Elif Bayram / Posta.com.tr – Peki nisan ayının son haftaları ve mayıs ayında hava nasıl olacak? Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek detay detay anlattı. Adil Tek, nisan ayının mevsim normalleri üzerinde sıcaklıklarla devam ettiğini, devamında da sıcaklıklarda artış beklendiğini söyledi. Yarın bir yağış geçişi olacağına da işaret eden Tek, “Perşembe günü kısa bir yağmur geçişi olacak, cumartesi günü ise Akdeniz üzerinden gelen şiddetli bir yağış söz konusu. Bu yağış Ege bölgesini ve Trakya'yı etkisi altına alacak. Çok uzun sürmeyecek ama şiddetli olacak” dedi. Hürriyet’ten Selin Irmak Kaçmaz’ın haberine göre, 24 Nisan’dan sonra ise sıcaklıklarda artışın başlayacağını söylen Adil Tek, “İstanbul'da 30 dereceleri, İzmir’de 34, Ankara'da da 32 dereceleri göreceğiz. Antalya'da da ortalama sıcaklıklar 34 derecelere çıkacak. Ancak Antalya'da denizden gelen nem ile hissedilen sıcaklık daha fazla olacak” ifadelerine yer verdi. “Peki nisan ayında 30 ve üzeri dereceleri görmek, yaz için nasıl bir mesaj veriyor?” diye sorulan Adil Tek, “Mevsimsel iklim modellerine baktığımız zaman yaz aylarının geçtiğimiz senelerden bile daha yüksek sıcaklıklarda olacağını söylemek mümkün. 2023 yazında beş altı tane sıcak hava dalgası yaşadık ve bu sıcak hava dalgaları da oldukça uzun süreli oldu. Bu yaz da sıcak hava dalgalarını göreceğiz” cevabını verdi. “Nisan ayı için mevsim normallerine göre az yağışlı geçti diyebiliriz. Ancak mayıs ve haziran aylarının ise mevsim normallerinden daha yağışlı geçeceğini öngörüyoruz” diyen Tek ekledi: “Bu yağışlar kısa süreli ve şiddetli olacak, bu sebeple aslında riskli yağışlar olarak adlandırıyoruz. Su baskınları, seller, yıldırım düşmesi gibi riskler yağışlarla beraber bizleri bekliyor. Barajlara etkisi ise mutlaka olacaktır. Bu sene için konuşmak gerekirse, barajların doluluğu konusunda bir sorun görünmüyor. Ancak şunu belirtmekte fayda var ki, uzun vadede eğer gerekli çalışmalar yapılmaz ve önlemler alınmaz ise Türkiye'yi çok ciddi bir kuraklık bekliyor. Bu süre için belki beş yıl belki on hatta 50 yıl diyebiliriz ancak kesin olan bir şey var, o da ülkemiz maalesef bir kuraklık ile karşı karşıya kalacak.”