Biz öncelikli olarak Marmara'daki müsilajın hangi kimyasal grupta olduğunu belirlemeye çalışıyoruz. Ondan sonra hangi biyoteknolojik özelliklere sahip olabileceğini anlamaya çalışacağız. Bunları tarım alanlarında toprağa verdiğiniz zaman su tutma özelliğini artırıyor.
Antibakteriyel veya böceklere karşı bir etkisi varsa, bunu uyguladığınız zaman tarım zararlarına karşı bir önlem alıyorsunuz. Öncelikli araştırmalarımız bunlar olacak. Yüzeydeki bütün biriken müsilajı en erken şekilde toplamamız gerekiyor.
Bir aönce başlamamız gereken şey, ileri arıtma tesislerini devreye sokarak, kirlilik kaynaklarını minimuma indirmek. Çok hızlı olabilecek bir şey değil, çünkü Marmara'da kirlilik yıllarca biriken bir olay. Doğal sistemlerin kendini yenileyebilme özelliği var. Tüm tedbirler alınırsa 5-6 yıl içerisinde çok daha sağlıklı konuma gelebilir” dedi