Bir defasında Rasûl-i Ekrem Efendimiz, sahâbîlerden birinin Allâh’a hamd ve Rasûlü’ne salevât getirerek duâya başladığını gördüğünde, onu takdîr ederek:
“–Ey namaz kılan zât! Duâ et, (duâna hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duân kabûl olunur.” buyurmuştur.
Okunuşu: “Allahumme salli alâ seyyidinâ Muhammedinin nebiyyil ümmiyyi ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim.”
Meali: “Allah’ım, ümmî nebî Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eyle!” duâsı okunacakdır.
Sonra secde edilip secdede yetmiş kere
Okunuşu: “Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”
Meali: “Bizim Rabbimiz, Rûh’un ve melâike-i kirâmın Rabbi, bütün kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pâk ve yücedir.”
Secdeden baş kaldırıp otururken yetmiş kere
Okunuşu: “Rabbigfir verham vetecevez amme teğlemü inneke entel eazzul ekram.”
Meali: “Rabbim, beni mağfiret et, bana rahmet et, bildiğin bütün kusurlarımdan geç, onları bağışla, şüphesiz Sen en yüce ve en kerîmsin.” duâsı okunacak.
Tekrar secde edip yine yetmiş kere
Okunuşu: “Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”
Meali: “Bizim Rabbimiz, Rûh’un ve melâike-i kirâmın Rabbi, bütün kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pâk ve yücedir.” duâsı okunacak. Ve sonra secdede iken dünyevî ve uhrevî ne haceti varsa Hak –celle ve alâ– Hazretleri’nden niyaz edilecektir. Sonra kişi secdeden başını kaldırıp namaz ve duâsı tamam olmuş olur.