Narin Güran cinayeti! Savcı sanıkların tutukluluğunun devamını istedi

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam ediliyor. Tutuklu 4 sanık, sabah saatlerinde Diyarbakır adliyesine getirildi. Ailenin talebi üzerine, olay günü bölgeyi gören ve Arif Güran'ın evinin karşısındaki Dara 2 Askeri Üs Bölgesi'nin güvenlik kameraları, mahkemeye sunulmak üzere hazırlandı. Savcı, duruşmanın bugünkü celsesinde tüm tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.

Narin Güran cinayetine ilişkin davanın 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasının ilk gününde katil zanlıları amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, abi Enes Güran ile cesedi saklayan sıvacı Nevzat Bahtiyar ifade vermişti. Baba Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar da tanık olarak dinlenmişti. Yine amca Salim’i suçlayan Nevzat Bahtiyar dahil tüm sanıklar ve tanıklar, hep yaptıkları gibi onlarca defa ‘Görmedik, bilmiyoruz, hatırlamıyoruz” demişti.

‘112’Yİ BEN ARADIM’
Dün de ilk olarak Narin’in şehir dışında olan büyük abisi Baran Güran dinlendi. Baran Güran, sorulara “8 sıralarında kardeşim Muhammed arayıp haber verdi. Sonra 112’yi aradım. Ondan sonra su kanalına yöneldik. Gizli bir toplantı olsaydı, köyde mi yapılırdı? Gizli bir yerde yapılırdı. Kadınların kavgasında orada değildim. Konu Narin olduğu için en ufak bir şeyde herkes birbirine parlıyordu. Eğer bir şey bilselerdi, söylerlerdi. Olay günü bazı kişiler köye bir araba geldiğini söylediler. Kaçırılmış olduğunu düşündük. Çaresizlikten şeyhlere sarıldılar. Narin’in yaşadığına dair bize ümit verdiler” diye cevap verdi.
ENES’E ‘DİK DUR’ DEDİM
Kardeşi Enes Güran ile cezaevinde yaptığı konuşmanın hatırlatılması üzerine Baran Güran, “18 yaşında, kendini savunacak durumda değil. ‘Orada dik dur’ dedim. Kardeşim cezaevinde, tabii ki sahip çıkacağız. Yalnız mı bırakacağız?” yanıtını verdi.

NEVZAT’I SUÇLADI
Baran Güran sorulan soruları da “Bence kardeşim tepeye çıktığı zaman bu pislik tarafından kaçırıldı. Benim ailem hayatı boyunca karakolda ifade veren bir aile değil. Bu kadar çelişki olması gayet normal bir şey. Köyde kavga etmeyen tek kişi Enes’tir. O çocuktur. ‘En son Narin’i ben öptüm, DNA’da ben de mi çıkarım’ diye korkmuştur. Ben de kafamı duvara vurdum, telefonu duvara vurdum biliyor musunuz? Hayır, çünkü rapora geçmez bu. Bir insan cinayet işlerse korkmaz mı? Her zaman babamın yanına geliyordu. Bence Nevzat yalan söylüyor. Enes orada Salim’i ya da Nevzat’ı görseydi, silah olmasa bıçakla onları doğrardı” diye cevapladı.

‘YANLIŞ ANLAŞILDIM’
Duruşmada 18 yaşından küçük olan tanıklar, adliyedeki Adli Gözlem Odası’nda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile pedagog eşliğinde ifade verdi. Daha önce Narin’i öldürüldüğü saatten çok sonra gördüğünü söyleyen ve bu ifadeyi amcası Salim Güran’ın yönlendirmesiyle verdiğini anlatan Hüseyin ve Maşallah Güran’ın kızı M.G., bu kez çark etti; “Salim Güran bizi tehdit etmedi. ‘Allah rızası için ne biliyorsanız onu söyleyin’ dedi. Tam olarak saat söylemedi, ‘Ne gördüyseniz onu anlatın’ dedi” diye konuştu. Ablası Birsen Güran da daha önceki ifadesini yalanladı: “Savcılıkta verdiğim ‘Salim bizi yönlendirdi’ dediğim şeyleri söylemedim, yanlış anladım. İfademi bana okutmadan imzalattılar.Salim ağabey beni yönlendirmedi. Kendimi yanlış ifade ettiğim için, ilk mahkemede öğrendim onu. 14.40’ta Narin bize geldi. Annem halamla konuşuyordu. Mahalledekiler, Narin’i ‘18’de gördük’ dedikleri için 17.40’ta Narin’i gördüğümü söyledim. Salim ağabey karşılaştığımda bana ‘Birsen hangi saatte gördüysen söyle ki devletimiz bir an önce bulsun Narin’i’ dedi. O günden sonra hiç Salim ağabeyi görmedim.”

