Mevlana Sözleri: Kısa, uzun, anlamlı Mevlana sözleri

Kısa, uzun, anlamlı Mevlana sözleri her dönem kalpleri aydınlatmaya devam ediyor. Türbesi Konya’da bulunan ancak ünü tüm dünyaya ulaşan Mevlana Celaleddin Rumi Hz. Dönemin aydın kişilerinden biri olmuş, öğretileri ile ardından milyonlarca insana ulaşmış isimlerden biridir. Mevlana’nın sözleri ise vefatının üzerinden yüz yıllar geçse bile hala popülerliğini koruyor… Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki Kim o de. Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim.Dost acı söyleyen değildir. Acıyı tatlı söyleyebilendir.Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak.Ay vurmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene kabahati ne Ay'da ne Güneş'te ara. Gözlerindeki perdeyi arala.İnsanı gördüklerinden ibaret sayma, göremediklerinde ara. içidir hakikatin resmi, dışı sadece bir manzara.Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır!Ayıplarım seni ey gönül; hal bilmeze hal sorarsın, bülbül dururken kargadan gül sorarsın.Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır.Gülü gülene ver, kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir kıymet bilene ver.Yüreğimiz kıymet bilene emanet.Dilin aşkı yorumlaması güzeldir ama dile gelmeyen aşk daha güzeldir.Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır. Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur…Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.Acı, acıyla iyileşir. Aşk ise daha büyük bir aşkla.Sen sadece sen değilsin; bensin, benimsin, bendesin.Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır.Hayat bir nefestir, aldığın kadar... Hayat bir kafestir, kaldığın kadar... Hayat bir hevestir, daldığın kadar...Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok!Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul azmadıkça. Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım.Ömründen nasibin, kendini sevgiliden mesut bulduğun andan ibarettir.Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, güzelliğin kaynağı Mevla için bir ömrü feda etmek az bile.Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa? Bilemezsin, bilseydin ödün kopardı; dokunamazdın.Biliyorum, sığmazsın hiçbir yere bu sevdayla, dünya sana dar. Ama dayan gönlüm! Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var.Sen uzattığın eli tutmayan ele mi dargınsın. Yoksa onu tutmayacak birine uzattığın için kendine mi?Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir. Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak…Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun.Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.Ey sevgili. Düşüncelerim, ipliği kopan tesbih taneleri gibi dağılıveriyor sensiz. Şimdi gözyaşlarımdan inci yapmak isterdim sana.Aşkın hikayesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor.Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için önce yanmak gerekir.Aşk makamında susla başlıyor tüm iç yanışlar. Yak bütün kelimeleri. Bir kelime kalsın avucunda. Onu da sımsıkı sar rüzgârlar savurmasın. Susmak olsun aşkın bir diğer ismi. Bil ki ne kadar suskunsan aşkın o denli güzel kalacaktır.Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.Bir insan bilmiyorsa ne istediğini hem seni ziyan eder hem kendini. Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi, emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini. Kötü bir döneme girdiğinde ve her şey sana karşı gibi göründüğünde, bir dakika bile dayanamayacakmışsın gibi geldiğinde sakın pes etme, çünkü işte orası gidişatın değişeceği yer ve zamandır.Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren mum ve petek değildir. Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur.Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine, işte o zaman kusursuz olursun.Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler.Hangi tohum yere ekildi de bitmedi, ne diye insan tohumunda böyle bir şüpheye düşüyorsun? Testi taştan korkar ama o taş çeşme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar. Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.Üzülme herkes ölür kimi toprağa gömülür, kimi yüreğe.Senin aşktan yana nasibin varsa; dokunsan da yanacaksın dokunmasan da. İyi bil ki; bazıları hasrette yanar, bazıları vuslatta.Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman bilmem, sen yeter ki o kapıda durmayı bil. Güneş herkesin üzerine eşit doğar ama gül başka, leş başka kokar.Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. Ama unutma ki, rengârenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar.Minareden düşenin parçası bulunur, bulunur da; gönülden düşenin parçası bulunmaz.Bir muammadır AŞK, kiminin vicdanına atılan taş, kiminin fakir gönlüne katılan aş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır AŞK.Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters! Ben kimim. Beni söylediklerimde arama. Ben söylemediklerimde gizliyim görmediğin koskoca derya gönlümdür. Gördüğün sahil ise dilim. Kıyılarıma vuran dalgalarıma şaşma. Onlar Aşk'tan gel-git'im. Beni mecnundan Leyla'dan sorma. Ben yalnız Mevla'dan bir izim.Yağmurların da ıslandığı bir yağmur vardır. Adı aşk. Ateşlerin de yanıp kül olduğu bir ateş vardır. Adı aşk. Kelebekleri intihara sürükleyen, yıldızları da kaydıran aslında aşk. Gölgelerin gölgede kaldığı bir durumdur, sırların sır verdiği bir haldir aşk. Ve aslında aşkın da aşık olduğu bir aşk vardır ilahi aşk.Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki Kim o de. Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim.Dost acı söyleyen değildir. Acıyı tatlı söyleyebilendir. Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak.Ay vurmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene kabahati ne Ay'da ne Güneş'te ara. Gözlerindeki perdeyi arala.İnsanı gördüklerinden ibaret sayma, göremediklerinde ara. içidir hakikatin resmi, dışı sadece bir manzara.Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır!Ayıplarım seni ey gönül; hal bilmeze hal sorarsın, bülbül dururken kargadan gül sorarsın. Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır.Gülü gülene ver, kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir kıymet bilene ver.Yüreğimiz kıymet bilene emanet.Dilin aşkı yorumlaması güzeldir ama dile gelmeyen aşk daha güzeldir.Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır. Unutma, sır gibi seversen eğer muradın gerçekleşir. Çünkü tohum toprağa gizlenirse yeşerir.Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir. Aslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur.Ve ben; dilek tutmadım hiç. Hep dua ettim: 'ömrün ömrüme nasip olsun' diye.Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.Öyle bir 'yâr' sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni. Gönül ne tarafı işaret ederse, beş duyu da eteklerini toplayıp o tarafa gider.Hiçbir yere sığmadı aşkın, gönlüme sığdı yalnız. Şimdi gönlüme de sığmıyor, gözlerimden sızıyor.Ey gönül. Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir sevgiliyi aramakla geçiyor.Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.Sustum artık gönül hakkında bir şey söylemeyeceğim. Çünkü gönlün vasıflarını saysam, aklın almaz, gönül senin düşüncene sığmaz. Dediler ki gözden ırak olan gönülden de ırak olur dedim ki gönüle giren gözden ırak olsa ne olur.Hadi yaramı sarmaya merhemin yok. Yalandan da olsa gönül alamaz mısın?Ey Gönül! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür. Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de…Sen benim; bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim, azla yetinişim, çoğa göz dikmeyişimsin. Bana göre aşık öyle olmalı ki, şöyle bir kalkınca, her tarafı ateşler sarsın; her tarafta kıyametler kopsun.Aşk nedir bilmiyorsan gecelere sor, şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor.Minareden düşenin parçası bulunurda, gönülden düşenin parçası bulunmaz.Aşk kalpten vurur, dost ise sırttan. Kalp iyileşir ama sırt hep kambur kalır.O kadar yakınsın ki, seni ben sandım. Sana o kadar yakınım ki, beni sen sandım. Sen mi bensin ben mi senim şaşırdım kaldım.