Sokak hayvanlarıyla ilgili gözden kaçan tehlike! Uzmanı uyardı: Çocuk parklarında bulaşıyor, akciğer ve karaciğere yerleşiyor

Son günlerde gündemde yer alan en önemli konulardan biri, başı boş sokak hayvanlarının kontrolsüz çoğalması. Genellikle insanlara saldırmalarıyla gündeme gelen sahipsiz sokak hayvanları, aslında başka riskleri de beraberinde getirebiliyor. Gözden kaçan o risklerin başında ise bulaşıcı hastalıklar geliyor. Sokak hayvanlarından temas halinde geçen bu hastalıklar, tedavi edilmezse ve gerekli önlemler alınmazsa üzücü durumlarla sonuçlanabiliyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Muhammet Reha Çelik, başıboş hayvanlardan geçen hastalıklar ve alınması gereken önlemlerle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte tüm detaylar…

Hilal Gülden Boğazkesen – Posta.com.tr / Sahipsiz sokak hayvanlarından geçen bulaşıcı hastalıklar, farkında olunmasa da büyük bir tehdit oluşturuyor. Kediler ve köpekler tifo ya da kedi tırnağı ateşi gibi hastalıkların taşıyıcısı olabiliyor. Bu hayvanlarla temas ederken dikkatli olmak ve el hijyenine özen göstermek, alabileceğiniz önlemlerin başında geliyor. Fakat bunlarla sınırlı kalmıyor. Peki, bulaşıcı hastalıkların belirtileri nelerdir? Hangi önlemlerin alınması gerekiyor?

BULAŞICI HASTALIKLARIN BELİRTİLERİ BİRBİRİNDEN FARKLI OLUYOR
Son yıllarda sokak hayvanlarından bulaşan hastalıkların artış göstermesi, halk sağlığı açısından tehdit oluşturuyor. Bunların en bilinenleri; Escherichia Coli, Kist Hidatik, Salmonella, Kancalı kurt, Leptospira ya da Tenya oluyor. Bu hastalıkların her birinin kendine özgü belirtileri, bulaşma yolları ve etkileri bulunuyor. Genellikle kontamine olmuş gıda ve su kaynakları yolu ile bulaşıyor. Vücuda girdikten sonra yerleştikleri ve çoğaldıkları organ sistemine göre farklı hastalıklara yol açan bakteriler veya parazitlerdir. Bu nedenle hepsinin belirtileri değişken ve tedavileri farklılık gösteriyor.

3 HAFTADAN UZUN SÜRÜYORSA UZMANA DANIŞILMALI
Hidatik kist, Türkiye’de en sık görülen parazit hastalıklarından biri. Parazitin larva formu olan kistlerinin özellikle karaciğer ve akciğerde büyümesi ile hastalık oluşturuyor. Başlangıçta hiçbir belirti vermeden büyüyen kistler, genellikle sadece kronik öksürük şeklinde kendini gösteriyor. Çoğu zaman birden fazla kist oluşabiliyor. Hem karaciğer hem de akciğerde eş zamanlı çoğalıyor.

Prof. Dr. Muhammet Reha Çelik, bu konuyla ilgili “Kistler akciğerde yeterince büyüdüğü zaman göğüs ağrısı ve nefes darlığına neden oluyor. Kistler, komplike hale gelirse yani yırtılır ya da enfekte olursa buna bağlı olarak ağza tuzlu su ve pişmiş yumurta akına benzeyen parçacıkların gelmesi, yüksek ateş, kötü kokulu balgam çıkarma gibi belirtiler oluşabiliyor. 3 haftadan daha uzun süren öksürük, balgam çıkarma, nefeste kötü koku, balgamda kan görülmesi, göğüs ağrısı gibi şikayetlerin bulunması durumunda uzman doktora başvurmak gereklidir” dedi.