BABA DURUŞMADA FENALAŞTI: ‘YETER ANLATMA ARTIK BUNLARI’
'Ağabey Baran Güran ifade verirken, eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren “Adli Tıp’ta sana teşhis yaptıracaklardı, ‘Baran görme’ dedim. O kızın otopsisindeyken 3 gün boyunca kokusu üstümdeydi. Ömür boyu o kokuyu unutmayacağım. Baran, her gün öpüp kokladığı kız kardeşinin cesedinin kokusu üstüne sinecekti” dedi. Bunun üzerine baba Arif Güran, Eren’e “Yeter bu detayları anlatma. Benim ömrüm, hayatım kızımdır. Neyin peşindesin? Ne yapmaya çalışıyorsun?” diye bağırıp fenalaştı. Hemen salondan çıkarılan Arif Güran hastaneye kaldırıldı. Baba Güra’ın durumunun iyi olduğu açıklandı.

KİM NE DEDİ?
‘TERLİĞİ BEN BULMADIM’
Narin’in amcasının oğlu Osman Güran: “Muhammed (diğer kuzen) yol üzerinde terliği gördü. Yaşlılar yukarıdayken kolluk, ‘Evden çıkın, sadece aile kalsın’ demiş. O esnada yaşlıları arabaya alıp aşağı götürdüğünde terliği unuttuğunu söyledi. Ben de o esnada terliği jandarmaya götürdüm.”

‘KARGAŞA VARDI UNUTTUM’
Narin’in dayısının oğlu Muhammed Kaya: “Markete giderken terliği gördüm. Dönüşte aldım. Ne olur ne olmaz, yengeme gösteririm diye. Eve gittik, herkes bağırıyordu. Ben de komutana, ‘Siz bağırmayın, ben herkesi çıkarırım’ dedim. Kargaşa vardı, unuttum terliği. (Bu sırada söz alan anne Yüksel Güran “Terlik bana geldi. Ben ilk başta sevindim sonra numarası farklı çıktı” dedi.)

‘BEN ÖYLE DEMEDİM’
Narin’in yengesi Maşallah Güran: “Hangi şerefsizler sana kıydı diye ortaya söyledim. O sırada kızım bayıldı. ‘Herkes her şeyi biliyor’ diye bir cümle kullanmadım. Benim ağzımı kapatan da kimse olmadı. Narin o gün 14.00 gibi geldi. Bizim kızları sordu. Kızlarımız evde olmadığı için camiye koşarak gitti. 17.40’ta diğer kızım Mina geldi. Salim bize, ‘Hangi saatte gördüyseniz o saatte söyleyin’ dedi. Salim’de şüpheli bir şey görmedim. Kızım Birsen bana, ‘Salim bize 17.40’ta Narin’i gördüğünüzü söyleyin yoksa sıkıntı çıkar’ diye bir cümle söyledi demedi. Enes’in öldüreceğine inanmam.”

EŞİMDEN ŞÜPHELENMEDİM
Salim Güran’ın eşi Melek Güran: “Enes o gün bize gelmedi. Kızlarım da evdeydi. Ben de çıkmadım. Eşimin yönlendirmelerine şahit olmadım. Bir hafta boyunca eşim sürekli aramalardaydı. Nevzat ile eşimin arası araba meselesi nedeniyle kötüydü. Bu süre zarfında Salim’den şüphelenmedim. Olay günü Nevzat’ı görmedim. Yüksel bize geldi, düğünden bahsediyordu. Benim telefonum yok. Eltilerimle Salim’in telefonundan ben konuşuyordum. Narin’i cesedi kim götürmüşse o öldürmüştür. Narin 16 Temmuz’da Salim’in kullandığı araca bindi. Nişan vardı, düğüne gittik. Narin’i o öldürmüş olamaz.” Melek Güran daha önceki ifadesinde, “Narin’in kaybolduğu gün araç eşimdeydi. Narin 8 yaşında olduğundan ve araba süremeyeceğinden eşimden şüphelendim. Başka şüphelendiğim kimse yok” demişti.

