Bu kadar hayat dolu olmayı, hayatla barışık olmayı nasıl başardınız? Bunda zorlananlara ne tavsiye edersiniz?
Elinizdekilerin kıymetini bilin. Bir göz, bir parmak, bir burun, kulak, bir saç teli… Şu an farkında olmadığınız elinizdeki bu uzuvlar, sizin için aslında bir nimet. Elinizden bir tanesi kayıp gittiğinde ancak anlarsınız. O nedenle sahipken ait olmayı bilin, sizden gidince üzülmek boş.
Spor hayatınıza nasıl girdi ve vazgeçilmez parçanız oldu?
İlkokuldayken bizim okula birkaç öğretmen staja gelmişti, okul bahçesinde koşmam onları çok etkilemiş. Sınıf öğretmenime neden protezimin olmadığını sormuşlar. “Ailesinin durumu yok” cevabını alınca, bir kampanya başlattılar. Sayelerinde iki ayakla yürümenin heyecanını ve mutluluğunu yaşadım.