Şehir Çocukları ya da Çocukların Şehri /Şafak Özdemir, YKY, 28 sayfa
Şehirde doğadan uzak, evlere tıkılmış çocuklar, giderek boğazımızda daha da büyük bir düğüme dönüşüyor. Plastik malzemeden beşinci sınıf parklar, sahte çimler, doğallıkla uzaktan yakından olmayan bir yaşam şekli… Çocuklarımızı bundan kurtarabilemek, aslında önce bizim kurtulmamızla mümkün. Olabildiğince, biraz çabayla… Mesela onları ormanla, dağlarla, derelerler tepelerle buluşturarak. Plastikle değil toprakla oynatarak, böceklerin peşine düşüp kuşları gözleyerek belki… Bu kitap, şehrin göbeğine sıkışan, dört duvar arasında yaşayan, birbirlerini bile keşfetme şansı bulamayan çocuklara adanmış bir güzelleme. 3 yaş ve üzeri için ama bence her yaştan okurun mutlaka okuması gerek. Şehir yaşamının tutsakları olan biz ebeveynlerin biraz durup düşünmesi için iyi bir yol gösterici, uykudan uyandırıcı. En çok da şu satırlar dikkatimi çekiyor, sizinle de paylaşmam için öne çıkıyor: ‘’Dağların ardında, denizlerin ötesinde bir şehirdir burası.Bütün benzerleri gibidir ilk başta…Bu şehirdeki çocuklar… (…)Çocuklar derelerin peşi sıra varsa denize.Bakıp görse, büyük balıklar hep küçükleri yutar mı, sahiden de.’’