Piyasalar alt üst oldu! Kriz anlarında yatırım yapacaklar dikkat

ABD Başkanı Trump’ın gümrük duvarlarını yükseltmesi piyasaları yangın yerine çevirdi. Panikle elindeki riskli varlıklarını satanlar güvenli liman aramaya başladı. Ancak yatırımcılar bu dönemde nereye el atsa kendini kurtaramadı. Peki bu kriz ortamında birikimleri nasıl değerlendirmeli? Nasıl bir strateji belirlemeli? İşte aklımızın bir köşesinde olması gereken detaylar...

Finansal piyasalardaki sert dalgalanmalar yatırımcılarda korkuya ve ani karar değişikliklerine neden oluyor. Geleceği siyah olarak gören yatırımcılar hemen panik hamlelerle al-sat yaparak kendini güvenceye almak istiyor. İşte 2 Nisan’dan sonra piyasalarda olan buydu. Borsalarda son yılların en sert satış dalgaları yaşandı. Emtia piyasaları adeta çakıldı. Riskten çıkan para önce faize yöneldi. Altın da fırtınadan kaçanların sığınmak istediği bir liman oldu. Özetle bu türbülansa hazırlıksız yakalanan yatırımcılar önce karamsarlığa kapıldı, sonra bir yatırım aracından diğerine savruldu.

Kriz zamanlarında panikle hareket etmek zararın artmasına neden olabilir. İçinden geçtiğimiz süreç her ne kadar yıkıcı etkilere neden olsa da etkili bir yatırım stratejisi belirlemeden yatırım araçlarının birinden çıkıp diğerine geçmek kaybın derinleşmesine yol açabilir. Bu nedenle kriz dönemlerinde soğukkanlı hareket edin, duygularınızla karar almayın ve panik satışlardan kaçının. ‘Hisseler çok ucuzladı’ mantığıyla piyasa düşerken alıma geçmeyin, izleyin. Piyasada ‘düşen bıçak tutulmaz’ diye bir tabir vardır. Bu tavsiyeyi bir yere not alın.

FIRSATLARI TAKİP EDİN
Ekonomik krizler, finansal dalgalanmalar ve bunun yarattığı belirsizlikler yatırımcılar için büyük riskler barındırırken aynı zamanda fırsatlar da sunabilir. Bir başka deyişle kriz dönemleri, bazı varlıkların gerçek değerinden daha düşük fiyatlarla işlem görmesine neden olabilir. İşte böyle bir ortamda doğru zamanda ‘düşük fiyatlardan (dipten)’ potansiyeli yüksek enstrümanlara yatırım yapanlar uzun vadede kazançlı çıkabilir. Ancak alıma geçmeden önce kendinize ‘piyasanın neden bu kadar korktuğunu’ da mutlaka sormalısınız. Bu korku uzun sürecekse ‘ucuz’ diye aldığınız şey size kaybettirebilir!

PORTFÖYÜ ÇEŞİTLENDİRİN RİSKİNİZİ AZALTIN
Hiçbir zaman paranızı tek bir yatırım aracına (altın, döviz, hisse, tahvil, faiz, kripto...) bağlamayın. Yumurtaların tamamını aynı sepete koymamak, yani yatırımı çeşitlendirmek bu gibi kriz ortamlarında varlıklarınızı korur. Örneğin; hisseler düşerken faiz kaybınızı dengeler. Ya da yükselişe geçen altın böyle bir ortamda kâr etmenizi bile sağlayabilir. İşin özü riski dağıtmak kritik önemde. Portföy çeşitlendirmek riski azaltsa da doğru varlık seçimi önemli. Bunun için gerekiyorsa profesyonel destek alınmalı.

HESABINIZI İYİ YAPIN
Piyasalardaki şok dalgası sizin riskten kaçmanıza fırsat vermeyebilir. Pozisyon kapatamadığınız için önümüzdeki günlerde işler istediğiniz gibi gitmezse ne kadar kaybedeceğinizi ve ne kadarlık kayba katlanabileceğinizi iyi hesap edin. Evet gelecek bilinmiyor ama tarihsel olarak geçmiş dönemdeki krizlerin (2001, 2008 krizleri ve 2020 pandemisi gibi) sona erdiğini, kayıpların telafisine fırsat verdiğini unutmayın. Sabredecek süredeki paranın zaman maliyetini de hesaba dahil edin. Yani 1 yıl hiç kazanmadan beklemek yerine şu anki faizler, sizin zararınızı 1 yılda sıfırlayacaksa ona göre rota çizin.

ZOR ZAMAN İÇİN YEDEK AKÇENİZ OLSUN
Bir kriz veya durgunluk döneminde sizi belli bir süre idare edecek birikiminiz olmalı. Yani bu dönemlerde harcamayı azaltıp nakit birikimi artırmaya öncelik vermelisiniz. Gelirlerin ve cironun düşmesi, iş kaybı gibi mali zorluk yaşanabilecek durumlara karşı hazırlıklı olmakta fayda var.

YÜKSEK FAİZLE BORÇLANMAKTAN KAÇININ
Özellikle bu gibi finansal ortamlarda yüksek faizle kredi çekip borçlanmaktan kaçınmaya çalışın. Dünyanın üzerindeki bu belirsizlik bulutlarının dağılmasını bekleyin. Gelir-gider dengenizi iyi ayarlayın. Kredi kartı harcamalarınızı gözden geçirin. “İstek” sınıfında yer alan alışverişlerinizi erteleyin, “temel ihtiyaç” olanları önceliklendirin.

KONJONKTÜREL HİSSE SEÇİMİ
Her devrin hisseleri vardır. Ekonomik durgunluğa yönelik alarm çanları çalarken ve jeopolitik gerilim devam ederken ilk akla gelen sektör tabii ki savunma. Savunma hisseleri bu dönemde fırsat sunabilir ya da daha dirençli hareket edebilir. Diğer yandan temel tüketim (gıda gibi) mallarına yönelik sektörlerde faaliyet gösteren şirketler de daha sağlam durabilir. Sağlık da en az gıda kadar önemli bir sektör.

GÜVENLİ LİMANLAR
Ekonomik kriz dönemlerinde güvenli liman olarak altın gibi değerli metaller, mevduat faizleri, tahviller öne çıkıyor. Kadim değer deposu altının ons fiyatı 3 bin 168 dolarla rekor kırdıktan sonra Trump’ın vergi adımı ve Çin’in misillemesine rağmen kâr satışlarıyla geri çekildi ve 2 bin 970 doları gördü. Yani piyasalardaki dalgalanmalardan o da nasibini aldı ama diğer riskli varlıklardan sağlam durdu. Daha sonra tekrar 3 bin 100 doların üzerine geldi. ABD’de yatırımcılar borsa çakılırken tahvillere yöneldi (tahviller sabit gelir akışı sağlıyor, durgunlukta hisselerden daha iyi performans sergiliyor). Türkiye açısından bakarsak güvenli liman olarak yüzde 45-47 bandında bulunan vadeli mevduat önemli bir alternatif olarak duruyor. Sepetin içinde mevduatın yer alması kayıpları azalttı.