“Pandemide de bunun arttığını gördük. Aslında istediğimiz şey fast food, gıda tüketilmesi değil. Çünkü kızartma olması, işlenmiş et ürünü olması, insanları daha çok yemeye yönlendirmesi ve hareketin de azalması, bunlar obeziteyle mücadelenin önünde önemli engeller. Baştan beri dediğimiz gibi zamanında, mevsiminde tarladan toplanmış taze, pazardan ürünleri daha az katkılı ürünleri kullanmasını öneriyoruz biz herkesin. Tabii çocukluk çağında beslenme ileriki yaşantının daha sağlıklı olup olmayışında çok önemli bir faktör. Çocukluk çağında ne kadar kaliteli dengeli ve güvenli gıda tüketirsek erişkinde de o kadar sağlıklı bir yaşantımız oluyor.
Ama bizler biliyoruz ki şu an hazır gıdaların işlenmiş et ürünlerinin içinde istemediğimiz çok katkı maddesi var. Bunların insan sağlığına, endokrin sisteme çocukların büyümesine gelişmesine, erişkinlerin belki de ileride hormonal, metabolik rahatsızlıklara neden olmasına yol açtığını biliyoruz. Bunlar mücadele edilmesi gereken, aslında üzerinde durulması gereken konular. Ciddi bir beslenmede iyi yönde bir dönüşüme ihtiyaç var gibi görünüyor. Örneğin bir takım kirli gıdalar ki, bu gıdaların içinde endokrin bozucu birtakım kimyasallar var. Bu gıdaların aslında çocukların olması gerektiği yaşta daha erken ergenliğe uğramasına neden olduğunu bizler biliyoruz. Yani biz buna erken yaşta ergenliğe girme diyoruz. Çok sayıda olumsuz etkileri var. Bunun için bu alanın uzmanları önemli çalışmalar yapıyor. Bir kısmı beslenme ve çevresel faktörlerle ilişkili. O yüzden içinde ne olduğunu bilmediğimiz, emin olmadığımız gıdaları rafta satılan hazır paketli gıdaları işlenmiş et ürünlerini zamanında yetişmemiş malzemeleri, bitkileri, gıdaları tüketmememiz konusunda aslında biraz duyarlı olmalıyız”