Sanatta resimin yeri bir başka. Sanat tarihine yön veren gelmiş geçmiş en önemli sanatçılar ise genelde ressamlardan oluşuyor. Gelmiş geçmiş en ünlü ressamları keşfetmek, tarihe bakış açınızı da değiştirecek. En ünlü ressamları keşfetmek ufkunuzu genişletirken tarihe bakış açınızı da değiştirecek. Amerikalı Pop Art film yapımcısı ve ressam Andy Warhol 1928’de Pittsburgh, Pennsylvania’da doğdu.Yaklaşık on yıl boyunca illüstratör olarak çalıştığı New York City’ye gitti. Sanatçı 1950’lerin sonlarında resim yapmaya başladı. 1962’de Campbell’ın çorba tenekeleri, Coca-Cola şişeleri ve Brillo sabun pedli kutularının ahşap kopyalarını sergilediğinde aniden ün kazandı. 1963 yılına gelindiğinde, tüketim amaçlı malların banal görüntülerini fotografik serigrafi baskılarla çoğaltıyor ve daha sonra ünlülerin portrelerinin karışık renklerde sonsuz çeşitlerini basıyordu. Serigrafi tekniği sayesinde ürettiği tekrarlanan görüntüler, Amerikan maddi kültürünün boşluğunu ve insanlık dışılığını yansıtan bir kültürel simgeye dönüştürdü. Çalışmaları onu Amerika’da ortaya çıkan Pop art hareketinin ön saflarına yerleştirdi. İlerki yıllarda enerjisinin çoğunu film yapımcılığına adadı. Kendisi de ressam olan babasından yedi yaşında sanat dersleri almaya başlayan Picasso’nun yeteneği, kısa bir süre sonra fark edildi. İlk eseri, Picador’u tamamladıktan dört yıl sonra, on üç yaşındayken Barselona Güzel Sanatlar okuluna kabul edildi. Paris’e taşındıktan kısa süre sonra yakaladığı ün ve başarı, Nisan 1973’te Mougins’de vefat edene kadar devam etti. Sanatçının tabloları hala en arzulanan eserler arasında yer alıyor.Picasso’nun en değerli eserleri, ‘mucizeler yılı’ olarak tanımlanan 1932 yılında ürettikleridir. Bu eserler, nadiren gerçekleşen satışlarda fiyat rekorları kırmaları ile hatırlanır. Bu tarihte başlayan “olgunluk dönemi” ise, çalışmalarındaki değişimlere yansımıştır.En büyük tablosu olan Guernica, aynı zamanda dünyanın en etkili savaş karşıtı eserlerinden sayılır. Eser, 1937 yılında, İspanyol iç savaşı sırasında bombalanan Guernica şehrinde yaşanan vahşeti simgeler. Tuval üzerine sadece siyah ve beyaz renklerde yağlı boya ile yapılmış bir resimdir. Psikotik epizodlardan ve delüzyonlardan muzdarip olan van Gogh zihin sağlığından endişe duymasına rağmen fiziksel sağlığını ekseriyetle ihmal etmiş düzgün beslenmemiş ve aşırı alkol almıştır. Gauguin ile arkadaşlığı bir ustura ile yolunu kesmesi ve öfke nöbeti sonucu sol kulağının bir kısmını keserek yaralaması sonucu sona ermiştir.Hollandalı ard izlenimci ressam. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı. Bunların arasında manzaralar, natürmortlar, portreler ve otoportreler bulunmaktadır ve modern sanatın temelleri sayılan cür'etkâr renkler ile canlı, fevrî ve ifade dolu fırça darbeleriyle ayırt edilirler.37 yaşında yıllardır süren psikolojik rahatsızlığı ve yoksulluğun ardından trajik bir biçimde kimilerine göre intihar, kimilerine göre bir cinayet sebebiyle silahla yaralandıktan birkaç gün sonra hayata veda etti. Leonardo, on altı yaşında, öksüz, yetim ve yoksul bir genç