Avukat Canan Atabay da Melek Güran’a, eşi Salim Güran’ın önceki günkü duruşmada eskortlarla görüştüğünü dile getirdiğini hatırlatarak “Eşinizin telefonu şifreli miydi ve sizi aldattığını düşünüyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Güran, “Eşimin telefonu şifreli değildi. Eşim kesinlikle beni aldatmaz, hiçbir zaman da aldatmadı” beyanında bulundu.

İFADELER ÇELİŞMEYE BAŞLADI
Dünkü duruşmada, iddianame ve ilk ifadelerden farklı olarak, itirafçı Nevzat Bahtiyar'ın açıklamaları öne çıktı. Narin'in cesedini sanık Amca Arif Güran'ın isteği üzerine dere kenarına götürdüğünü iddia eden Bahtiyar, ilk duruşmada şöyle konuştu:
"Salim bana ‘Narin’i götür bir yere at’ dedi. ‘Parça parça halinde suya at kimse görmesin’ dedi. Beni tehdit ettikten sonra yapmak zorunda kaldım. ‘Oğlun Muhammed’in kafasına sıkarım, sonra senin kafana sıkarım’ dedi. Battaniyeyi Salim getirdi. Evden dışarı çıktı, battaniyeyi getirdi. Narin yerde yatıyordu.

Battaniyeye sardıktan sonra benim evin ahırına getirdim. O sırada kimseyi görmedim. Sonra kırmızı arabama götürdüm. Narin’i arabaya koyduğumda yukarıya baktım, Yüksel ağlıyordu. Narin'i battaniyeye sardıktan sonra ben aşağı indim. Salim arabasıyla aşağı doğru geldi. Ben ilk olarak ahıra gittim. Orada torbaya koydum. Narin’in üzerinde siyah tişört vardı. Çantasını hatırlamıyorum. Battaniyeyi, Salim Güran geldi, benden aldı. Eşim ve annem evdeydi, dışarıda değildi."

İLK DURUŞMADA NE OLMUŞTU?
Narin'in annesi Yüksel Güran'ın kızının ölümünü izlerken kızı için değil oğlu Enes'i kurtarmak için ağladığı iddiası da seslendirildi.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar, "Salim Güran cesedi parçalamamı istedi ama vicdanım el vermedi. Büyük ihtimalle Narin'i boğarak öldürdüler. Anne Yüksel Güran, Narin'in ölümünden sonra oğlu Enes'i kurtarmak için ağlıyordu." dedi.
Hakim, zamanlamada tutarsızlık olduğunu belirterek, "15.08 sen Salim ile buluşuyorsun. 15.15'te Narin geliyor. 15.08'de senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor." ifadelerini kullandı, çelişkiyi sordu.
Bunun üzerine Bahtiyar ise, "Ben Salim'i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukarıdan gelirken gördüm. Salim ile eve girdiğinde bana sadece Narin'i kaybet dedi" iddiasını aktardı. Hakim eksik bölümleri tamamlamasını isterken Bahtiyar, "Salim bana dereye parça parça at dedi." diyerek konuştu.

TUTUKLU ŞÜPHELİ 15 YAŞINDAKİ R.A. TANIKLIK YAPMAK İSTEMEDİ
Amca Salim Güran'ın işçisi tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A, tanık olarak dinlenmek için duruşma salonuna alındı.
Mahkeme başkanının "Tanıklık yapmama hakkına sahip" olduğunu hatırlatması üzerine R.A, "Tanıklık yapmak istemiyorum." dedi ve salondan çıkarıldı.
Öte yandan duruşmada rahatsızlanan baba Arif Güran'ın ambulansla kaldırıldığı Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki tedavisi sürüyor.

HAKİM ÇELİŞKİLERİ UNUTMADI
Duruşmada daha sonra ağabey Enes Güran’ın savunmasına geçildi.
Mahkeme başkanı Enes Güran’a, “Salim Güran birini öldürme potansiyeline sahip mi?” diye sordu.
Ağabey, “Bilmiyorum.” yanıtını verdi.
Hakim bu kez “Nevzat Bahtiyar öldürebilir mi?” diye sordu.
Enes Güran, “Bu araba meselesinden sonra öyle düşündük.” yanıtını verdi.

“HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM”
Duruşmada eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, ifadesi süren Enes Güran’a ilk ifadesinin ne zaman alındığını, gözündeki morluğu sordu.
Enes Güran, şu yanıtı verdi:
“İlk ifadem Tavşantepe’de alındı. İlk ifademde de belirttiğim gibi hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Gözümdeki morluk, mısır tarlasında oldu. 1’inci günün gecesi ‘Narin hastanede’ diye telefon geldi. Babam ve ağabeyimin ağlaması ve amcamın oğlunun kavgası sonucu yüzüme vurdum.”
Enes Güran ise "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına verdiğim ifadeleri işkenceden dolayı kabul etmiyorum. Kendimde değildim." dedi.
Nahit Eren'in Narin kaybolduğu gün Salim Güran ile görüşüp görüşmediğini sorması üzerine Enes Güran, Narin'in kaybolduğu gün amcası Salim ile hiç görüşmediğini, telefon görüşmesi de yapmadığını ileri sürdü.
Nahit Eren'in, cezaevindeyken Narin Güran ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporunu neden merak ettiği yönündeki sorusunu Güran, "Narin diş fırçamı kullanmıştı. Ben de onun açığa çıkmasını istiyordum. İlk defa karakol ve cezaevini gördüm. Suçun üzerimde kalmasını istemiyordum." yanıtını verdi.

ANNEYE ZOR SORULAR
İlk duruşmada, sanıkların önemli çelişkiler sergilediği görüldü. Annenin ilk açıklamalarıyla sonraki açıklamaları arasındaki farklılıklar mahkemenin de dikkatini çekti. Mahkeme Başkanının “Siz televizyonda ‘Kim öldürmüşse gelsin, bir yere koysun cesedini bıraksın’ demişsiniz. 28 Ağustos’ta saat 19.00'da Enes ile Yüksel’in dizine vurarak geldiği, ‘Kim kızımı öldürdüyse getirin, en azından mezarı olsun’ dediğiniz söylendi” sorusuna Yüksel Güran, “Hayır, yalan yemin ediyorum ki öyle bir şey demedim” dedi.
“Narini sen öldürmedin mi?” sorusuna, “Hayır, yemin ederim öldürmedim” dedi. “Salim mi öldürdü?” sorusuna da “Hayır” yanıtını verdi. “Nevzat mı öldürdü?” sorusuna, “İşte ortadadır. Salim mi kim öldürdüyse Allah belasını versin” yanıtını verdi. “Oğlun Enes mi öldürdü?” sorusuna da “Hayır. Oğlum Enes öldürseydi, kendi ellerimle teslim ederdim” yanıtını verdi.

3. CELSE BAŞLADI
Duruşmanın ilk gününde "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan anne Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar'ın savunmaları ve davada müşteki olan baba Arif Güran'ın ifade işlemleri tamamlanmıştı.
Duruşmanın 3’üncü gününde, Güran ailesinin avukatları talebiyle 9 yeni tanık dinlenmek üzere adliye geldi.
Mahkeme başkanı, Güran ailesi avukatlarının mahkemeden talep ettiği Dara bölgesine (Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası) ait görüntülerim Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlandığı ve mahkemeye sunulduğunu belirtti.
Duruşmanın 3’üncü celsesi başladı.

GÖZLER YENİ GÖRÜNTÜLERDE
Ailenin talebi üzerine, olay günü bölgeyi gören ve Arif Güran'ın evinin karşısındaki Dara 2 Askeri Üs Bölgesi'nin güvenlik kameraları, mahkemeye sunulmak üzere hazırlandı. Hazırlanan görüntüler, bugünkü duruşmada izlenecek. Baba Arif Güran, cinayeti aydınlatacak en önemli delilin askeri üs bölgesindeki kameraların olduğunu söylemişti.

9 KİŞİ TANIK OLARAK DİNLENECEK
3'üncü günde duruşma, saat 10.00'da başladı. Duruşma öncesi tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında yeniden adliyeye getirildi. Güran ailesinin tanık ve yakınları, adliyeye toplu şekilde alındı. Güran ailesinden 9 kişi, tanık olarak dinlenecek.

