Sarı serum can almaya devam ediyor! Ölüm haberi bu kez İstanbul'dan geldi

Son zamanlarda yaşanan sarı serum kaynaklı ölümlere bir yenisi daha eklendi. Geçtiğimiz günlerde Adana'da eczacı kalfası tarafından takılan serumdan dolayı hayatını kaybeden Selinay Yüksekbaş ve umreye gitmek için hazırlık yapan Afyonkarahisar'da yaşayan Mehmet Gündoğan'ın ardından İstanbul'dan da acı haber geldi. Uzmanlar, tüm uyarılara rağmen evde ya da iş yerinde sarı serum taktırmaya devam edenleri hayretle izlediklerini açıkladı. İşte tüm ayrıntılar...

Sarı serum kaynaklı ölümler artıyor. Uzmanlar, evde ya da iş yerinde sarı serum taktırılmasının tehlikeli olduğunu belirterek vatandaşları uyarıyor. Yetkisiz kişilerce yapılan uygulamalar, ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Güvenli ve profesyonel sağlık hizmeti almak, hayati riskleri önlemek için hayati önem taşıyor.

SARI SERUM KAYNAKLI ÖLÜMLERE YENİSİ EKLENDİ
DHA'nın haberine göre olay, dün gece saat 00.00 sıralarında İçerenköy Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, evinde 'sarı serum' tedavisi alan Harun Bayramoğlu, bir süre sonra fenalaştı. İhbar üzerine eve gelen sağlık ekipleri ilk müdahalenin ardından Bayramoğlu'nu Fatih Sultan Mehmet Hastanesine kaldırdı.

Burada tedavi gören Bayramoğlu, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan Bayramoğlu'nun cenazesi yakınları tarafından dün teslim alındı.
Polis olayla ilgili inceleme başlatırken Harun Bayramoğlu'nun cenazesi Erenköy Sahrayı Cedit camisinde kılınan cenaze namazının ardından Pendik Ballıca Köyü mezarlığına defnedildi.

ECZACI KALFASI EVDE SARI SERUM TAKTI
17 Ocak'ta Adana'nın Yüreğir ilçesinde meydana geldi. Gribal enfeksiyon geçiren, evli ve 2 çocuk annesi Selinay Yüksekbaş, mahallesindeki eczacı kalfası M.M.'yi arayarak serum yapılmasını istedi. M.M., iddiaya göre 10 farklı ilacı karıştırarak halk arasında ve internette 'sarı serum' olarak da bilinen atom serum hazırladı. Yüksekbaş'ın evine giden M.M., serumu uyguladı.

Yüksekbaş, bir süre sonra fenalaşınca ailesi, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbarla adrese sevk edilen sağlık ekibinin müdahalesinin ardından Yüksekbaş, hastaneye kaldırdı. Yüksekbaş, 18 Ocak'ta yaşamını yitirdi. Selinay Yüksekbaş'ın cansız bedeni otopsinin ardından toprağa verildi. Olayın ardından polis tarafından gözaltına alınan M.M., ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

UMREYE GİTMEK İÇİN HAZIRLIK YAPIYORDU
Afyonkarahisar'da mobilya sektöründe faaliyet gösteren firmada çalışan ve umreye gitmek için hazırlık yapan biri 7, diğeri 9 yaşında 2 erkek çocuk babası Mehmet Gündoğan, 12 Ocak'ta boğaz ağrısı şikayetiyle Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'ne başvurdu.

Burada reçeteyle yazılan ilaç ve spreyi alan Gündoğan, rahatsızlığı geçmeyince bu kez 13 Ocak'ta aynı şikayetle özel bir kliniğe başvurdu.

İddiaya göre burada Mehmet Gündoğan'a damar yolu açılarak, 'sarı serum' olarak bilinen serum verilmeye başlandı, 2 farklı serum da bağlanmak için hazırlandı. İkinci serumun bitmesine yakın nefes almakta güçlük çeken Gündoğan'ın durumu ağırlaştı.

Klinikte görevli doktor ve çalışanların Gündoğan'a müdahalesi yetersiz kaldı. Mehmet Gündoğan, 112 Acil Çağrı Merkezi aracılığıyla çağrılan ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Yoğun bakıma alınan Gündoğan, 20 saat süren yaşam mücadelesini kaybetti.

