Sinemanın en güçlü 10 kadın süper kahramanı

Süper kahramanların dünyasında herkes erkek gibi geliyor. Belki de kahraman ve güç kelimelerinin doğrudan erkeklerle ilişkilendirilmesine bağlayabiliriz bu durumu. Peki ya ama kadın süper kahramanlar? Süper kahramanlar evreninde daha çok ikinci planda görsek de onların aslında çok daha komplike karakterler olduklarını birazdan göreceksiniz. Kendisiyle beyazperdede karşılaştığımız ilk sahnede Deadpool ile aralarında geçen diyaloğu hatırlamamak mümkün değil. Domino, Deadpool'a süper gücünün şans olduğunu söyler. Deadpool ise şansın süper güç olarak kabul edilemeyeceğini belirtir. Domino, şansın süper güç olduğu konusunda ısrarcıdır. Olayların akışı içinde Domino'nun ne kadar haklı olduğu ortaya çıkar. Domino bir mutanttır ve olasılıkları kendi lehine değiştirme gibi bir süper gücü vardır. İkinci Deadpool filminin en sevilen karakterlerinden biri olan ve Zazie Beetz'in canlandırdığı Domino'nun Marvel evrenine giriş tarihinin 1992 olduğunu belirtelim. O, Yunan kökenli, mükemmel bir katil ninja. Kafası karışık ve öfkeli. Kahraman Daredevil ile bir gönül bağı da var. Frank Miller’ın Marvel Evreni’ne hediye ettiği karakterlerden biri olan Elektra ilk kez 1981’de okurların karşısına çıktı. Michelle Pfeiffer'ın 1992'de “Batman Returns”de canlandırdığı karakterin özellikleri aşağı yukarı burada da aynı ama yorum çok farklı. Anne Hathaway, 1940’lı yıllarda Kedi Kadın’a ilham verdiği söylenen dönemin ünlü film yıldızı Hedy Lamarr’ı temel alıyor. Kızıl saçlı Mera, 1963 yılında yayımlanan bir Aquaman macerasında çıkmıştı okurların karşısına ilk kez. Denizlerin kraliçesinin sinema macerası ise 2017 yılında “Justice League” filmiyle başladı. Ama filmde onu gördüğümüz süre pek uzun değildi. Daha kapsamlı bir buluşma için geçtiğimiz aralık ayında seyrettiğimiz “Aquaman” filmini beklememiz gerekti. Marvel resimli romanlarında ilk kez 1964 yılında ortaya çıkan eski ajan Natasha Romanoff, doğaüstü yeteneklere sahip değildir ama dövüş sanatları konusunda inanılmaz becerilere sahip çok zeki bir kadındır. Birçok soruşturmada dünyanın en güzel kadınlarından ve seks sembollerinden biri olarak gösterilen Johansson, yıllardır “Avengers” serisinin vazgeçilmez yüzlerinden biri. Gamora, Jim Starlin'in yarattığı bir karakter. Göründüğü ilk Marvel resimli romanı 1975 tarihli. Thanos'un evlat edindiği Gamora, kendi halkının hayatta kalan son temsilcilerinden biridir. İnsanüstü gücü, çevikliği ve çabuk iyileşmesiyle bilinir. 2014 yılında “Galaksinin Koruyucuları”nda Zoe Saldana'nın canlandırdığı Gamora da aynı özelliklere sahip. Çocukluğu ve gençliğinde Thanos tarafından katil olarak yetiştirilmenin öfkesini taşıyan Gamora, Zoe Saldana'nın yorumuyla çok sert ama duygusal açıdan kırılgan bir karakter olarak geliyor karşımıza... Adeta canlı bir silahtan farksız. Sezgileri ve taktik becerileri ise mükemmel. Peter Quill'le aralarındaki sevgi bağı, duygusal olarak onu seyirciye daha çok yaklaştırıyor. İlk X-Men filmlerinde ikinci sınıf bir kötü karakter olarak kullanılsa da, karakterin özel güçleri nedeniyle dikkat çekmeyi başarıyordu. Bu yüzden de yeni nesil X-Men filmlerinde bu karakteri başrole yerleştirdiler. Jennifer Lawrance’ın canlandırdığı bu karakter, fiziksel değişimlerinin yanı sıra duygusal buhranını iyi yansıtan bir figürdü. Bu yüzden de akıllarda sağlam bir yer edindi. Pixar’ın ödüllere doymayan The Incredibles animasyonunda bir süper kahraman aileyi izleyebilmiştik. Bu ailenin annesi Elasti-girl, bir yandan ailesiyle ilgilenirken, öte yandan kötülerle mücadele etmeyi iyi beceriyordu. Hatta yıllar sonra gelen devam filminde bu karakterin daha da öne çıkartıldığını gördük. Bu listedeki tek animasyon karakter olan Elasti- Girl, belli ki süper kahraman olmak için ille de yalnız olmamak gerektiğinin kanıtlarından biriydi. 1985 yılında kotarılan Red Sonja filmi, bir nevi Barbar Conan karakterinin dişi versiyonunu karşımıza getiriyordu. Hatta Tv’nin popüler dizisi Xena’nın da öncüsü olarak tahmin edilen Sonja, adeleli yapısı ve üstün kılıç kullanma yetenekleriyle bu listede olması gereken en ilginç karakterlerden biriydi. Brigette Nielsen’in canlandırığı bu karakter, video piyasasında kültleşse de, vizyona girdiği yıllarda pek seyirciden yüz bulamadı. Bu yüzden de VHS eğlencesine dönüştü. Genel olarak X-Men dünyasında hakkı en fazla yenen süper kahraman bu karakter olsa gerek. İklimi kontrol eden üstün güçleriyle olağanüstü bir başarılı bir karakter olarak öne çıkartılabilecekken yapımcılar nedense bu karakteri hep geri planda tuttular. İlk X-Men’lerde Halle Berry gibi bir yıldıza teslim edilse de, filmde en az dikkat çeken o olmuştu. Belli ki senaristlerin bu karaktere karşı önyargısı var.