'BİZİ BU OLAYI ÇÖZMEMİZ İÇİN ÇAĞIRDILAR'
Duruşmada dinlenen tanıklardan Cahit Kaya, Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasındaki araç alışverişini anlattı. Kaya, "Araba meselesi için Arif Güran beni ve ağabeyimi çağırdı. Önce Nevzat anlattı, sonra Arif anlattı. Bizi ikisini de dinledik. Nevzat, 'Bu araba senindir' dedik. '30 bin TL'yi Arif sen ödeyeceksin' dedik. '50 bin TL'yi Nevzat sen ödeyeceksin' dedik. Nevzat, 'Bu parayı ödeyemem' dedi. Salim de Arif'in 10 bin TL'sini ödemeyi kabul etti. Sonra Nevzat da 50 bin TL'yi ödemeyi kabul etti. Başka bir şeye tanık olmadım. Bu olaydan sonra, bu olayla ilgili bir daha görüşmedik. Bizi bu olayı çözmemiz için çağırdılar. Aile meclisi toplantılarını duymadım, katılmadım da" dedi.
'ORTA YOLU BULMAYA ÇALIŞTIK'
Diğer tanık Veysel Subatan da "Arif Güran ile Nevzat'ın arasında bir araba meselesi vardı. Kim haklı, kim haksız diye Arif Güran beni çağırdı. Nevzat'ı çağırdık. Nevzat'ın arabası çalıntı çıkmıştı. Nevzat, 'Bu parayı vermiyorum' dedi. Arif'e 'Haksızlık ediyorsun' dedik. 'Sen bu parayı ödemezsen, mahkemelik olunursa bu para daha çok artar' dedik. Nevzat yanaşmadı. Diğer köylüleri de çağırdık. Diğerleri Nevzat'a 'Sen haksızsın' dedi. Orta yolu bulmaya çalıştık. Nevzat'a haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da 'Ben de bir miktar para ödeyeyim, mesele kapansın' dedi. Nevzat, zar zor kabul etti. Nevzat, tehditvari cümleler kullanmadı. Bu olaydan sonra iki taraf arasında, bu olayla ilgili bir şey duymadım. Nevzat Bahtiyar, bu parayı ödeme taraftarı olmadığı için bizi çağırdılar" diye konuştu.
'NEVZAT İLE ARİF ARASINDA BİR TARTIŞMA OLDU'
Diğer tanık Kutbettin Kaya, "Araba meselesi için beni çağırdılar. Nevzat ile Arif arasında bir tartışma oldu. Nevzat Bahtiyar'a 'Senin paran yoksa Salim'in kardeşinin evi var. Evin sıvasını yaparsın' dedik. Nevzat dedi ki 'O benim arkadaşımdır. Bizim aramızda sorun olmaz' dedi" diye konuştu. Mahkeme başkanının Güran ailesinin aile meclisi toplantılarına katılıp katılmadığını sorusu üzerine de "Aile meclisi toplantılarına katılmadım" yanıtını verdi.
'YÖNLENDİRME OLMADI, ASLA'
Tanıklardan Narin'in amcası İbrahim Halil Güran, mahkeme başkanının 'Kaça aldın enerji içeceğini' sorusuna, "Benle küçük oğlum buzlaç aldık. Sonra saman çeken çocuklara verdim. Sofi bakkal, gece yarısı bakkalı açan bir insan. O dükkanın gündüz kapalı olduğunu görmedim. Bakkal, kapının önünde oturuyordu. Köyde yaşıyorum. Bakkalın kendisi vardı içeride" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatının, kolluğun yanlış yönlendirilmesi ile ilgili sorusuna İbrahim Halil Güran, "Yönlendirme olmadı, asla. Bizim köyde amcalarımızın sözü geçiyor. Ali Rıza Güran, Hüseyin Güran. Yangın çıkarılma konusunda; gelin köye siz o yangını çıkarabilirseniz, ben size helal olsun derim" dedi.
'BİRİNİN NARİN'İ KAÇIRDIĞINI DÜŞÜNDÜK'
Yüksel Güran'ın avukatının balkondaki yazma ile ilgili sorusu üzerine de İbrahim Halil Güran, "Narin'in kaybolduğu gün ilk röportaj verenlerden biri benim. Balkondaki yazmayı yengeme gösterdik. İmam da onun olmadığını söyledi. Biz eve girmediğini, kapının önünde birinin Narin'i kaçırdığını düşündük. Narin'in ölmüş olduğuna dair bir şüphe oluşmadı bizde. Narin balkona kadar gelmiş, gitmiş diye düşündük" diye konuştu.

