgüler yağmur gibi yağdı.
-Masumlar Apartmanı'nı izledim, Birkan Sokullu'ya aşık oldum. RTÜK aramızı yapar mısın?
-Diziyi izlediğimden beri Birkan Sokullu gibi bir beyin hayalini kuruyorum

Psikolojisi bozuk bir annenin yanında ilgisiz bir baba ile büyüyen 4 kardeşin dramı ilmek ilmek işleniyor dizide. Hangi kardeşe daha çok üzülsek seçemedik açıkçası.

Gülben’e gelince… Annesi Safiye’ye nasıl davranıyorsa, Safiye de kız kardeşine öyle davranıyor. “Uğursuz” Safiye’nin “Uğursuz” kardeşi Gülben olarak devam ediyor hayatına. Çünkü Safiye'nin rol modeli annesi olmuş. Nasıl bir yara açıldıysa o minicik yüreğinde!

Öyle ki; ölmüş annesinin kıyafetlerini giyen Safiye’nin saçlarını da annesi gibi topuz yaptığını gördük yayınlanan son bölümde. Bu kadarla da kalmamış, küpeleri bile annesinin.

Sosyal medyadaki söylentilere göre hikayenin orijinalinde aslında “Han” karakteri yokmuş. Eğer doğruysa oğlu olmadığı için kızlarını nefretle büyüten bir annenin yetiştirdiği 3 kızın hikayesiymiş aslında.

Masumlar Apartmanı’nda bu haftanın “En”leri Gülben ve Han oldu.

Seyircinin dizi ile igili en büyük eleştirisi ise reklam arasının olmaması😊 Tamam reklamları abartmayın ama bir ihtiyaç molası da verin bari. Buradan duyurulur.

Menajerimi Ara’da Şükran Ovalı rüzgarı
Dizinin bu haftaki bölümüne konuk oyuncu olarak dahil olan Şükran Ovalı’nın, anne olan kadınların sinema ve dizi sektöründe maruz kaldığı eşitsizlikler ile ilgili sözleri #kadınisterse hashtag’iyle Twitter’da gündem oldu. Oyuncunun Sezen Aksu taklidi ise çok beğenildi. Ve anlayacağınız üzere dizinin “En”i bu hafta Şükran Ovalı’ydı.

Eda ve Serkan aşkı sosyal medyayı heyecanlandırdı
Hep acı, hep dram olmaz; biraz da aşk lazım değil mi? O zaman Sen Çal Kapımı izleyelim, aşkın en tatlı haline bakalım.

Eda ve Serkan’ın el ele tutuştuğu sahne yayınlanan son bölüme damga vururken sosyal medya da coştu.

Aralarındaki sözleşmenin sona ermesinin ardından eşyalarını toplayarak uçakla birlikte gidecek olan Eda için Twitter’da #gitmeeda etiketiyle mesajlar atıldı.

Ve itiraf geliyor
Sen Çal Kapımı'nın 12. bölüm fragmanında ise Serkan Eda'ya aşkını itiraf ediyor. Serkan'ın "Sana deli gibi aşık oldum Eda Yıldız" sözlerine Eda ise "Duygularımız karşılıklı Serkan Bolat" yanıtını veriyor.

Aşktan bahsetmişken Miran ve Reyyan aşkına da bir bakalım.

Twitter'da isyan çıktı
Hercai dizisi bu hafta sosyal medya kullanıcılarını üzdü.

Dizinin fanları artık Reyyan-Miran ikilisinin dolu dizgin aşkını izlemek istiyor. Sürekli engellere takılan aşk da izleyiciyi hayal kırıklığına uğrattı haliyle.

Ama merak etmeyin yeni bölümde çoooook güzel sahneler bekler bizi.

Müjdemi isterim! Dizinin yeni bölüm fragmanında Miran ve Reyyan arasındaki romantik anlar dikkat çekiyor.

Reyyan ve Miran gerçekten boşanacak mı? Sultan, Aslan'ın oğlu olduğunu öğrendi peki Miran, Hazar'ın oğlu olduğunu öğrenecek mi? Tüm bu soruların cevaplarını da yeni bölümde alacağız sanırım.

Bu haftanın "En" güzeli Elçin Sangu oldu
Romantik komedi türündeki İyi Günde Kötü Günde dizisinde Elçin Sangu'nun güzelliği dillerden düşmüyor.

Dizide Leyla karakteriyle gönülleri fetheden Elçin Sangu sesiyle de büyüledi.

Yayınlanan son bölümünde Gelevera Deresi'ni seslendiren Sangu, duygu yüklü performansı ile büyük beğeni topladı.

Hayranlarının Elçin Sangu’ya diziden daha çok ilgi gösterdiği de bir gerçek.

Twitter da oyuncunun güzelliği karşısında çaresiz. "Büyülendim yemin ediyorum; içine çekti, dalga gibi aldı yuttu beni. Elçin Sangu, sana bir maşallah desem ikinin hatırı kalır, iki maşallah desem üçün boynu bükük..." mesajı da bunu destekliyor.