Bayram demek biraz da tatlı demek. Uzmanlar her ne kadar uyarsa ve şerbetli tatlı tüketimimizi kısıtlamamız için uyarılarda bulunsa da bu efsane güzelliklere hayır demek çok zor. Gelin hep birlikte bu klasik tatlıları analım, hepsini bir güzel sıralayalım... İşte bayram tatlılarının şahı! İlla cevizlisi olmalı, gidip gelip tepsilerden aşırmalı! O tel tel dökülen kadayıfların içinden taşan fıstıklar...ah o fıstıklar! Şu ismin şirinliğine bakar mısınız! Böyle ismi olan tatlıya nasıl aşık olmaz insan! Dolma mutlaka yaprak sararak ya da biber doldurarak olacak değil ya! Bazen de kadayıfı doldurup içine tatlı sürprizler koyar insan. Hele de bayramsa... İsmi birazcık cinsiyetçilik çağrıştırsa da vazgeçemediğimiz bir bayram klasiği... Aslında basit bir lezzet. Ama o şerbet üzerinde gezdi mi öyle bir hale geliyor ki tadından yenmez oluyor. İsmi de cismi de değişik bu tatlının yapımı biraz zahmetli. Çünkü böyle güzel olması için gerçekten de kalbura bastırmak gerekiyor yaparken. Rahmetli anneannem çok güzel yapardı, nur içinde yatsın... Bu güzelim yuvarlak lezzet topu yapımının kolaylığını lezzetinin büyüklüğüyle örtüyor. Bu tatlıyı çocukken arabalarda satan amcalardan alır sonra da o amcaların duacısı olurduk. Öyle lezzetli, öyle harika bir tatlı! Yapımı kolay ama kızartması biraz zahmetli. Olsun; ortaya çıkan sonuç öyle harika ki insan yorulduğunu unutuyor. En az ismi kadar görkemli bir tatlı, tam bir klasik, ev gezmelerinin baş tacı. Gerçi ismi de çok güzel ve çok sevmek için yeterli ama sütlü olması bu tatlıyı biraz hafifletiyor. Suçluluk duygumuzu da tabii...