ZİHİNSEL ENGELLİ TANIĞI 'HANGİ TAKIMLISIN' SORUSU
Mahkeme başkanı, zihinsel engelli raporu bulunan Süleyman Kaya'ya 'Hangi takımlısın' diye sordu. Kaya'nın 'Galatasaray' yanıtı üzerine mahkeme başkanı "Tüh, bende Fenerbahçeliyim" dedi. Daha sonra mahkeme başkanı 'Enerji içeceği içiyor musun' diye sordu. Kaya da "Evet. Olay günü Enes ile birlikte bakkala gittik. Enerji içeceği aldık. Bakkal yaşlı biriydi" dedi.
'ENES'TE HERHANGİ BİR İZ YOKTU'
Diğer tanık Muhammed Yağmur, olay günü Narin'in ağabeyi Enes Güran'da herhangi bir iz olmadığını belirterek, "Narin'in kaybolduğu gün, Enes benim yanıma geldi. 17.00 gibi. Araba yıkıyordum. Arabayla caminin yanına bıraktım. Yanımızda Muhammed Kaya vardı. O gün başka sohbetimiz olmadı. Eve gittim. Evim Çarıklı’da. Babam eve geldi. Tavşantepe'de eski evimiz var. İçinde eşyalar. Ama eve girmedim o gün. Enes saman taşımak istemediğini söyledi. Kendilerini görmemeleri için arabaya bindi. O yüzden caminin önünde indi. Kolunda, yüzünde, gözünde herhangi bir iz yoktu. Madde kullanımı yoktu. Narin'in kaybolduğunu akşam saatlerinde öğrendim. Arama çalışmalarına da katıldım" diye konuştu.
'ENES'TE HERHANGİ BİR TEDİRGİNLİĞİ YOKTU'
İfade veren diğer tanık Muhammed Kaya "Olay günü banyo yaptıktan sonra dışarı çıktım. Akşam üstüydü. İkindi ezanından sonra. Muhammed Yağmur ile Enes dışarıydı. Bakkalın ön tarafındaydık. Bakkalın oğlu da oradaydı. Biraz sohbet etti. Sonra Enes ile Muhammed arabayla gitti. Ben de eve gittim. Enes'in yüzünde morluk yoktu. Herhangi bir tedirginlik yoktu. Saman muhabbetini duymadım" dedi. Dinlenilmesi istenen M.A.K., 14 yaşında olduğu için tanıklık yapılmasına izin verilmedi.
'SALİM GÜRAN'IN HERHANGİ BİR TEDİRGİNLİĞİ YOKTU'
Diğer tanık elektrikçi Hasan Özdel, olay gününü anlatarak, "Elektrik işleri vardı. Orada 2 işçi ardı. Mehmet Selim Atasoy ve R.A. vardı. 10-15 dakika oturduk. Salim muhtar da vardı. Menemen yapıyorlardı. 4 gibi geldim. Oturup, görüştük. Karpuz yedik. Diğer tarladaki trafo için muhtarla beraber işe bakmaya gittik. Sonra muhtarı yerine bıraktık. İki çocuk vardı. Biri Salim'in çocuğuydu. Diğerini bilmiyorum. İkisi de erkekti. Gidişimiz planlı değildi. Tesadüfen gördük. Tarlada ilerlerken telefonla konuşuyorduk. Pamuklara kurt girmişti. Onun fotoğraflarını çekti. R.A.'yı ayrılırken görmedim. Döndüğümüzde karpuz yediğimiz yere geldiğimizde R.A. veya Mehmet Selim Atasoy'un orada olup olmadığını hatırlamıyorum. Düz tarlada yemek yedik. İş için 3 bin TL'ye anlaştık. Salim Güran'ın çocuğunun ismini bilmiyorum. Salim Güran'ın herhangi bir tedirginliği yoktu. Önceleri gördüğümüz gibiydi" dedi.

