ALMANYA'DAKİ DUAL MESLEKİ EĞİTİMİN TÜRKİYE'DEKİ KARŞILIĞI
Eğitimdeki bu yeni modelin Almanya'daki mesleki eğitim modeli ile benzeşen yanlarının sorulması üzerine Bakan Özer, "Meslek eğitim merkezleri, Almanya'daki dual (ikili) mesleki eğitimin Türkiye'deki karşılığı. Aynı zamanda bizdeki Selçuklu, Osmanlı'dan itibaren ahilik sisteminin, geleneksel çıraklık, kalfalık, ustalık eğitim modelinin de Türkiye'deki orijinal bir karşılığı." değerlendirmesinde bulundu.
Mesleki eğitim merkezlerindeki öğrencilerin uygulama becerileri açısından çok büyük avantaja sahip olduğuna işaret eden Özer, haftada sadece bir gün okula gelen öğrencilerin geriye kalan tüm günlerde işletmelerde gerçek iş ortamlarında aktif olarak eğitim aldıklarını anlattı.
"ÇIRAKLAR GELMİYOR, KALFA BULAMIYORUM"
Mesleki eğitim merkezlerinden mezun olanların istihdam oranının, mesleki teknik Anadolu lisesinden mezun olanlara göre çok daha yüksek olduğuna dikkati çeken Özer, bu mezunların eğitim aldıkları alanda istihdam oranlarının yüzde 88'ler dolayında olduğunu aktardı. Meslek eğitim merkezlerinden mezun olanların yüzde 75'inin, 4 yıl boyunca eğitim aldıkları işletmelerde çalışmaya devam ettiğinin altını çizen Özer, "Bu sistem, yıllardan beri mesleki eğitimle ilgili özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerden gelen 'Aradığım elemanı bulamıyorum, çıraklar gelmiyor, kalfa bulamıyorum' söylemini tamamen tarih yapacak. Bir taraftan da küçük ve orta ölçekli işletmeler, çok daha nitelikli insan kaynağına kavuşacak. Dolayısıyla bu onların ürünlerine yansıyacak, ürettikleri ürünlerin ve sağladıkları hizmetlerin kalitesi artacak." diye konuştu.