Tatlı krizini kökten çözen tarif!

Tatlı yiyecekler karşı konulması son derece zor olan gıdalar arasında. Bazen öyle anlarımız olur ki tatlı bir şey yiyebilmek için adeta elimizden geleni yaparız. Buna da 'tatlı krizi' deniyor. Peki bu tatlı krizlerinden kurtulmak için neler yapmamız gerekiyor? Dr. Fevzi Özgönül, tatlı krizini kökten çözecek bir tarif vererek tatlı isteğinin 5-6 günde azalacağını söylüyor.

ENERJİ OLARAK ŞEKER KULLANILIR
Bedenimiz enerji olarak kandaki şekeri kullanır. Kan şekeri, sadece basit karbonhidrat diye tabir ettiğimiz unlu yiyecekler, ekmek, şekerler, çikolata, meyve gibi tatlı veya unlu yiyecekleri yediğimizde oluşmaz.
Hemen hemen tüm yiyeceklerin içinde mevcuttur. Yeri geldiğinde yiyeceklerin içerisindeki yağları bile sindirim sistemimiz şekere dönüştürebilir. Bu nedenle tokluk kan şekeri yani yemek yedikten sonra ölçülen kan şekerinde de yükselme olur.

BASİT KARBONHİDRAT ALMAK ZORUNDA DEĞİLİZ
Kan şekerinin yükselmesi için mutlaka yukarıda saydığımız basit karbonhidratları almak zorunda değiliz.
Hatta aç kaldığımızda bedenimizdeki bir kısım yağları bile enerjiye dönüştürebilir. Fakat bu dönüşüm en kaliteli olandan başladığı için kısa açlık dönemlerinde önce yüzümüz ve gitmesini hiç istemediğimiz cilt altı yağlarından başlar. Bu nedenle aç kalarak yaptığımız diyetlerde önce yüzümüz çöker sonra cildimizde sarkma olur fakat bir türlü gitmesini istediğimiz göbek, kalça ve basen yağlarından kurtulamazsınız.

SİNDİRİM SİSTEMİNİ TEMBELLEŞTİRİYOR
Basit karbonhidratları yiyecek olarak seçtiğimizde sindirim sistemimiz yavaş yavaş diğer yiyecekleri sindirmeyi azaltır ve sindirim sistemimiz tembelleşmeye başlar. Bir gün ekmeksiz doymamayı, midemiz dolu olduğu halde tatlı isteğini sindirim sistemimiz tembelleştiği için hissederiz.

BASİT KARBONHİDRATLARI AZALTMAK, SİNDİRİMİ GÜÇLENDİRİR
Bu durumdan kurtulmak için öncelikle basit karbonhidratları azaltmak ve sindirim sistemini güçlendirmek gerekir. Sindirim sisteminin tembelleşmesinin bir nedeni de bağırsak içinde yerleşmiş olan sindirime yardımcı bakterilerin (probiyotik ) zamanla tatlı ve hamur işinden beslenen zararlı bakterilere dönüşmesi de etkendir.

ZEYTİN YAPRAĞI TATLI KRİZİNİ ÇÖZÜYOR
Zeytin yaprağı, çay olarak da tüketilebilir fakat bizim önerimiz, çay olarak satın aldığınız kurutulmuş zeytin yaprağını öğüterek toz haline getirmeniz. Zeytin yaprağının bir çok yararının yanında bakteri ve mantarlara karşı da öldürücü etkisinin olduğudur.
Bu etkisi ile bağırsaktaki zararlı bakterileri yok ederek, ev yoğurdu, peynir, turşu, sirke gibi gıdalarda bulunan doğal probiyotiklerin bağırsağa yerleşmesine olanak sağlar. Bu karışımı yazın saat 18-19, kışın da 16-17 gibi, ikindi kahvaltısında tüketmeye önem gösteriniz.

NASIL YAPILIR?
Kurutulmuş zeytin yaprağını toz haline gelinceye kadar öğütün veya hazır olanını alın. 1 kase yoğurt, 1 avuç içi kadar çiğ badem ceviz yada fındık içi (dilerseniz bir tanesi ya da hepsi toplam 1 avuç içi kadar, rendeleyerek de kullanabilirsiniz), 1 çubuk tarçın, yarım çay çay kaşığı öğütülmüş zeytin yaprağı.
Tümünü karıştırıp afiyetle yiyin. Akşam yemeğinde sadece acıkınca geç saatte çorba içmeye gayet edin. Bunu 5-6 gün sürdürün. Uyguladıktan sonra açlık hissinde azalma ve tatlıya karşı bir isteksizlik hissetmeye başlayacaksınız. 21 gün uygulayıp 1 hafta ara verebilirsiniz.
Kaynak: Pembenar