'SALİM O GÜN NORMALDİ'
Tanık olarak dinlenen elektrikçi Abdulsamet Yeşildal da "Mehmet Şerif beni aradı. 'Kesici arızalanmış' dedi. 3 bin TL’ye anlaştık. Tarlaya gittik. Karpuz yedik, menemen yedik. Salim vardı, R.A. vardı. 2 de çocuk vardı. Beraber geldik oraya. Motor süren biri vardı. 17.30 gibi oradan ayrıldık. Salim'in olay günü kıyafetlerini hatırlamıyorum. Salim o gün normaldi, tedirginlik hali yoktu" diye konuştu.
PEDAGOG EŞLİĞİNDE ALINAN İFADESİ DİNLETİLDİ
Dün mahkemede dinlenilmekten vazgeçilen Narin’in kardeşi E.G.'nin, daha önce alınan ifadesi mahkeme salonunda dinletildi. E.G.'nin pedagog eşliğinde alınan ifadesinde, "Narin'in kaybolduğu gün, o gün evdeydim. Annem, Muhammed ile Enes ağabeyim vardı. Narin camiye gitti. 3'te çıktı sonra hiç gelmedi. Uyuyordum. Annem de uyuyordu. Hediye yengem ilk geldiğinde annem çamaşırlarını ona bırakmıştı. Onun için geldi. 'Annen ne yapıyor' dedi. 'Uyuyor' dedim. Bıraktı, gitti. Annem, Muhammed ve Enes, klima odasında uyuyordu. Yengem sonra ikinci kez geldi. Niye geldi bilmiyorum. Annem uyanıktı. Çay içtiler. Teyzemlere gittim. Yengem ikinci kez geldiğinde Enes ve Muhammed uyuyordu. Yengem eve geldiğin annemin telefonuyla oyun oynuyordum. Hangi oyunu oynadığımı hatırlamıyorum. Eve gelen giden kimseyi görmedim. Yengemle annem ne konuşuyordu, hatırlamıyorum. Eve gittiğimde annem, Enes ve Muhammed vardı. Yengem gitmişti. Narin yoktu. Gelmedi. Narin'n kaybolduğunu ilk ağabeylerimden duydum" dedi.

SES KAYDI DİNLETİLDİ
Diyarbakır'da Narin Güran (8) cinayetine ilişkin davanın duruşması, 3'üncü gününde sürüyor. Tanıkların dinlenmesinin ardından Nahit Eren'in, Salim Güran'a ait olan işçisi R.A. ile yaptığı telefon görüşmesinin ses kaydını dinletme talebi kabul edildi. Kürtçe olan ses kaydının yapılan tercümesinde, görüşme söyle dinletildi:
"Salim Güran: R.A.
R.A.: Efendim
Salim Güran: Sona doğru senin bir şeyin düşmüş
R.A.: Hı.
Salim Güran: Sol tarafta taşların üzerinde bir şeyin düşmüş, yerdedir.
R.A.: Tamam şimdi gideceğim."
'FISKİYE DÜŞMÜŞ, R.A.'YA 'GEL, YAP' DEDİM'
Salim Güran, tercümenin ardından Nahit Eren'e yönelik 'Anladın mı avukat bey' diye söyledi. Nahit Eren de "Dosyaya göre hareket ediyorum. Güya yerde bir ölü var diye ses kaydı yayınlanmıştı. Salim Bey'e bir sorum var. Daha önce yaptığı savunmada bu konuşmanın elektrik kaçağıyla ilgili bir alet olduğunu söyledi. Şimdi 'Fıskiye' dedi" diye konuştu. Salim Güran ise "Bu konuşmamız; su fıskiyesi düşmüş, pislik giriyor. Elbisem de müsait olmadığı için R.A.'ya 'Gel, yap' dedim. Taşın dibine kaçak elektrik için aletimizi de koyuyorduk. Son fıskiye de orada düşmüş. Aynı yerdedir. Ama bu şu an dinlediğim budur. Aletle ilgili telefonla da konuşuyorduk" dedi.
KOLUNU NASIL ISIRDIĞINI GÖSTERDİ
Nahit Eren, Enes Güran'a kolundaki ısırık izini nasıl yaptığını sordu. Enes Güran, uygulamalı olarak gösterdi. Nahit Eren, "İzin bütün olarak mı diş uçlarından mı yapılan bir ısırık olduğunu öğrenmek için uygulamalı olarak göstermesini istedim. Çünkü raporda ısırığın diş uçlarından gerçekleştiği belirtilmişti" dedi.
'NASIL OLUR DA KARASAL ÖZELLİK TAŞIYAN LARVALAR TAŞIR'
Nahit Eren'in talebi sonrası Nevzat Bahtiyar'ın dışında, sanıklar ve Narin'in birinci dereceden yakınları, mahkeme salonundan dışarıya çıkarıldı. Daha sonra Nahit Eren, "Elimdeki rapor, ölüm saatini belirleyen, vücut üzerindeki larvaları belirleyen delillerdir. Narin'in bedeninden alınan larvalar, İstanbul Adli Tıp’ın raporunda, vücudun bazı kısımlarının kara kısmında kaldığını belirtiyor. Nevzat Bahtiyar, yaklaşık 50 santimlik bir çukurdan bahsetmişti. DSİ'de suyun tamamen Eğertutmaz Deresi'ne aktarıldığı bilgisi vardı. Su içerisinde bulunan bir cesetteki larvalar nasıl olur da karasal özellik taşıyan larvalar taşır?" dedi.
'BAŞKA YERE GÖMDÜKTEN SONRA MI GETİRDİN'
Daha sonra Nevzat Bahtiyar'a, dere yatağındaki olay yeri keşif görüntüleri izlettirildi. Daha sonra Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar'a yönelik "Orada su olup olmadığını sormuştuk. Bu raporda Narin'in naaşından bizim tespit edebilmemiz açısından, insan bedeninden oluşan larva dediğimiz canlılardan Narin'in bedeninde vardı. Raporda, 'Bu naaş tamamen suyun içerisinde değil' diyor. Narin'in cenazesini indiğin yerde mi başka yere gömdükten sonra mı getirdin oraya?" diye sordu. Nevzat Bahtiyar da "Hayır. Çuvalın çok hafif üstü dışarıda kaldı. Taş hepsi ıslanmadı" yanıtını verdi.
'SUYUN ÜZERİNDE KALDI' CEVABI
"DSİ, suyu oraya yönlendirdi. O derenin debisi ne kadar yükselir, biliyorsun. Seviyesi sence ne kadar yükseldi" sorusuna da Bahtiyar, "Bir tahminin yok" dedi. Nevzat Bahtiyar, Eren'in, "30 dakika içerisinde oradasın ya, 5 dakika 30 saniye gidiş, 5 dakika 30 saniye dönüş, bu heyetle oraya gidişin. Narin kucağındayken daha fazla olur. O kadar süre orada ne yaptın? Bacağı suyun üzerinde mi kaldı?" sorusuna, "Suyun üzerinde kaldı" yanıtını verdi.

