Ofis çalışanlarını bekleyen tehlike: Tip 2 diyabetten, kalp ve damar hastalıklarına kadar götürüyor

Hareketsiz bir yaşam, beden sağlığı açısından oldukça olumsuz sonuçlar yaratabilir. Uzun saatler boyunca oturarak çalışmak, insan vücudu, kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarını da beraberinde getirebilir. Özellikle hareketsiz çalışma ortamına sahip ofis çalışanlarında görülen hastalıklar daha kısa sürede ve daha yüksek şiddette ortaya çıkabilir. Diyetisyen Beyza Ersan, ofis çalışanlarında görülen obezite riskinin altını çizerken, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tuncay, meydana gelebilecek fizyolojik rahatsızlıklar ve tedavi süreçlerini anlatıyor.

Azra Şahin - Posta.com.tr Masa başında geçirilen uzun saatler, beraberinde gelen duruş bozukluğu ve buna eklenen sağlıksız beslenme rutini çok ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir.
Başta kas ve eklem rahatsızlıkları olmak üzere; diyabet, obezite ve daha birçok hastalığa zemin hazırlayan hareketsiz yaşam tarzı, çok sayıda meslek grubunu kapsayan ofis çalışanları için önemli ölçüde risk teşkil ediyor.

TOPLARDAMARLARDAKİ PIHTI OLUŞUMUNA DİKKAT
İnsan vücudu hareketsiz durmaya yatkın bir organizma değildir. Özellikle boyun, bel ve omurga çevresi vücudu dik tutma gayretine girdiğinde adalelerde spazm ve kasılmalara sebep olarak fıtık oluşumuna sebebiyet verebilir.
Sürekli aynı pozisyonda hareketsiz durmanın gereksiz kilo alımına zemin hazırladığına dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Tuncay, olası hastalıklara yaklanmamak için tavsiyelerde bulunuyor:

"Hastalıkların tedavi süreçleri öncesinde tedavi gerektirecek aşamadan uzak durmak gerekir. Gün içerisinde mutlaka hareket etmeye gayret etmek, sağlıklı kalmanın kilididir. Masa başında çalışmak zorundaysak mutlaka her yarım saatte bir 5- 10 adım atmaya gayret etmek gerekir. Bu kadar hareket dahi potansiyel toplardamarlarımızda pıhtı oluşmasına engel olmak adına çok önemlidir. Obezitesi olan masa başında saatler boyu oturmak zorunda olan kişilerin herhangi bir engel durumu yoksa, günde 100 mg ve altı aspirin kullanmasında fayda vardır."

Ofis çalışanları için mesainin çoğu durağan pozisyonda geçtiği için günlük rutinlere sprtif aktiviteler de katılmalıdır.
Futbol, basketbol gibi ciddi kondisyon gerektiren çalışmalar olmasa da yürümek, yüzmek gibi eklem sağlığını koruyan faaliyetler olası hastalıkların önüne geçmeye yardımcı olur.

HAZIR GIDALARLA OBEZİTEYİ BESLİYOR OLABİLİRSİNİZ
Düşük fiziksel aktivite yani hareketsizlik, genetik yatkınlık ve yanlış beslenme alışkanlıkları obezite riskini artırdığı için ofis çalışanlarını kapsayan meslek grupları, obezite açısından yüksek risk taşır.
Bu kişiler genellikle uzun süre masa başında çalışır, öğünler için pek vakit ayıramaz ve daha çok hazır gıdaya yönelirler, atıştırma alışkanlığı sıkça görülür.

Obezite başlı başına tehlikeli bir hastalıktır. Ancak başta kanser, tip 2 diyabet, kalp ve damar hastalıkları, karaciğer yağlanması, reflü, safra kesesi hastalıkları, uyku apnesi, kemik-eklem hastalıkları ve depresyon gibi problemleri beraberinde getirerek çok ciddi boyutlara ulaşabilir.
Kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren bu hastalıklar tedavi gerektirir ve yaşam süresini olumsuz etkiler.

'10-15 DAKİKA İLE BÜYÜK FARKLAR YARATILABİLİR'
Yoğun tempoya sahip ofis çalışanlarının spora vakit ayırmakta zorlanabileceğini ifade eden Diyetisyen Beyza Ersan, küçük değişikliklerle büyük farklar yaratılabileceğine dikkat çekiyor:

"İş yerinde asansör yerine merdiven kullanmak, öğle aralarında yemek sipariş etmek yerine yürüyerek ve biraz da yolu uzatarak yemek yiyeceğiniz yere ulaşmak, işe gidip gelirken toplu taşımada birkaç durak önce inmek ya da aracınızı biraz daha uzağa park etmek bile gün içerisinde fiziksel aktivite seviyenizi arttırmaya yardımcı olabilir. Haftasonları kısa doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz, evden ya da ofisten çalıştığınızda 10-15 dk lık kısa molalar verebilir bu molalarda masabaşından kalkıp biraz hareket edebilirsiniz. Saatlerce spor yapmalıyım diye düşünmeyin, günde 10-15 dk dahi vakit ayırmanız büyük farklar yaratır. Mühim olan değişime bir yerden başlamaktır, yeter ki başlamaya niyet edin."

'EN BÜYÜK HATA UZUN SÜRE AÇ KALMAK'
Ofis çalışanlarının yaptığı en büyük hata uzun süre aç kalarak bir anda büyük porsiyonlarla yemeğe yönelmek ve seçimleri hazır gıdadan yana yapmaktır. Herkesin çalışma temposu farklıdır ancak çalışma temposuna uygun, sağlıklı ve düzenli bir beslenme modeli oluşturulmalıdır.
Kısa molalar verin ve sağlıklı atıştırmalıklar tüketin diyen Ersan'ın ofis çalışanları için tavsiyeleri şöyle:

"Güne sağlıklı bir kahvaltıyla başlayın. Kahvaltınızda yumurta, peynir, zeytin, tam tahıllı ekmek ürünleri ve bol yeşillik, domates, salatalık, biber bulunabilir. Öğle ve akşam yemeklerinde ise fast food yerine daha sağlıklı öğünlere yönelebilirsiniz. Öğünlerinizin yanında az yağlı bir salata tüketirseniz daha uzun saatler tok kaldığınızı göreceksiniz."

- Çalıştığınız masada mutlaka ceviz-fındık-badem vb. kuruyemişler, büyük bir sürahide su bulundurun ve çalışırken bunları tüketin.

- Ara öğünlerinizde meyve ile beraber yoğurt, süt, ayran, kefir gibi proteinden yüksek besinler tüketerek açlığınızı kontrol altına alın.
