Eve gelen polis ekiplerinin çilingir yardımıyla kapıyı açtığını ve İlkay Tokkal’ı yerde kanlar içinde yatarken gördüğünü söyleyen Boğa, “İlker ağabeyinin yüzü kanlı şekilde başını gördüm, daha sonra polis kapıyı kapattı. Ben orada fenalaştım ve merdivenlerden düştüm. Daha sonra apartmandan çıktım, birkaç defa daha fenalaşarak düştüğümü söylediler. Bu olayı, kimin, neden gerçekleştirdiği hakkında bir bilgim yoktur. Bu olayın şokunu, halen yaşıyorum. Çok üzüntülüyüm. Olayla ilgili bildiğim bir şey yoktur. Kim tarafından, nasıl yapıldı, hiçbir fikrim yok. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Bu olayla ilgili bildiğim her şeyi anlattım. Şüphelinin bir an evvel yakalanmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
‘ARAMIZDA EV SATIŞI DIŞINDA TİCARET OLMADI’
Tokkal ailesiyle aralarındaki alacak verecek olup olmadığı sorusuna ise katil zanlısı Mehmet Şerif Boğa’nın, “Ben İlkay Tokkal’ın yanında çalıştım, kendilerine borç verdiğim ve borç aldığım olmuştur. Bu borç miktarları en fazla 10 bin lira olmuştur. Kısa süreli birbirimize para alıp vermişizdir. Yaklaşık 6-7 ay önce İlkay Tokkal’ı kendisine ait olduğunu söylediği Batıkent Mahallesi’nde evi 340 bin lira karşılığında satın aldım. Bu evde, satın aldığımda da oturan kiracı halen oturmaktadır. Kira bedelini de Emel Tokkal’ın hesabına ödemektedir. Anlaşmamızda 1 sene kira bu şekilde ödenecekti. Bu ev satışı ile ilgili İlkay Tokkal’ın bana halen 23 bin lira borcu bulunmaktadır. Aramızda yazılı olmayan bu şekilde bir anlaşma vardır. Bunun dışında aramızda başka bir ticaret alışverişi olmadı. Emel Tokkal ile aramızda hiçbir zaman duygusal ya da başka bir ilişki olmadı. Kendisi ile abla kardeş şeklinde bakışımız vardı. İlkay Tokkal’ın da ne benimle ne de eşimle bir yakınımla bir duygusal ya da başka bir ilişkisi olmadı. Biz hep bir aile gibi birbirimize davrandık. Kendileriyle aramda hiçbir zaman husumet olmadı, tartışmam dahi olmamıştır” dediği ortaya çıktı.