1972’den beri kafam sürekli işimle meşguldür. En aşık olup da yerlerde süründüğüm zamanlarda bile kafam hep işe çalışmıştır. Şu anki özgürlüğüme sahip olmak için para konusunda hep dikkatli oldum. Bunu anlamayıp bana cimri dediler. Halbuki bu cimrilik değil, savurganlık sevmiyorum. 2018 model arabaya biniyorum. Satıp yeni modelini alabilirim ama ne gerek var? 18 yaşında İzmir Fuarı’nda 20 gün çalışıp kazandığım parayı sıfır BMW’ye vermiş bir insanım. O heveslerimi tatmin ettim. Aşk hikayesine hiç bakmıyorum. Kapatıyorum gözlerimi. Ne gündemimde ne hedefimde var. Hiç yok yani aşk. Bak işte ne güzel şarkı, aşk işte. Şarkı da aşk, kediler de aşk... Nereye kadar böyle gider bu rap fırtınası, bilemiyorum. Dinlemiyorum çünkü bana bir şey ifade etmiyor. O güzel şarkılara ne oldu? Ufak tefek, minyon bir kadınım. Kocaman, abartılı makyajlar, kıyafetler yapsam taşıyamam. Kayahan’la dostluğumuzun başlangıcı doğru bir karar. Bazı insanların ölümü gerçekten çok yazık oluyor. Kayahan’la kırgınlığımız seneler sürdü. Ben inat, o inat. Ama tabii hastalık söz konusu olunca ne inat kalıyor ne bir şey.” Yıllar içinde çok olgunlaşan bazı yanlarım var, özellikle Ayşe Nazlı’dan sonra. Daha sabırlı, daha anlayışlı, daha toleranslı olmayı çocuk insana öğretiyor. Susmayı öğreniyorsun. Ben bu kadar anlayışlı olsaydım eskiden ve susmayı bilseydim herhalde benim evliliklerim de uzun sürerdi.