Pektus ekskavatum belirgin bir semptom vermez, genellikle kozmetik ve psikososyal sıkıntılara yol açar. Bu nedenle deformitesi bulunan herkesin ameliyat olması gerekmez.
Ameliyat konusunda daha objektif bir karar verebilmek için geliştirilen pektus indeksi hesaplanabilir. Çekilen toraks tomografisinde göğüs yan çapı, ön-arka mesafe ölçümüne bölünür. Cerrahi endikasyon için eşik değer 3.25 olarak kabul edilir. Pektus indeksinin 3.25’ten büyük olduğu olgularda cerrahi düzeltme yapılmasını öneren yazarlar bulunmakla birlikte indeks hesaplayarak ameliyat endikasyonu koymak standart uygulama değildir. Kalp veya akciğer basısı ve kalbin aşırı yer değiştirmesi, solunum kapasitesinde azalma, kalp kapak bozukluğu, kalp ritim düzensizliği gibi durumlar da ameliyat kararı alınmasına yardımcı olabilir ancak bunlar nadir durumlardır.
Ameliyatın zamanlamasıyla ilgili değişik görüşler vardır. En ideal yaş aralığı ergenlik dönemi yani 10-15 yaş arası olarak kabul edilir. Bu dönemde göğüs kafesi hala esnektir ve iyileşme daha çabuk olur. Daha erken yaşlarda da ameliyat yapılabilse de çocuğun ergenlik döneminde vücut hızlı gelişirken nüks olasılığı artar. İleri yaşlarda da uygulanabilir, ancak göğüs kafesi esnekliğini yitirdiğinden operasyon daha zordur ve kullanılan bar sayısı daha fazla olabilmektedir. En başarılı sonuçlar simetrik deformiteli olgularda alınır.
Pektus ekskavatumda klasik düzeltme ameliyatı “Ravitch” tekniği ile yapılan açık cerrahidir. Bu teknikte göğüs ön duvarına yapılan 10-20 cm’lik bir kesi ile yapılır. Son zamanlarda daha çok kullanılan ve kozmetik açıdan daha çok tercih edilen yöntem ise “minimal invaziv pektus ekskavatum onarımı”dır (MIRPE, NUSS prosedürü). Bu teknik 1987 yılından beri kullanılmaktadır ve sonuçlar güvenilirdir. Şekil verilen nikel-çelik alaşımı bir bar, videotorakoskopi yardımıyla sternum kemiğinin arkasında açılan plana yerleştirilir. Şekil verilmiş olan barın kronik basısıyla deformite düzelir, uygun süre sonunda (genellikle 3 yıl) bar çekilir. Kullanılan pektus barı nikel-çelik alaşımı olup, nikel alerjisi öyküsü olan olgularda kullanılması uygun olmaz. Bu olgularda titanyum barlar tercih edilebilir. Ameliyat öncesi dönemde nikel alerjisini tespit etmek için alerji öyküsü sorgulanır, gerekirse deri testi yapılır.