kız olduğu anlaşılan Caterina'nın evlilik dışı çocuğu olarak Vinci kasabası yakınlarındaki Anchiano'da dünyaya geldi. Somut kanıtlar bulunmasa da, Leonardo'nun annesi Caterina'nın, babası Piero'ya ait Ortadoğulu bir köle olduğu tahmin ediliyor. Babası, Leonardo’nun doğduğu yıl, Albiera adındaki ilk eşi ile evlendi. Leonardo’ya bebekliğinde annesi baktı, annesi başka biriyle evlendirilerek komşu kasabaya yerleşince, babasının nadiren uğradığı büyükbabasının evinde yaşamaya başladı.Floransa'yı 1482'de terkederek Milano Dükü Sforza'nın hizmetine girdi. Dükün hizmetine girebilmek için köprüler, silahlar, gemiler, bronz, mermer ve kilden heykeller yapabileceğini anlattığı ancak göndermediği mektubu bütün zamanların en olağanüstü iş başvurusu olarak kabul edilmiştir.1499’da Milano'yu terkeden ve yeni bir koruyucu (hami) aramaya başlayan Leonardo, 16 yıl boyunca İtalya’da seyahat etti. Pek çok kişi için çalıştı, çoğu eserini yarım bıraktı.İnsanlık tarihinin en iyi resimlerinden birisi kabul edilen Mona Lisa için 1503’te çalışmaya başladığı söylenir. Bu resmi tamamladıktan sonra hiç yanından ayırmamış, tüm seyahatlerinde yanında taşımıştı. 1504’te babasının ölüm haberi üzerine Floransa’ya döndü. Miras hakkı için kardeşleri ile mücadele etti ancak çabası sonuçsuz kaldı.Rönesans sanatını doruğuna ulaştırmış, yalnız sanat yapısına değil, çeşitli alanlardaki araştırmaları ve buluşlarıyla da tanınan, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından ve dehalarından biri kabul edilir. Michelangelo, heykeldeki rüştünü kanıtladığı ilk ve en ünlü eseri olan çocuk kral Davud’un heykelini yaptığında henüz 26 yaşındadır. Beş buçuk metrelik bir mermer kütleden çıkaracağı eser için genç dâhi, mermer bloğun yanına bir baraka inşa ederek, yardımcısız bir şekilde, çoğu zaman geceli gündüzlü çalışarak Rönesans sanatının harikalarından biri olarak kabul edilen David’i yaratırRönesans sanatına benzersiz bir etkide bulunan Michelangelo, klasik sanat tekniklerini öğrenmesinin yanı sıra asıl olarak, insan formunu her açıdan tasvir edebilmek için kadavralar üzerinde çalışıp, Yunan ve Roma sanatından devraldığı idealleştirilmiş insan tasarımlarını ulaştığı gerçekçilik boyutunu yakalamaya çalışır.1519 yılında Cosimo de' Medici’nin soyunun son temsilcisi Lorenzo de' Medici’nin ölmesiyle Michelangelo, onla birlikte genç yaşta ölen Nemours Dükü Giuliano’nun mezarlarının konulduğu kiliseye iki ünlünün heykelini yapar. 1534’te Papa III. Paulus’un heykeltıraşı ve mimarı yapılan Michelangelo’ya Sistine Kilisesi’nin sunak duvarına bir ‘Kıyamet Günü’ tasviri yapmasını ister. Meryem’in Göğe Yükselişi, İsa’nın Vaftizi ve Musa’nın Hükmü’nün anlatıldığı freskler süsler bu duvarı. Matisse 1869 yılının son gününde kuzey Fransa’da dünyaya geldi. 