Milyonların aklında tek bir soru: Yüzü sadece suyla yıkamak yeterli mi?

Yüzü sadece suyla yıkamak yeterli mi? Düşünüyoruz annelerimiz, anneannelerimiz döneminde yüz yıkama jeli mi vardı? Onlar yüzlerini sabahları sadece suyla yıkadılar. E ciltlerine bakıyoruz, bebek poposu gibi. Hayatınızda ise sivilceli ya da kusurlu bir cildi olan yaşlı insan görmemişsinizdir. Diyeceksiniz ki, onlar makyaj yapmıyordu ama, hava kirliliği de bu kadar yoğun değildi. Doğru. Peki ya yüz yıkama ürünlerinin bu denli çeşitli olması yalnızca bir piyasa oluşturmak içinse? Yüzü sadece su ile yıkamak belki cilt problemlerini düzeltmeyecek ama cildinizi daha kötü hale de getirmeyecek. Bugün, yüzü sadece suyla yıkamak konusuna eğiliyoruz. Yüzü sadece suyla yıkamanın en iyi yanı, yüzünüzün kurumaması. Bu şekilde ince çizgilerin görünür olması da engelleniyor. Yüz yıkandıkça ciltteki yağ arınır, yağ arındıkça cildin kuru kalmaması için daha fazla neme yani nemlendirici kreme ihtiyaç duyarız. Bu yüz temizleme ve nemlendirici döngüsü yüzünüzün her geçen gün daha fazla kimyasala maruz kalması anlamına gelir. New Yorklu dermatolojist Kally Papantoniou hatırlatmadan geçmiyor, bu etkiler yalnızca makyajsız bir cilt için geçerli. Eğer o gün makyaj yaptıysanız cildnizdeki kimyasallar oksidatif etki yapabilir. Eğer makyajlıysanız cildinizi yatmadan önce hafif bir temizleyici ile temizleyin, sabah ise sadece su kullanın. Sıcak su, cildinizdeki yağın ve ölü hücrelerin arınmasına zaten yeterli olacaktır. Ancak makyajın iyi bir şekilde çıkarılmaması, yağlı bir cilt tipi için yeterli olmayacak ve bu da akne oluşumuna neden olacaktır. 30'lu yaşların gelmesiyle birlikte vücudumuz daha az yaz üretir. Yaş 30'a dayanınca yüzünüzün daha fazla temizleyici köpük, temizleyici jele 20'li yaşlarınızdaki kadar dayanamadığını fark edersiniz. En kaliteli, en pahalı nemlendiriciyi kullansanız bile cildiniz kurur. Eğer cilt kuruluğu ile baş edememeye başladıysanız belki de yüz temizleyicileri bırakmanız gerektiğin anlatmaya çalışıyordur cildiniz size. Yine 30'lu yaşlarla birlikte cildin pul pul dökülmesi de giderek azalır. Cildin aralıklarla soyulması ölü hücrelerin atılmasını sağladığı için, dökülme gerçekleşmeyince ölü deri cilde yapışır kalır. Bu da donuk ve mat bir görünüme neden olur. Los Angeles'lı dermatolojist R. Sonia Batra, cildin soğuk ya da sıcak suyla yıkanmasının ölü hücreleri ciltten atacağını, bu şekilde yüzün parlak kalabileceğini belirtiyor. Eğer cildiniz gıcır gıcır olana dek bir peeling kullanıyorsanız, bu cildinizi koruyan bariyeri giderek aşındırdığınız anlamına gelir. Tıpkı sizin olduğu gibi cildinizin de bazen bir molaya ihtiyacı vardır. Kally Papantoniou, cildinizin fazla kozmetik ürün ve yaşlanma karşıtı krem ile serumlardan yorgun düştüğünü hissettiğiniz zamanlarda birkaç günlüğüne yüzünüzü sadece suyla yıkamanızda bir sakınca olmadığını belirtiyor. Bu durum egzamalılar için de geçerli olabilir, günde bir defa yüzü sadece suyla yıkamak cilt için faydalı yağların korunmasına yardımcı olur. Batra, bazı insanların genetik olarak cilt problemlerine daha az meyilli olduğunu hatta ciltlerinin daha az yağ ürettiğini belirtiyor. Bu durum size bir yerlerden tanıdık geliyorsa, belki sizin de yüz temizleyicileri bırakmanız gerekiyordur. Çoğu dermatolojist geceleri hafif bir temizleyici ile yüzü yıkayıp sabahları sadece su kullanmayı mantıklı buluyor. Papantoniou, Bu benim en sık verdiğim tavsiye diyerek Bence akşamları makyajı çıkarıp yağların ve bakterilerin çoğalmasını teşvik etmek, sabahları ise güne yüzü sadece suyla yıkayarak başlamak yeterli diye devam ediyor. Kaynak: prevention.com