EV YA DA İŞ YERİNE GELİYOR!
DHA'dan Alparslan Çınar'ın haberine göre kış mevsiminde 'evde sağlık hizmeti' adı altında ev ve iş yerlerine gidilerek uygulanan 'sarı serum' tehlike saçıyor. 1500- 2 bin lira nakit alıp, fiş ya da fatura vermeyen kişi ya da kişiler, sadece sosyal medyadan iletişim kuruyor. Antalya Tabip Odası Başkanı Hüseyin Can Ertürk, sarı serumun hastane dışında uygulanmasının kişiyi ölüme götürecek çeşitli reaksiyonlara yol açabileceğini belirterek, bu işlemin acilen denetlenip, yasaklanması gerektiğini söyledi.

Antalya'da özellikle yabancı tatilcilere uygulanan bu yöntem için sosyal medyada hesap oluşturulduğu görüldü. Sosyal medyada verilen ilanda 'Evde, işte 7/24 yanınızda' ibaresi dikkati çekerken ayrıca ateş, öksürük, halsizlik, boğaz ağrısı, eklem ağrısı, genel vücut ağrısı, bulantı ve kusma, üşüme ve titreme gibi şikayetlere de iyi geleceği belirtiliyor.

ALKOL KOMASINDA KULLANILMAK İÇİN ORTAYA ÇIKMIŞ
İHA'nın haberine göre halk arasında "sarı serum" olarak bilinen, vitamin ve ilaç içeren serum ilaçları; bağışıklığı güçlendirmek amacıyla kullanılsa da uzmanlar alkol komasında kullanılmak için ortaya çıkmış bu tedavinin muhtemel tehlikeli sonuçları ile ilgili uyarıyor.

KANITLANMIŞ BİR TEDAVİSİ YOK!
Afyonkarahisar’da özel bir kliniğe grip şikayetiyle başvuran ve "sarı serum" tedavisi uygulanan Mehmet Gündoğan’ın hayatını kaybetmesinin ardından bu tedavinin tehlikesi bir kez daha ortaya çıktı. İçerisindeki B vitamininden dolayı sarı renk alan serumun, alkol komasında kullanılmak üzere ortaya çıkmış bir tedavi olduğunu, üst solunum yolu enfeksiyonlarında kanıtlanmış bir tedavisi olmadığını belirten uzmanlar, doktor tavsiyesi olmadan herkesin kendi kafasına göre bu tarz tedaviler kullanmasının kesinlikle yanlış olduğunu belirtiyor.

"EVDE UYGULANMASINI HAYRETLE İZLİYORUZ"
İHA'dan Hasibe Karadağ ve Emre Baba'ya konuşan Doç. Dr. Demirci, "Serum tedavisini halka daha detaylı anlatmamız lazım çünkü serumu kullanmamız gereken bazı noktalar var. Hastalarımızın bu damar yolu vasıtasıyla serum içerisinde alacakları B vitaminini kendileri doğal beslenme sürecinde almaları zaten mümkün. Doktor bakteriyel ya da viral bir etken düşünüp ilaç yazdıysa onun kullanımı daha etkili olacaktır. Bir de sarı serum deniyor ama içinde sadece B vitamini olmayabiliyor, uygulayıcı içine ağrı kesici, steroid ya da başka birçok etken madde koyabiliyor. Bunlar herhangi bir renk değişikliğine sebebiyet vermediği için konuşulmuyor" açıklamasında bulundu.

Uzman isim, "Gerek ilaçların gerek vitaminlerin ciddi anafilaktik reaksiyon dediğimiz vücutta alerji yapabilme durumları var. Kaşıntıdan, kızarıklıktan tutun da soluk borusunun tıkanmasına, küçük dilin şişip solunumu durdurması, şok tablosuna kadar giden bir geniş spektrumu var. Çok tehlikeli olabiliyor, evlerde uygulanmasını cidden hayretle izliyoruz. Anafilaktik şoka çok hızlı müdahale gerekiyor, uygulama yerleri de hastane olmadığı zaman genelde geç kalınıyor, durum ölümle sonuçlanabiliyor. Bütün uygulamalarda mutlaka hastane şartlarında yapılması en önemli ricamız. Vatandaşlarımızdan bilinçsiz şekilde ilaç kullanmamalarını, doktorun önerisi, beyanı olmadıkça serum, iğne gibi taleplerde bulunmamalarını, daha duyarlı olmalarını rica edeceğiz” şeklinde konuştu.