15 günde veya 3 ayda bir kez karın ya da bacaktan uygulanan iğnelerde sedefe 'Elveda' demek mümkün Dermatoloji Uzmanı Prof.Dr. Server Serdaroğlu anlattı: Sedef tedavisinde yenilik var mı? Biyolojik tedavilerden söz edebiliriz. Bunlar hedefe yönelik ilaç diye de biliniyor. Şu an sık kullanılan 5 biyolojik ilaç var. Tüm dünyayla birlikte Türkiye’de de sayıları hızla artıyor. Vücudumuzdaki T hücreleri (T lemfosit) bakteri ya da virüs gibi yabancı maddeleri tespit edip yok etmekle görevlidir. Fakat kişide sedef zemini varsa T hücreleri sağlıklı deri hücrelerine gelerek onları farklılaştırarak zarar verir. Sonuçta derin deri katmalarında yeni cilt hücreleri aşırı üretilmeye başlar ve daha fazla T hücresi salınır. Bu da hem sedefin belirtilerini artırır hem de hastalığı kronikleştirir. Daha önceki tedaviler genel savunmayı azaltmaya yönelikti. Biyolojik ilaçlar T hücrelerinin uyardığı bazı molekülleri azaltarak etki ediyor. Yani sedefin kronikleşmesini önlüyorlar ve hastalığı azaltıyorlar. Bu ilaçlar ‘Anti TNF’ ya da ‘anti interlökin’ olarak adlandırılıyorlar. Bunların da bazı alt tipleri var. İlacı ya biz serumla veriyoruz ya da kişi şeker hastası gibi kendine iğne yapıyor. Serumla ilaç 2-3 ayda bir veriliyor. İğne formunu ise hasta 15 günde veya 3 ayda bir kez karın ya da bacaktan uyguluyor. Bu ilaçlar sedef dışında iltihaplı romatizma, bağırsak hastalıkları ve bazı saç hastalıklarının tedavisinde de kullanılıyor. Başarı hedefi yüzde 75-90 arasındadır. Bazen tamamen sedefsiz yaşama şansı elde ediliyor. Fakat her hastayı bu tedavilere yönlendirmek gerekmiyor. Diğer tedavileri kullanıp başarı elde edilmeyenlere uygulanıyor. Evet. Tüm dünyada olduğu gibi devlet ödemek için bazı şartlar koşuyor. Sistemik ilaçları veya puva tedavisinin başarısız olması ya da hastanın yan etki görmüş olması lazım. Araştırma ya da üniversite hastanelerinde heyet raporuyla verilebiliyor. Bağışıklığı baskıladığı için yan etki olabiliyor ama eski tedavilere göre daha güvenilir. İlacı vermek için önce hastaya bazı tetkikler yapılıyor. Örneğin hastada verem mikrobu veya hepatit olup olmadığı araştırılıyor. Çünkü biyolojik ilaçlar kişiyi verem mikrobuna açık hale getirebilir. Kişide verem varsa önce 1 ay verem ilacı veriliyor, daha sonra verem mikrobu tedavisi sürerken biyolojik ilaçlara başlanıyor. Yan etki riskine karşı 3 ayda bir hastanın bütün kontrolleri yapılıyor. Aralıkları açabiliyor, arada mola verilebiliyor. Sedef çoğu zaman tekrarladığı için ilaca devam etmekten yanayız. Bir süre sonra ilaca direnç gelişebilir ve ilacın etkisi azalabilir. Bu durumda diğer ilaca geçiliyor. Artık olanak çok fazla. Bu arada etkinlikleri ve daha güvenilir olmalarını sağlayacak gelişmeler var. Dünyada şu an 5-6 yeni ilaç üzerinde daha araştırma yapılıyor. Sedefin özel bir diyeti yok. Fakat bazı çalışmalar Eskimolarda sedefe rastlanmadığını gösteriyor. Bu durum Eskimoların çok balık tüketmesine bağlanıyor. Ama bu açıklamayı kanıtlayan net araştırmalar yok. Önemli noktalardan biri de fazla kilo konusu. Aşırı kilo, vücudun kıvrım bölgelerinde sürtünmeye yol açarak, sedefin gelişme riskini artırır. Bu nedenle hastaların fazla kilolarından kurtulması lazım.YARIN: HER GÜN 10 DAKİKA GÜNEŞLENİN