Sıcak havalarda risk yüzde 7 daha fazla! Uzmanı uyardı: O hata beyni küçültüp hafıza kaybına yol açıyor!

Beyza Erdoğan - Posta.com.tr/ Kavurucu sıcaklarla hepimizin başı dertte. Sıcaktan bunaldığımız bu günlerde aslında vücut sinir sistemimiz de tehdit altında. Peki, başa güneş geçmesi, beyin kanaması gibi risklerin artmasına neden olan sıcaklarda nelere dikkat edilmeli? Hangi hatalar sağlık risklerini artırır? Uzmanı konuya ilişkin tüm detayları paylaştı. Nöroloji Prof. Dr. Dilek Necioğlu Örken, hava sıcaklığın hem kanama hem damar tıkanması sonucunda felç oluşması üzerine bir miktar etkisi olduğunu, bu durumun genellikle aşırı sıcaklıklar sonucunda görüldüğünü belirtti. Uzman isim sıcaklarda gizli tehlike ile ilgili, “Yapılan bazı çalışmalar beyin kanaması vakalarının sayısının normal günlerdekine kıyasla yaklaşık yüzde 20 oranında arttığını gösteriyor. Yüksek kan basıncı bu artışın başlıca nedeni olarak biliniyor, bu nedenle özellikle aşırı hava dalgalanmalarının yaşandığı dönemlerde kan basıncı seviyelerinin izlenmesi ve yönetilmesi önem taşıyor. Sıcaklığın sağlığımız üzerindeki etkilerini araştıran bir başka çalışma, özellikle yaşlı kadınlar arasında sıcak gecelerde felç riskinin yüzde 7 daha yüksek olduğunu gösteriyor. Sıcak sonucu vücudun susuz kalması yani dehidratasyon kalp ve vücut üzerinde stres yaratabiliyor ve aşırı terleme de elektrolit dengesizliklerine yol açabiliyor. Ayrıca sıcak kan damarlarımızın daralıp genişlemesini de etkileyerek kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler olaylara neden olabiliyor.” dedi. Günlük tüketilmesi gereken su miktarı da sıcak havalarda çeşitli rahatsızlıklardan korunabilmemiz için önem taşır. Bu konuda yapılan çalışmalar yıllar içinde farklı miktarda su tüketimi önerileri ortaya koymaktadır. Ancak bireysel su ihtiyacımız, sağlık durumumuz, ne kadar aktif olduğumuz ve nerede yaşadığımız gibi birçok faktöre bağlı değişkenlik gösterebilir. Dolayısı ile herkese uyan tek bir formül bulunmamaktadır. Nöroloji Prof. Dr. Dilek Necioğlu Örken, konu hakkında “Ilıman bir iklimde yaşayan ortalama, sağlıklı bir yetişkinin tüketmesi gereken sıvı miktarı erkekler için günde yaklaşık 15,5 bardak (3,7 litre) ve kadınlar için ise günde yaklaşık 11,5 bardak (2,7 litre).” dedi. Uzman isim sözlerini şu şekilde sürdürdü:“Bu öneriler su, diğer içecekler ve yiyeceklerden alınan sıvıları kapsar. Günlük sıvı alımının yaklaşık yüzde 20'si genellikle yiyeceklerden, geri kalanı ise içeceklerden gelir. Egzersiz, ortam sıcaklığı, genel sağlık durumu ve hamilelik ve emzirme gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak toplam sıvı alımınızı değiştirmeniz gerekebilir.” Nöroloji Prof. Dr. Dilek Necioğlu Örken, 2016 yılında yapılan bir çalışmada, günlük su ihtiyacı üzerinde vücut yüzey alanının, metabolizma hızının ve vücut ağırlığının etkili olduğunun gösterildiğini, vücut ağırlığı arttıkça sıvı ihtiyacının da fazlalaştığını da dile getirdi.Vücut ağırlığına göre tüketilmesi gereken su miktarının öğrenilmesi için son derece basit bir formül bulunmaktadır: Kilogram cinsinden kilonuzu 0.033 ile çarptığınızda tüketmeniz gereken su miktarını hesaplayabilirsiniz. Örneğin; 60 kilogram bir bireyin kilosuna göre içmesi gereken su miktarı 1,98 litreyken, 70 kilo biri için bu miktar 2,31 litre dolaylarındadır. Elbette tek başına kiloya göre su içme hesaplama işlemi yapılmaması gerekir. Nöroloji Prof. Dr. Dilek Necioğlu Örken, kişinin genel sağlık durumu, hava sıcaklığı, aktivite düzeyi gibi birçok unsurun da göz önünde bulundurulmasının faydalı olacağını söyledi. Prof. Dr. Örken, su alımının beynin kütlesel ve işlevsel varlığı açısından önemine ise şu sözleri ile dikkat çekti:“Vücudumuzun temel kimyasal bileşeni olan su, vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 50-70'ini oluşturuyor. Her hücre, doku ve organın, özellikle de beynimizin düzgün çalışmak için suya ihtiyaç duyuyor. Su alımının yeterli olmaması, dehidratasyona yani su eksikliğine neden olabiliyor. Hafif dehidratasyon bile enerjimizi tüketebiliyor ve yorgunluğa yol açabiliyor. Yorgunluğun yanı sıra depresyon, uyku sorunları ve odaklanamamaya neden olabiliyor. Beyin sulanmasında yüzde 2'lik bir azalma, kısa süreli hafıza kaybına yol açabiliyor. Uzun süreli susuz kalma, beyin hücrelerinin boyut ve kütle olarak küçülmesine neden oluyor.” Nöroloji Prof. Dr. Dilek Necioğlu Örken, son olarak özellikle sıcak günlerde ve gecelerde iyi sıvı alımının çok önemli olduğunun altını şu sözleri ile çizdi:“Gece uyumadan önce yeterli su içtiğimizden emin olunması önem taşıyor. Yatak odasında hava dolaşımının iyi olmasına dikkat edilmesi önem taşıyor. Ortam sıcak olsa bile, hareket eden hava terin buharlaşmasına yardımcı olabiliyor ve bu da vücudu soğutabiliyor. Ek olarak serin su ile yapılan banyo ile boyun, alın ve gövdeye serin bezler koymak da vücut ısısını düşürmeye yardımcı olabiliyor.” Uzman isim tüm bu serinletici önlemlerin yanı sıra kan basıncını takip etmenin ve yüksek tansiyondan kaçınmanın beyin kanamasını önlemenin en etkili yolu olduğunu da özellikle belirtti.