Metabolik cerrahi ameliyatları, son dönemde çok popüler hale gelen obezite cerrahisi yöntemlerinden biri. Halk arasında daha çok diyabet cerrahisi olarak bilinen metabolik cerrrahi yöntemleri amacının temelinde kilo vermeden ziyade özellikle tip 2 diyabetin tedavisi ve diğer metabolik hastalıkların tedavisi yatıyor. Obezite cerrahisi kavramı ile ortaya çıkan metabolik cerrahide hastalara hem diyabet cerrahisi hem de metabolik cerrahi uygulanıyor. Yöntemi ne olursa olsun, tüm cerrahiler metabolik cerrahi kavramının içine girer.
Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Halil Coşkun, metabolik cerrahi uygulayan merkezlerde hastaların özellikle ameliyat teknikleri konusunda son derece hassas olmalarının gerektiğini belirtiyor. Ameliyat yönteminin tüm dünyada kabul görmüş, hali hazırda uygulanan, literatürde kendine yer bulmuş olması çok önemli. Ancak bazı durumlarda uzmanlar, sonuçları henüz tam olarak bilinmeyen, nadiren yapılan tekniklere yönelebiliyor. Ancak bunların metabolik cerrahi adı altında yapılması yanlış bir yaklaşım. Bu anlamda yöntemlerin sorgulanması gerekiyor.
İyi bir merkezde, başarılı bir cerrahi tarafından yapılan tedavilerin son derece etkin olduğunu belirten Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Halil Coşkun, bu ameliyat sonrasında yandaş hastalıklardan da kurtulunabileceğini belirtiyor. Sleeve gastrektomi veya gastrik bypass yöntemleri sonrasında hastaların diyabetlerinin gerilediğini, tansiyonun dengelendiğini, karaciğer yağlanmasının azaldığını ifade ediyor.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalara göre vücut kitle indeksi 30-35'in arasında olup, obezitenin ilk aşamasında olan ve ağır diyabeti olan hastalarda obezite cerrahisi ameliyatları metabolik cerrahi (diyabet cerrahisi) yöntemi ile yapılır. Hastaların diyabeti varsa, obezitenin birinci grubundaysa, metabolik cerrahi rahat bir şekilde uygulanır, hastanın yandaş hastalıklarından da kurtulmaları sağlanır.