MAHKEME BAŞKANI, CÜBBESİNİ ÇIKARDI
Daha sonra mahkeme başkanı, cübbesini çıkararak Nevzat Bahtiyar'a yönelik, "Bu kadar insan gece gündüz bu dosyaya çalışıyoruz. Duygu sömürüsü yapmıyorum. İşimi yapıyorum. Bir birey olarak söylemek istiyorum. Üzerimdeki cübbeyi çıkarıyorum. Vermiş olduğun beyanlar doğru mudur?" diye sordu. Bahtiyar, "Doğrudur" cevabını verdi. Mahkeme başkanının "Birine iftira atmak, yalan söylemek var mıdır? Bizden sakladığın bir şey var mı?" sorusuna da Nevzat Bahtiyar, "Yok" yanıtını verdi. "Bize eksik anlattığın bir şey var mı?" sorusuna ise "Hatırlamıyorum" dedi. Mahkeme başkanı, daha sonra cübbesini giydi.
EREN: İDDİAM, NARİN İLK OLARAK ORAYA GÖTÜRÜLMEDİ
Daha sonra söz alan Nahit Eren, "Benim iddiam, Narin ilk olarak oraya götürülmedi. O bacak, Adli Tıp Kurumu raporuna göre bacaktan koparılmış. Dışsal etki ki, canlılar tarafından yendiği ve kaval kemiği ve ayak kemiklerinin birkaçı vardı. Yengeç de olabilir başka bir şey de olabilir. Bu bir köpek değil. Köpek, kemiği orada bırakmaz. Köpek, o cesedin tamamını da oradan çıkarır. Kendisinin düşüncesi nedir?" dedi. Nevzat Bahtiyar, "Benim bilgim yok" cevabını konuştu.
ARİF GÜRAN, EŞİNE, OĞLUNA VE KARDEŞİNE SARILDI
Daha sonra mahkeme başkanı, duruşmaya saat 15.00'e kadar ara verdi. Salonda bulunan Narin'in babası Arif Güran, eşi Yüksel, oğlu Enes ve kardeşi Salim Güran'ın yanına gitti. İlk önce eşi Yüksel'e sarılan ve ağlayan Arif Güran, daha sonra oğlu Enes'e sarılıp ağlayarak, "Başınızı dik tutun" dedi. Daha sonra kardeşi Salim Güran'a sarılıp, bir süre beraber ağladıktan sonra "Ağlamayın, başınızı dik tutun" dedi.
