Prof. Dr. Canan Karatay Kahvaltıda köy tereyağına yumurta, zeytin, peynir, ceviz, salatalık, turp yiyin. Bu şekilde daha kolay kilo verir, göbeğinizden kurtulursunuz dedi Kahvaltı en önemli öğün mü? Çok önemli. Hakiki besinlerle Karatay Kahvaltısı yapınca acıkmıyorsunuz. Kahvaltıda köy tereyağında yumurta, arzu edilirse pastırmalı olarak yiyin. Yanında 8-10 adet zeytin, 1 avuç içiniz kadar beyaz peynir, 1 çay bardağı ceviz içi, arzu edildiği kadar domates, biber, salatalık, turp, maydanoz, nane, roka veya tere ve limonlu çay. Bu şekilde daha kolay kilo verir, göbeğinizden kurtulursunuz. Öğlen acıkmazsanız su ya da sade Türk kahvesi için. Akşam istediğiniz kadar yiyin. Tıp bilgini İbn-i Sina da ‘2 öğün sağlıklıdır, 3 öğün hastalıktır’ diyor. Peygamberimiz de ‘Acıkmadan yemeyin, doymadan kalkın’ diyor. Metabolizması bozulanlar başta 3 öğünle başlayıp sonra 2 öğüne geçebilir. Öğle diye bir şey yok. Acıktığınız zaman yiyin. Sabah kahvaltısını ne zaman uyanıyorsanız o zaman yapın. Sağlıklı bir ‘Karatay Kahvaltısı’ yaptığınız zaman acıkmıyor, öğle yemeğine ihtiyaç duymuyorsunuz. Eğer acıkırsanız yoğurt ya da fındık fıstık yiyebilirsiniz. Ayran içebilirsiniz. Tabii başlangıçta öğle yemeği vakti geldiğinde açlık hissedebilirsiniz. Çünkü vücut kendini birdenbire toparlamaz. Metabolik bozukluklar yavaş yavaş düzelir. Başlangıçta öğlen çok acıkırsanız döner ya da ızgara et yiyin. Akşam yemeğini de 20.00’dan önce bitirirseniz iş tamamdır. Akşam et yoksa mercimek çorbası tercih edebilirsiniz. Kuru fasulye, nohut yiyebilir, pastırmalı yumurta hazırlayabilirsiniz. Mevsiminde yeşil fasulye ya da balık olabilir. Balığın yanında kızarmış patates değil bol salata, bol soğan olsun. Patates şekeri çok yükseltir. Doyuncaya kadar, hakiki ve sağlıklı yiyecek yiyin. Sonra vücudunuz dengesini bulacak ve fazla yemek istemeyeceksiniz zaten. Vücudunuza doğal besinler girdiğinde hormonal sorunlarınız ortadan kalkacak. Bağırsaklarınız düzelecek, gazınız azalacak, şişlikleriniz kalmayacak. Kabızlık en tehlikeli ve ciddi sağlık sorunlarının başlangıcıdır, unutmayın. Evet. Diyelim ki bol köy tereyağında 3 yumurtalı peynirli omlet yediniz. Bunun kalorisi yüksek. Ama kalorisi daha düşük olmasına rağmen 1 dilim ekmek omletten daha fazla kan şekerinde dalgalanmalar oluşturur. Sizi acıktıran da kan şekerindeki bu iniş çıkışlardır. Omlet yediğinizde kan şekeriniz ve insülin hormonunuz yükselmediği için acıkmazsınız. Vücut kendini toparlar. Kalori hesabını kafaya takmayın, bu tarihte kaldı. Deli danalar gibi koşmak vücuda yarar değil zarar verir. Koşu özellikle spor yapmayanlar için tehlikelidir, sakatlanmalara yol açar. Karaciğeriniz yağlıysa, insülin direnciniz varsa, şeker hastasıysanız, kiloluysanız bilin ki koşmak insülin direncinizi daha da artırır. Çok ağır sporlar böbrek üstü bezinden kortizol hormonu salgılatır. Kortizol da insülin direnci başlatır, şekeri yükseltir, karaciğeri yağlanmasına neden olur. ‘Spor yaptığım halde göbeğimi bir türlü eritemiyorum’ dersiniz. Normal tempo diye bir şey yok. Kişi kendi normalini kendi belirler. Bunu nasıl bulacaksınız? İki kişi yan yana yürüdüğünüzde eğer rahat konuşabiliyorsanız sizin temponuz odur. Nefes nefese kalmak yanlıştır. Trans yağlardan uzak durun. Yani margarinler ve kızarmış yağlardan... Doğada 2 türlü yağ zararlıdır. Bir, fabrikalarda üretilen margarin türü yağlar. Kalp hastalığı, felç sebebi. İkincisi de kanımızda şekerlerin, ekmeklerin meyvelerin yükselttiği trigliseridler. En önemli sebebi şeker tüketimidir. Karaciğerde, memede, karında, kalçada biriken yağların adı trigliserid’dir. Köy tereyağı çok sağlıklıdır. Evde yapabilirsiniz.Pastörize tereyağından uzak durun. Zeytinyağı, balık yağı da çok sağlıklıdır. Balık yağında A, D, K2 vitamini bulunur. Bunlar vücudun çalışması için elzem olan vitaminlerdir. Etteki yağları da tüketin. Pirzolanın yağını ayıklamayın. Kasabınıza ‘Yağsız kıyma ver’ demekten vazgeçin. Paketlenmiş ürünlerden uzak durun, hepsi trans yağ, katkı maddesi dolu. Bunlar besleyici olmadığı gibi bir de zararlı. Bütün hastalıkların temelinde şeker var. Çünkü hücreleri bozuyor. Sofra şekeri ve ekmek, makarna, börek gibi vücutta şekere dönüşen glisemik indeksi yüksek karbonhidratları tükettiğimiz zaman hemen kan şekeri yükselir. Bu da vücutta serbest oksijen radikallerinin yapımına neden olur. Bütün kanserlerin sebebi de budur. Şeker, hayat kalitesini de olumsuz etkiler. Uyku verir, şişkinlik yapar. Şeker çok uzun süre yüksek kaldığında insülin yüksekliği olur. Ani şeker yükselmeleri kalp krizi sebebidir. Kalp krizleri genellikle aşırı karbonhidrat tükettikten sonra olur, aşırı yağ yedikten sonra olmaz. ‘Aşırı yağ yedi, kalp krizi geçirdi’ düşüncesi şehir efsanesidir. İnsülin kanın pıhtılaşmasını artırır. Bal eski zamandaki gibi değil. Balın yüzde 60’u fruktoz, yüzde 40’ı glukoz. Yani şeker. Doğal bal bulmak günümüzde zorlaştı. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa ve gerçekten doğal olduğuna emin olduğunuz hakiki bal bulabiliyorsanız az miktarda yiyebilirsiniz. Arılar nektar toplamak için 300 kilometre karede dolaşabiliyorlar. Araştırmalarda balmumunda dahi GDO tespit edilebiliyor. İşte bu zararlı etkenlere çok dikkat etmek lazım. Ben öyle bir şey söylemiyorum. Bayramdan bayrama 1 dilim yiyorum. Çok seyrek, badem şekeri yiyebilirsiniz, üzerindeki şeker çok incedir. Nadiren çikolata da yiyebilirsiniz. Ama şeker hastasıysanız, karaciğeriniz yağlıysa, tansiyon hastasıysanız iş farklı, bunlar zararlıdır.