Bin 770 rakımlı Simav dağının kuzey yamaçlarında yer alan köylerde yetişen halkın en önemli geçim kaynaklarının başında gelen kestane üretiminde hasat sezonu başladı. Peki, kestanenin besin değeri nedir? Kendine has rengi, aroması, iriliği ve yola dayanıklılığı gibi üstün özellikleri bulunan vatandaşların Kara Elmas adını taktığı Simav Kestanesi, yağış ve iklim şartlarına göre yıllık ortalama bin 500 ton dolaylarında üretiliyor. Köylüler tarafından sırıklarla ağaçlardan silkelenen kestaneler yerden toplanıp çuvallara dolduruluyor. Daha sonra kabuğundan ayrılıp satışa hazır hale getiriliyor. Simav kestanesinin ormanda doğal ortamda yetiştirildiği için kendine has rengi, aroması ve iriliğiyle piyasada çok tercih edildiğini söyleyen Demirciköy’lü üretici A. Osman Sonkaya, ”Beldemizde 10-15 gün süren hasat sonunda elde ettiğimiz kestaneyi Bursa’dan gelen alıcılara satıyoruz. Bu yıl kestanenin kilosunun yaklaşık 150-200 lira arasında olmasını bekliyoruz” dedi. Kestane, hem besin değeri yüksek hem de sağlığa birçok faydası olan bir gıda maddesidir. İlk olarak, kestaneler iyi bir enerji kaynağıdır. İçerdiği karbonhidratlar, özellikle kompleks karbonhidratlar, uzun süreli enerji sağlar. Bu özelliği sayesinde kestane, sporcular ve fiziksel aktivitelerde bulunan bireyler için ideal bir atıştırmalık olarak öne çıkar. Ayrıca düşük yağ içeriği sayesinde sağlıklı bir atıştırmalık alternatifidir. Kestaneler, vitamin ve mineral bakımından da zengindir. Özellikle C vitamini, B vitaminleri (B1, B2, B6) ve folat içeriği, bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlık için önemlidir. Potasyum, magnezyum ve fosfor gibi mineraller, kalp sağlığını destekler ve kan basıncını dengeler. Lif içeriği de kestanelerin sağlık açısından önemli bir özelliğidir. Yüksek lif, sindirim sisteminin düzenli çalışmasına katkı sağlar, kabızlığı önler ve bağırsak sağlığını destekler. Kestaneler ayrıca antioksidan özelliklere sahip olan çeşitli bileşikler içerir; bu da hücreleri serbest radikallere karşı korur ve yaşlanma sürecini yavaşlatır.