1887 - 1888’de Paris’te hukuk eğitimi alan Matisse, ertesi yıl Saint Quentin’de bir avukatın yanında asistanlık yapmaya başladı. Aynı zamanda, sabah erken saatlerde École Quentin de la Tour’da çizim kurslarına devam etti. Ancak 1890 yılında geçirdiği apandisit ameliyatının ardından büyük ölçüde yatakta geçen bir dönem yaşadı ve bu sırada resim uğraşı giderek bir tutku haline dönüştü.Matisse 1905 yılı yazını Derain ve bir süre Vlamick’le birlikte Akdeniz kıyısında bir balıkçı kasabası olan Collioure’da geçirdi. Akdeniz, hayatı boyunca Matisse için sanatına güç veren bir çekim merkezi oldu. Derain, Vlaminck ve Marquet ile birlikte, 1905 Paris Sonbahar Salonu sergisine katıldı.Matisse, savaşın ardından zamanının büyük bölümünü Nice şehrinde geçirmeye başladı. 1918/19 tarihli Keman Kutulu İç Mekan 5 Kasım 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. onun yeniden canlanan renk ve ışık ilgisini yansıtır. Bu dönemde ayrıca, dekoratif yönü ağır basan bir dizi Odalık resmi gerçekleştirmiştir.1940’lı yıllar II. Dünya Savaşı’na ve onu giderek yatağa bağımlı hale getiren hastalığına rağmen yoğun bir şekilde üretmeye devam ettiği bir dönem oldu. Jazz adlı kitap için 1947 yılında gerçekleştirdiği, kesilmiş kâğıt üzerine guaj tekniğindeki çalışmalar Matisse’in yerleşmiş sanat anlayışının farklı bir sunumunu oluşturur. Jackson Pollock, soyut dışavurumcu ressam, 20. yüzyılın en önemli sanatçılarındadır. Damlatma tekniği (drip painting) ile boya karıştırma, fırça kullanımı gibi alışılagelmiş uygulamaları bir kenara bırakmış, yere serdiği devasa boyutlardaki tuval bezleri üzerinde hareket ederek boyayı dökme, damlatma, fırlatma suretiyle sonradan aksiyon/hareket resmi adı verilen resimler yapmıştır.1951'den sonra koleksiyonerler ve galerilerden daha değişik resimler yapması için baskılar gelmeye başlamış, bu baskılar karşısında Pollock'un varolan alkol sorunu daha da büyümüş, resimleri karanlıklaşıp figüratif öğeleri de kapsamaya başlamıştır. 1956'da yaptığı araba kazası sonucu ölmüştür.Harekete ve sürece verdiği beden sanatı, süreç sanatı, performans sanatı, Fluxus, happening'ler gibi birçok çağdaş akımın temelini hazırlamıştır.Pollock adlı filmde de ünlü ressamın fırtınalı hayatı ele alınmıştır. Bu film ile Ed Harris en iyi erkek oyuncu dalında 2000 yılı akademi ödülü adaylığı kazanmıştır. Ruhsal ve duygusal konuları işlediği resimleriyle tanındı. Alman dışavurumculuk akımının gelişmesine önemli katkıları oldu. Başlangıçta resimlerinde egemen olan içe dönük ve karamsar havanın yerini, yaşamının son yıllarına doğru yaşama sevinci almıştır.Hayatın Frizleri adlı serinin bir parçası olan Çığlık tablosunda Munch hayat, aşk, korku, ölüm ve melankoli gibi öğeleri işledi. Diğer pek çok eserinde olduğu gibi bunun da birçok versiyonunu yaptı. 1994 ve 2004 Yıllarında iki versiyon çalındı, her ikisi de tekrar bulunmuştur.2012 yılının Mayıs ayında Çığlık tablosu 119.9 milyon dolara satılarak, açık arttırma yoluyla satılan en pahalı sanat eserlerinden biri olmuştur. Orijinal adı Doğanın Çığlığı olan bu resim, Munch'un 1893 ile 1910 arasında yaptığı aynı konudaki dört eserlerden biridir. Adolphe ve Louise-Justine Monet'nin çocuğu olarak Paris'te dünyaya geldi. 