Oppenheimer filminin vizyona girmesiyle birlikte sinemaseverler, salonlara akın etti. Tüm dünyayı derinden etkileyen atom bombasının yapılış günlerinin gösterildiği filmin başrolünde Peaky Blinders dizisiyle büyük bir hayran kitlesine ulaşan Cillian Murphy yer alıyor. Tarihçi Kai Bird ve Martin J. Sherwin'in 2005'te yazdıkları ve Pulitzer Ödülü alan American Prometheus adlı biyografiyi temel alan Oppenheimer filminin hikayesi şöyle: New Mexico'daki Los Alamos Ulusal Laboratuvarında o ve ekibi, uzun çalışmaların ardından bir nükleer silah geliştiriyor ve Oppenheimer, atom bombasının babası ilan ediliyor. Ancak ölümcül icadının Hiroşima ve Nagazaki'de kullanılacak olması, Oppenheimer'ın kendisini projeden uzaklaştırmasına neden oluyor. Savaş sona ermek üzereyken, Lewis Strauss'un ortak kurduğu ABD Atom Enerjisi Ajansı'nın danışmanı olan Robert Oppenheimer, nükleer enerjinin uluslararası kontrolüne ve nükleer silahlanma yarışına karşı olduğunu savunuyor ve bu nedenle ABD tarafından hedef haline geliyor. Cillian Murphy ve Florence Pugh'nun birlikte tamamen çıplak olduğu uzun sahnelerin yer almasının ardından Oppenheimer 'R' derecesi alan film kategorisine alındı. R derecelendirmesi, kabaca Birleşik Krallık'taki (BK) 15 yaş ve üstüne uygundur ibaresine karşılık geliyor. Oppenheimer R derecesini bir miktar cinsellik, çıplaklık ve argo içermesi nedeniyle alırken, küfürlü konuşma ve cinsel içerik gerekçesiyle BK'de filme, 15 yaş ve üstüne uygundur ibaresi konuldu. 47 yaşındaki Cillian Murphy, 27 yaşındaki Florence Pugh ile birlikte çektikleri cinsellik içeren sahnelerle ilgili Avustralya'da yayımlanan bir gazeteye konuştu. Söz konusu sahnelerin 'gereksiz' olduğu yönündeki eleştirilere yanıt veren İrlandalı aktör, şu ifadeleri kullandı: ''Cinsellik sahneleri özellikle yazıldı. Nolan, bu sahnelerden dolayı filme 'yetişkin izleyici kitlesi için' uyarısı verileceğini biliyordu. Filmi izlediğinizde o sahnelerin gerçekten çok güçlü olduğunu anlıyorsunuz. Gereksiz değildi, mükemmeldi. Florence ise muhteşemdi.'' Aynı gün vizyona giren Barbie filmi ise bekleyenleri tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Film gerek oyuncuları, gerek konusuyla uzun süre gündemde kaldı. Söz konusu filmin hikayesi şöyle; Barbie, yaşadığı dünyanın koşullarına uymayan bir kadındır. Yaşadığı dünyanın mükemmel kadın imajına uzak olduğunu fark eden Barbie, yaşadığı fantastik dünyadan dışlanır ve kimsenin iletişim kurmak istemediği biri halini alır. Uyum sağlayabileceği bir dünya bulma umuduyla bizim yaşadığımız gerçek dünyaya bir yolculuğa çıkar. Bu yeni dünyada, onu kendi evinde dışlanmış kılan farklılıkları, onu özel kılan avantajlara dönüşür. Barbie ve Oppenheimer'ın aynı hafta sonunda vizyona girmesiyle dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de seyirciler salonlardaki yerini aldı. Toplamda 850 bine yakın seyircinin sinemalara gittiği hafta sonu, 2023'ün şu ana kadarki en yüksek seyircili hafta sonu olurken, toplam seyircide yaz aylarının hafta sonu rekoru kırıldı. Filmlerle ilgili bir internet sitesinin verilerine göre, Greta Gerwig imzalı Barbie, ilk hafta sonunda 397 bin 247 seyirci tarafından izlenerek hafta sonunun lideri olurken, yılın en iyi üçüncü açılış performansına imza attı. Barbie, yabancı filmler arasında tüm zamanların en iyi 18'inci açılışını gerçekleştirirken, Christopher Nolan imzalı Oppenheimer ise 360 bin 41 seyirciyle açık ara farkla- yönetmenin Türkiye'deki en iyi açılış yapan filmi oldu.