Son zamanlar çocuklarda çok sık görülüyor! Klinikler dolup taşıyor, aileler ise ne yapacağını şaşırıyor

Günümüz problemlerinden birisi de çocuklarda sıkça görülmeye başlayan dürtüsellik. Başlarda birçok ebeveyn yaramazlık olarak tanımlasa da gün geçtikçe çocukları üzerinde söz hakimiyetini kaybetmeye başlıyor ve önlem almak için uzmana koşuyor. Uzm. Klinik Psikolog Ezgi Uzun, çocuklarda dürtüsellik hakkında merak edilenleri yanıtladı.

Büşra Eracun Akkaya / Posta.com.tr| Dürtülerine hakim olmakta zorluk çeken çocukların sayısı gittikçe artış göstermeye başladı. Uzmanlar ise bu konuda aileleri bilinçlendirmeye çalışıyor. Uzm. Klinik Psikolog Ezgi Uzun, dürtüsel çocuklar ile ilgili bilgi verdi.

DÜRTÜSELLİK NEDİR?
Dürtüselliği kısa açıklayan Uzm. Klinik Psikolog Ezgi Uzun, "Dürtüsellik bir kişinin düşünmeden, anlık hareket etme eğiliminde olma durumudur. Bu durum kişinin anlık dürtü ve isteklere karşı koyma güçlüğü yaşamasıyla karakterizedir." dedi.

Günlük yaşantıda dürsütselliğin karşımıza çıkma biçimini örneklendiren Ezgi Uzun, "Günlük hayatta dürtüsellik pek çok şekilde karşımıza çıkabilir. Bireylerin hızlıca tatmin olma dürtüsü anlık zevk verecek durumlara yönelmelerine sebep olur. Bu durumun bir örneği aslında sık görülen ancak belki de artık normalleştirilmiş bir davranış olan dürtüsel alışveriş yapma isteğidir. Dürtüsel alışveriş yapan kişiler gerçek ihtiyaçlarından ziyade anlık isteklere yönelirler.
Dürtüselliğe bir diğer örnek de duygusal patlamalardır. Kişiler öfke, stres veya üzüntü gibi duygusal durumlarla başa çıkmada zorlandıklarında dürtüsel tepkiler verebilirler. Bu tür patlamalar anlık rahatlama sağlamakla birlikte uzun vadede kişiyi ve çevresindekileri rahatsız eden durumlardır." dedi.

Dürtüsel kişilerin risk ve tehlikeli davranışlara daha çok eğilimi olduğunu vurgulayan Uzm. Klinik Psikolog Ezgi Uzun sözlerine devam etti:

Dürtüsel kişiler aynı zamanda yüksek risk alma eğiliminde olurlar. Bu kişilerde riskli veya tehlikeli davranışlara yönelmede bir artış gözlenir. Kişiler içinde bulundukları durumun şartlarını sağlıklı bir şekilde değerlendirmeden kendilerini tehlikeli durumların içine bırakabilirler. Hızlı ve tehlikeli araç kullanma, düşünmeden para harcama, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, korunmasız ve rastgele cinsel ilişki gibi örnekler dürtüsellikle birlikte yönelinen riskli davranışların arasında sayılabilir.Anlık dürtülerden dolayı bireylerin dikkatlerinin dağılması ve bu dikkat dağınıklığı yüzünden hayat kalitelerinde düşüş yaşamaları da çok sık karşılaşılan bir durumdur. Kişilerin yaşadıkları dürtüsellik bir konuya odaklanmalarını zorlaştırır ve bu dikkat dağınıklığı rahatsız edici bir hal alabilir.

DÜRTÜSELLİK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Dürtüsel davranışların en çok görüldüğü kişileri açıklayan Ezgi Uzun, "Dürtüsel davranışlar genellikle farklı yaş gruplarında görülmekle birlikte çocuk ve ergenlik dönemlerinde daha belirgin olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu dönemde beyin gelişimi ve duygusal kontrol becerileri henüz tam olarak gelişmemiş olduğu için anlık dürtülerle başa çıkmakta zorlanılabilir. Bu durum, genellikle riskli davranışlar, duygusal patlayışlar ve dürtüsel kararlar olarak ortaya çıkar.
Dürtüsellik genç yetişkinlik döneminde de devam edebilir. Bu dönemde bireyler hâlâ yaşam becerilerini geliştiriyor olabilir ve sorumluluklarını anlık tatminlerle erteleyebilirler. Yaşlılık döneminde de dürtüsellik gözlemlenebilir. Bu durum yaşlanan beyinle ilişkilendirilebilir ve bireyler yaşa bağlı bilişsel değişikliklerle başa çıkarken kontrol eksikliği yaşayabilir." dedi.

DÜRTÜSELLİK DOĞUŞTAN MI YOKSA SONRADAN GELİŞEN BİR DURUM MU?
Dürtüselliğin bireylerde nasıl çıkabileceğini anlatan Ezgi Uzun, "Dürtüsellik hem genetik faktörlerin hem de çevresel etkenlerin etkisi altında gelişen bir özelliktir. Bu faktörlerin etkileşimi, bireyin dürtüselliği üzerinde belirleyici bir rol oynar." dedi.

