Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, hem 2020’deki Elazığ depremi hem de 2022’deki Zonguldak depreminin ardından Kahramanmaraş bölgesindeki olası depremlere dikkat çekmişti. Görür, Pazarcık’taki depremin ardından da sosyal medya hesabından, “Bu depremin gelmekte olduğunu yerbilimciler olarak söyleye söyleye, yaza yaza dilimizde tüy bitti. Hiç kimse ne diyorsunuz diye tepki bile vermedi’’ açıklaması yaptı. Görür 3 Şubat 2023’te Osmaniye’de meydana gelen 4.2’lik depremin ardından sosyal medyadan, “Deprem Doğu Anadolu Fay Zonu’nda. Bu zonun Çelikhan-Erkenek-Maraş kesiminden endişe ediyoruz. Bu kesimi NE ucundan 2020 Elazığ depremi yükledi. Bu deprem de küçük de olsa SW ucundan zorladı. Bu uçta son deprem 1998 Adana Depremi” mesajını paylaşmıştı. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen: “Doğu Anadolu fayı üzerinde saatler mertebesinde aralıklarla iki büyük depremin yaşanması, pek görülen bir durum değil. Deprem fırtınası şeklinde, çok çok az rastlanacak bir olayı yaşadık. Türkiye’de deprem üretme potansiyeli olan 550 diri fay var. Ne zaman hangisinin kırılacağını bilmiyoruz. Bu deprem Pötürge segmentinin sağ ve solundaki fayları etkiledi. Hatay ve Elazığ’a doğru uzanan fayı tetikledi; bunlar haricinde olan fayları tetiklemez. Yani İstanbul ve çevresi Kuzey Anadolu fayı üzerinde, bu depremin o fayları tetiklemesi söz konusu değil.” Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal: Pazarcık Depremi, 1999 yılındaki Gölcük depreminden daha büyük. Yaklaşık olarak 1 buçuk dakika sürdüğü bilgisi var. Gölcük ise 42-43 saniye arasındaydı. Bu deprem daha büyük, daha yıkıcı, daha uzun süreli bir deprem. Yıllardır uyarıyoruz. Bölgede 1530 yılında meydana gelen depremde 200 ile 300 bin civarı insanın can kaybı yaşadığına dair bilgiler var. Bunu yazan tarihçi olayı ‘kozmik felaket’ olarak adlandırmış. 1820 yılında ise yine Hatay civarından benzer bir deprem olmuş. Burası 3 levhanın (Arap, Afrika ve Anadolu) kesiştiği yer. Ülkenin en tehlike fayı. Kuzeyden başladı kırılmaya ve güneye doğru gidiyor. Kahramanmaraş’ta deprem danışma kurulu bir arkadaşımız ivme değerleri gönderdi. İvme değeri olarak 2G bilgisini verdi. Bu çok nadirdir. Yani deprem ivmesi yerçekimi ivmesinin 2 katı. Bu yıkıcı etkinin anormal büyük olduğu anlamına gelir ve bu durum yönetmelikteki beklenen ivme değerlerini çok aşmış. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir: İlk deprem 1939 yılında 7.9 büyüklüğünde Erzincan’da yaşanmıştı. O günkü depremde, 52 saniyede 33 bin kişi can vermiş-ti. Bu deprem, Doğu Anadolu Fayı’nın güney kolları üzerinde, Malatya ile Hatay arasındaki fay parçalarının kırılması sonucu gerçekleşmiş olmalı. Depremin geliştiği Doğu Anadolu Fayı, Türkiye’nin 2’nci büyük fayı. Bu fay boyunca son deprem, 2 yıl önce Elazığ-Sivrice merkezli 6.8 büyüklüğünde gerçekleşmişti. Bugünkü depremin olduğu bölgede 500 yıldır stres biriktiren fay parçaları kırıldı. Bu fayların deprem üretme aralığı da 400-500 yıl olduğundan bilimsel anlamda bu büyüklükte bir deprem bekleniyordu. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş: Bu depremler yüzeyde yıkıcılığa sebebiyet verdiği gibi yer altında da enerji dağılımına neden olup çevre illerdeki fayları tetikleyecek. Bu tetikleme bazı faylarda olabilecek olan depremi öne alacak ya da erteleyecek. 1960’lı yıllardan itibaren Doğu Anadolu’dan güneye doğru bir sismik göç, bir enerji göçü vardı. Doğu Anadolu’nun depremselliğini kontrol eden 3 tane ana fay var. Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bindirme Fayı. Şimdi bu 3 fay üzerinde 1960’lı yıllarda Varto’da başlayan depremsellik güneye doğru, Kuzey Anadolu Fayı üzerinden, Doğu Anadolu Fayı’na, oradan bindirme fayına ve tekrar Doğu Anadolu Fayı’na geçiyor. Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik: Depremler çok geniş bir alanda etki yarattı. Ana şokla birlikte Doğu Anadolu Fayı üzerinde 150 kilometreye yakın bir kırık oluştu. 300 kilometreye yakın bir hat boyunca artçılar devam ediyor. İlk ana kırığın olduğu yerin dışında da muhtemelen bölgedeki farklı faylar da harekete geçti. Depremin meydana geldiği yer ilginç, çünkü yolların birleştiği bir kavşak var. Bu depremin meydana geldiği yer de hem Maraş’ta iki kola ayrılan Doğu Anadolu Fayı’nın hem de o bölgede yer alan Ölüdeniz Fayı’nın her birinin kesiştiği yer gibi görünüyor. Bu faylar arasında 2 kilometrelik bir aralık var. Dolayısıyla buraya denk gelen bir yerde ilk deprem meydana geldi. Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Barış: Hiçbir yerbilimci bu kadar büyük bir deprem beklemiyordu. 7.7 moment büyüklüğüne sahip bir deprem ancak iki fayın kırılmasıyla olur. 7.7’nin bu enerjiyi yeterince karşılayamayacağı düşüncesindeyim. Daha büyük olma ihtimali var. 7’den büyük bir depremin artçı depremleri en az 2 yıl sürer.Şimdi ilk anlarda 3 tane 6’dan büyük artçı depremin olması, önemli bir avantaj. Bugüne kadar beni şaşırtan diğer olaylardan bir tanesi de şu, Türkiye’de son 123 yılda olmuş bütün büyük depremlerin en büyük artçısı 6.3’tü. Ama bu depremde en büyük artçı 6.6 oldu. İtalyan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nün (INGV) başkanı Carlo Doglioni, depremle ilgili İtalyan gazetesi Corriere della Sera’ya konuştu. Fay hattının bulunduğu Anadolu levhasının, Arap levhasına göre kuzeydoğu-güneybatı yönünde en az üç metre hareket ettiğini düşündüklerini belirten İtalyan bilim insanı bu hareketin sadece 30-40 saniyede gerçekleştiğine dikkati çekti. Bölgede tarih boyunca sismik hareketliliğin çok yüksek olduğunun altını çizen İtalyan bilim insanı, “Sanki Türkiye hareket etti” ifadesini kullandı.