KURBAN BAYRAMI’NDA ÖZELLİKLE DİKKAT EDİLMELİ
Yaban hayvanları da bu hastalığı taşıyabilirler ama ülkemizde hastalığın başlıca taşıyıcıları köpeklerdir. Parazitle enfekte olmuş hayvanların iç organları ile temas diğer bir bulaş yöntemidir. Kurban Bayramı’na sayılı gün kalmışken bulaşıcı hastalıkların önemine dikkat çeken Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Muhammet Reha Çelik, “Kesilen kurbanlıkların karaciğer ve akciğerlerinde kist olup olmaması ve bunlar ile temas edilmesi halinde ellerin sabun ve su ile iyice temizlenmesi önemlidir” dedi.

PARKTA OYNAYAN ÇOCUKLAR İÇİN RİSK DAHA BÜYÜK
Sokak hayvanlarından insanlara geçen hastalıkların bulaşma yöntemleri farklı olabiliyor. Hidatik kist, sıklıkla parazit yumurtaları ile kirlenmiş gıda ve suların tüketilmesi ile bulaşıyor. Ancak başıboş ve aşısız köpeklerin dışkıları ile kirlenmiş ortamlarda ellere bulaşması ve iyi yıkanmamış ellerle ağza temas edilmesi yoluyla da insana geçebiliyor.

Göğüs Cerrahi Uzmanı, “Parklarda bulunan su çeşmelerinin temiz olduğundan emin olunmalı veya güvenli su kaynakları tercih edilmelidir. Park ve bahçelerde gezdirilen sahipli köpekler aşılı olsalar dahi dışkılarının sahipleri tarafından toplanması gerekiyor. Sahipsiz köpeklerin dışkılaması riski yüksek olduğu için belediyeler tarafından düzenli olarak bu dışkıların temizlenmesi gerekiyor. Çocukların park ve bahçelerde oynadıkları sırada ellerini ağızlarına götürmemeleri iyice öğretilmelidir. Oyun sonrası bol su ve sabun ile yıkanma alışkanlığı geliştirilmelidir. Köpeklerin düzenli veteriner kontrollerinden geçirilmesi ve antiparazitik tedavilerinin yapılması bulaşma riskini azaltır.” dedi.

GEREKLİ ŞARTLAR SAĞLANMAZSA TEKRARLAYABİLİR
Hidatik kist hastalığının tedavisi, vücutta görüldüğü organ sistemine göre farklılık gösteriyor. Örneğin; karaciğer hidatik kistlerinde genellikle ameliyat dışı yöntemler ve ilaçlar ile tedavi yapmak mümkün olurken akciğeri tutan hidatik kist hastalığında öncelikli tedavi ameliyattır. Kistlerin sayısı, büyüklüğü ve komplike olup olmadığına göre ameliyat kararı ve ameliyat sonrasında antiparazitik ilaç kullanma ihtiyacı belirleniyor. Hidatik kist hastalığı, kötü hijyen şartları nedeniyle bulaştığı için ameliyattan sonra benzer nedenler devam ettiği sürece yeniden gelişiyor.

BULAŞICI HASTALIKLAR HAKKINDA DERS VERİLMELİ
Sokak hayvanlarından bulaşan hastalıklar konusunda bilinçli olmak, erken tedavi noktasında büyük bir önem taşıyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Muhammet Reha Çelik, toplum olarak bilinçlenmenin yollarını tek tek anlattı.
- Televizyon, radyo, gazete ve sosyal medya platformlarında bulaşıcı hastalıklar hakkında bilgilendirici kampanyalar düzenlenmelidir. Bu kampanyalar, hastalıkların bulaşma yolları, belirtileri ve korunma yöntemleri hakkında bilgi vermelidir.
- İlkokuldan başlayarak tüm eğitim seviyelerinde bulaşıcı hastalıklar ve hijyen kuralları hakkında dersler verilmelidir. Bu dersler, öğrencilere sokak hayvanlarından bulaşabilecek hastalıklar hakkında bilgi vererek onları bilinçlendirebilir.