1845'te, yani Monet beş yaşındayken, aile Normandiya'daki La Havre'a taşındı. Monet, Notre-Dame-de-Lorette kilisesinde Oscar-Claude olarak vaftiz edildi. Babası onun aile mesleği olan bakkallığa devam etmesini istiyordu, fakat annesi şarkıcı olan Claude sanatçı olmasını istiyordu.1851 nisanında, Monet Le Havre'da ortaokula başladı. Önceleri 10–12 Fransız frangı'na sattığı karakalem karikatürleriyle çevresinde tanındı. İlk çizgi derslerini, Jacques-Louis David'in öğrencisi olan Jacques-Francois Ochard'dan aldı. Bu dönemde, Eugène Boudin'le tanıştı. Boudin, Monet'ye yağlı boya kullanmayı ve açık ortamlarda resim tekniğini öğretti.Louvre'u ziyaret etmek için Paris'e geldiğinde, pek çok ressamın eski ustaları taklit ettiğine tanık oldu. Monet, bir pencerenin yanına oturup gördüklerini resmetmektense, gereçlerini yanına alıp dışarıda resim yapmayı tercih ederdi. Paris'te geçirdiği yıllarda pek çok empresyonist ressamla arkadaş oldu. Bunlardan biri Édouard Manet idi.1862'de Paris'te Charles Gleyre'in öğrencisiyken, üniversitedeki geleneksel resim anlayışı Monet'de hayal kırıklığı yarattı. Bu dönemde Pierre-Auguste Renoir, Frederic Bazille ve Alfred Sisley ile tanıştı. Birlikte resme yeni yaklaşımlarını paylaştılar, ışığın açık havada yarattığı etkiyi resme parçalanmış renkler ve seri fırça darbeleriyle aktardılar. Bu daha sonraları empresyonizm olarak adlandırıldı.Alice, ve Claude Monet çocuklarla beraber 1881'de Poissy'e, 1883'te Vernon'a taşındılar ve son olarak Mayıs 1883'te Paris'ten 80 km. mesafedeki Giverny'e yerleştiler. Monet, burada bir ev ve bahçe kiraladı. Geri kalan ömrünün büyük kısmını sonradan satın aldığı bu yerde yeşerttiği bahçeyi resmederek geçirdi. İlk önce Ot yığınları serisini yaptı. Farklı yönlerden ve günün farklı saatlerinde ot yığınlarını resmetti. Son olarak da bahçesinin resmettiği Zambaklar serisini hazırladı. İkinci eşi Alice 1911'de, oğlu Jean 1914'te ölmüştür. Dali 11 Mayıs 1904'te, İspanya'nın Katalonya bölgesinde bulunan Figueres kentinde, Salvador Dalí'yi Cusí ve Felipa Domenech Ferres çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Çiftin 1901 doğumlu ilk çocuğu, Dali'nin doğumundan tam dokuz ay on gün önce sindirim yolu iltihabından ölmüş, onun ismi olan Salvador da ikinci çocuğa geçmişti. İlk çocuklarının küçük yaşta ölmesini bir türlü kabullenemeyen Dali çifti, küçük Dali'nin yanında sık sık ölmüş ağabeyinden bahsediyor, ilk Salvador'un bir resmini yatak odalarının duvarında tutuyor, ve Dali'yle beraber düzenli olarak ilk Salvador'un mezarını ziyaret ediyorlardı.Bu durum, Dali'nin küçük yaşta kendi kimliği konusunda karışıklık yaşamasına sebep oldu. Sonradan, hiç tanımadığı ağabeyi hakkında iki su damlası gibi birbirimize benziyorduk, fakat yansımalarımız farklıydı O, herhalde benim fazla mutlak olarak tasarlanmış ilk versiyonumdu. diyebildi.Dali'nin babası, sert ve otoriter karakterli bir noterdi. Annesi ise tam tersine sevecen ve anlayışlıydı ve oğlunun resim konusundaki çabalarına destek veriyordu. Dali üç yaşındayken kız kardeşi Ana Maria doğdu. Evin tek erkek çocuğu olarak, annesi, kız kardeşi, teyzesi, anneannesi ve bakıcısından sürekli ilgi gören Dali, küçük yaşlarından itibaren şımarık ve kaprisli bir karakter sergilemeye başladı.