Uzm. Klinik Psikolog Ezgi Uzun dürtüsellikle ilgili belirleyici faktörlerden bazılarını sıraladı;
Genetik Faktörler: Bazı araştırmalar, dürtüsellik eğiliminin genetik faktörlere bağlı olabileceğini göstermektedir. Aile içinde dürtüsellik gösteren bireylerde, genetik mirasın etkisi olabilir.
Beyin Yapısı ve Fonksiyonları: Beyin, dürtüsellikle ilişkilendirilen bir dizi yapı ve işlevi içerir. Özellikle prefrontal korteks, dürtüsellik kontrolünde önemli bir rol oynar. Bu bölgedeki zayıf işlev veya gelişim, dürtüselliği artırabilir.
Çevresel Etkenler: Çocukluk dönemindeki çevresel etkenler, dürtüselliği etkileyebilir. Stres, travma, ihmal veya kötü muamele gibi çevresel faktörler, dürtüsellik eğilimini artırabilir.

Beyin Kimyası ve Nörotransmitterler: Beyin kimyası, dürtüsellikle ilişkilidir. Dopamin, serotonin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin düzeyindeki değişiklikler, dürtüsellikle ilişkilendirilebilir.
Bilişsel Faktörler: Bilişsel kontrol eksikliği, dürtüselliğe katkıda bulunabilir. Dikkat eksikliği, dürtüsellikle ilişkilidir ve bireyin odaklanma ve planlama becerilerini etkileyebilir.
Ruhsal Sağlık: Özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), borderline kişilik bozukluğu, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi durumlar dürtüsellikle ilişkilendirilir.
Bağımlılıklar: Uyuşturucu madde, alkol, internet oyunları ve kumar bağımlılığı dürtüselliği artırabilir. Bağımlılık, anlık tatmin ihtiyacını karşılamak adına dürtüselliği körükleyebilir.

DÜRTÜSELLİK NEDEN ARTIŞ GÖSTERDİ?
Dürtüselliğin artış göstermesinin başında dijitalleşmenin yer aldığını söyeyen Ezgi Uzun, "Çocuk ve ergenlerdeki dürtüselliğin artışına dair birden çok faktör bulunmaktadır. Özellikle teknolojide yaşanan gelişmeler ve dijitalleşmenin artması önemli bir sebep olarak düşünülebilir. Akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar gibi dijital teknolojilerin yaygınlaşması, çocukların ve ergenlerin sürekli olarak dikkatlerini dağıtmaktadır. Sosyal medya kullanımı da anlık tatmin ihtiyacını artırır ve bu da dürtüsellikle ilişkilendirilebilir. Aynı zamanda hızlı bir şekilde değişen bilgi ortamı, çocukların ve gençlerin dikkatlerini sürdürmelerini zorlaştırmaktadır. Çocukların dikkatlerinin dağılmasına sebep olan bu durum dürtüselliği artırmaktadır.
Tabii ki dijitalleşme ve ekranlardan bahsederken internet oyunlarından da bahsetmek gerekir. Sürekli internet kullanımı ve video oyunu oynamak çocukların ve gençlerin gerçek dünyadan kopmalarına ve anlık tatmin arayışlarına yönelmelerine neden olmaktadır.
Bu noktada çocuk ve ergenlerin yaşadıkları stres ve baskıyı da unutmamak gerekir. Eğitim sistemi, sınavlar, rekabet, sosyal baskılar gibi faktörler çocuklarda ve gençlerde stresi artırarak dürtüsel davranışlara neden olabilir. Bununla birlikte çocukların aile ortamları da stresli olur dürtüselliği artırabilir." dedi.

DÜRTÜSELLİK TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Dürtüselliğin kademesi ve tedavi yöntemlerini net bir şekilde açıklayan Uzm. Klinik Psikolog Ezgi Uzun, "Profesyonel bir yardım almak, dürtüselliğin nedenlerini ve etkili başa çıkma stratejilerini anlamak için önemlidir. Eğer bireyin yaşadığı dürtüsellik artık hayatını etkiler bir hale geldiyse bu noktada bir ruh sağlığı uzmanından destek alınmalıdır.
Dürtüselliğin psikolojik tedavisinde kullanılan çeşitli yöntemler vardır. Bu tedavi yöntemleri, bireyin dürtü kontrolünü geliştirmesine, olumsuz davranışları anlamasına ve değiştirmesine yardımcı olmayı amaçlar. En sık kullanılan yöntemlerden birisi Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)’dir. Bilişsel Davranışçı Terapi dürtüselliğin arkasındaki düşünce kalıplarını tanıma ve değiştirme üzerine odaklanır. Bireyin düşünce süreçlerini anlayarak ve olumsuz düşünceleri olumlu hale getirerek dürtü kontrolünü artırmayı amaçlar. BDT ile birlikte Farkındalık Temelli Terapiler de dürtüselliği yönetme konusunda kişilere yardımcı olabilir. Meditasyon, Mindfulness (bilinçli farkındalık) ve dikkat egzersizleri, bireyin anlık duruma odaklanmasını ve dürtüsel tepkilerle daha etkili bir şekilde başa çıkmasını sağlar.

Gerekli görülen durumlarda psikolojik tedaviye ek olarak bir psikiyatrist desteği istenebilir. Terapötik girişimlerle ilaç tedavisini birleştirmek dürtüselliğin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
Her bireyin ihtiyaçları farklı olduğu için tedavi planları kişiselleştirilmelidir. Bir uzmana başvurmak dürtüselliğin altında yatan nedenleri belirlemek ve etkili bir tedavi planı oluşturmak için önemlidir." dedi.