Üreme sistemleri de bedenimizin bir parçası olduğundan genel sağlık durumumuzdan ve aldığımız gıdalardan etkilenirler. Günümüzdeki gıdaların birçoğunun genetiği ile oynanmış, sebze ve meyvelerin hormonlarla ve zirai ilaçlarla kirlenmiş olması, abur cubur diye niteleyebileceğimiz karbonhidrattan ve zararlı yağlardan zengin ürünlere çok kolay ulaşabiliyor olmamız, az hareket etmemiz sağlığımızı olumsuz yönde etkilemekte, obezite giderek yaygınlaşmaktadır. Bütün bunlar sadece tansiyon , şeker gibi hastalıklara değil hormonal bozukluklara da sebep olur, sonuçta üreme sağlığını olumsuz etkiler.
Peki ne yapmalıyız?
Aslında cevap basit: Dengeli beslenmek ve bol hareket. Dengeli beslenmek vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri, gerekli miktarda almak demektir. İnsanların yeme alışkanlığı olan, doğal neler varsa bunlardan geniş bir yelpazede, denge içinde, uygun miktarda yemek gerekir. Böylece bedenimiz ve üreme fonksiyonlarımız için gerekli olan enerji, vitamin ve proteinleri almış oluruz.
Aşağıdaki besinleri yemeklerimizin yüzde seksini yaparsak ara sıra yapılan yaramazlıkların da bir zararı olmayacaktır.
- Sebze ve meyveler: Vitamin, mineral ve lifden zengindirler.
- Proteinler: Yağsız et, kümes hayvanları, deniz ürünleri, yumurta, baklagiller, fındık, fıstık, badem gibi çerezler.
- Tam tahıllı ekmekler ve diğer işlenmemiş tahıllar.
- Süt ve süt ürünleri.
Doğurganlığı kolaylaştıracak sihirli bir yiyecek yoktur ama sebze, balık ve baklagillere özel bir önem vermek uygun olur, çünkü günümüzde hamur işleri ve fastfoodların kolay ulaşılabilir olması nedeni ile bunlar ihmal edilmektedir. Bir öğünün dörtte biri yağsız et, dörtte biri tam tahıllı yiyecekler ve baklagiller, dörtte birinin sebze ve meyvelerden oluşması idealdir. Ayrıca düzenli yemenin de önemini vurgulamak gerekir. Öğün atlamak daha sonra açlık hissi ve çok yemeye neden olabilir.