İkinci Dünya Savaşı sonrası dünyanın iki süper gücü olarak kalan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) pek çok alanda birbirleriyle yarışmaya başladı. Bunların en çok ses getiren ve en prestijlisi ise şüphesiz uzay yarışıydı. 1950’li yılların sonunda başlayan bu yarışta iki süper güç de uzaya gitmek için milyarlarca dolar para harcadı. ABD’de NASA tarafından düzenlenen uzay operasyonlarının karşısında Sovyet uzay programının ince hesaplanmış verileri vardı. Sovyetler Birliği'nin uzay yarışı sırasında, astronotların acil durumlar için bir silaha ihtiyaçları olduğu ortaya çıktı. Uzay mekiği ile yapılan uzay yolculukları sırasında astronotlarının hayatta kalmaları için bazı acil durum ekipmanlarına ihtiyaçları vardı ve bu ekipmanların arasında bir silah da vardı. Sovyetler Birliği, bu ihtiyaç doğrultusunda 1970'lerin başında TP-82 isimli silahı geliştirdi. Bu silah, üç farklı parçadan oluşuyordu. İlk olarak, 5,45 mm çapında bir av tüfeği bulunuyordu. Bu tüfek, avlanmak için kullanılan bir tüfekti ve kozmonotların hayatta kalmaları için gerekli olan yiyeceklerini temin etmesini sağlayacaktı. İkinci olarak, TP-82'nin bir tabanca bölümü bulunuyordu. Bu tabanca bölümü, astronotların kendilerini savunmaları için kullanılırdı. Eğer astronotlar, uzayda bir arıza ile karşılaşırlarsa ve geri dönüş yolunda yabancı bir varlıkla karşılaşırlarsa, TP-82 silahı onların hayatta kalmasını sağlayacaktı. Son olarak, TP-82'nin bir çekiç bölümü vardı. Bu çekiç bölümü, astronotların acil durumlarda kurtarma işlemlerini gerçekleştirmeleri için kullanılırdı. Örneğin, astronotların uzay mekiğinde sıkışıp kalmaları durumunda, çekiç bölümü onların kurtarılmasını sağlayacaktı. Bu silahın kullanıldığı başta ABD olmak üzere neredeyse tüm dünya ülkeleri tarafından bilinse de Rus kozmonotların bunu bir sır olarak tutması ve delilleri gizlemesi sebebi ile kimsenin elinde kanıt yoktu. Oysa Rusya’nın uzaya silah taşıması toplumdaki itibar savaşında ABD’yi öne geçirebilirdi. Uzaya silah götürülmesinin ilk kanıtını ortaya çıkaran isim ise tüm dünyayı şoke etti. Sovyetler Birliği’nin dağıtmasının üzerinden 10 yıldan fazla süre geçmişti. Güney Afrikalı bir girişimci olan Mark Shuttleworth, dünyada çok ses getiren bir başarıya imza atmak için yola koyuldu. Shuttleworth, uzay yolculuğu için Rus Uzay Ajansı (Roscosmos) ile anlaştı. Bu anlaşma kapsamında, Shuttleworth, Rusya'nın Soyuz uzay aracıyla uzaya gidecekti. Ancak Shuttleworth, sıradan bir turist olarak uzaya gitmek yerine, Güney Afrika hükümetinin desteğiyle ZSRSA (Güney Afrika Uzay Yolculuğu) adı altında bir uzay görevi yapmayı planladı. Rusya’nın Sovyetler zamanından kalan protokollerinin devam ettiğinin en büyük kanıtı ise uzaya göndeirlen Shuttleworth’e TP-82 verilmesi oldu. Kendisi, uzayda herhangi bir acil durumda TP-82'nin kullanılması gerekebileceğini düşündü. Ancak uzay yolculuğu sırasında herhangi bir acil durum yaşanmadı ve TP-82 hiç kullanılmadı. Shuttleworth, 2002 yılında Afrika'dan uzaya giden ilk insan olarak tarihe geçti. Bu başarı, dünya genelinde büyük bir ilgi uyandırdı. Shuttleworth tüm bunların yanı sıra uzayda silah taşıyan sayılı insanlardan biri olarak da adını tarihe yazdırdı.