Türkiye kahramanını kaybetti... Cüneyt Arkın'ın eşi Betül Arkın: Ölüm kelimesini kabul etmiyorum!

Asıl adı Fahrettin Cüreklibatır olan Cüneyt Arkın, 1961’de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Kısa süre doktorluk yaptı. 1963’te ‘Artist’ dergisinin yarışmasını kazanarak sinemaya adım attı. Önceleri Yeşilçam’ın ‘romantik jön’üydü. 1960’ların ortalarından itibaren kariyeri değişti. Medrano Sirki’nde akrobasi ve binicilik eğitimleri aldı. O artık Türk sinemasının ‘kahraman’ı, tarihi filmlerin aranan aktörüydü. Malkoçoğlu, Kara Murat ve Battal Gazi efsanelerini yarattı. Hiç dublör kullanmadı. Filmleri farklı isimlerle dünyanın dört bir yanında gösterildi. ‘George Arkın’ adıyla oynadığı ‘Western’ tarzı filmleri Güney Amerika’da büyük izleyici çekti. İran’da Fahrettin, Uzak Doğu’da ‘Lee Arkın’ adıyla tanındı. Cüneyt Arkın, ‘Maden’, ‘Cemil’, ‘Vatandaş Rıza’, ‘Öğretmen Kemal’ gibi filmleriyle Türkiye’nin 1970’lerdeki politik sorunlarını beyaz perdeye taşıdı. Aydındı, Atatürk sevdalısıydı. Bir süredir sağlık sorunları yaşıyordu. Dün, kalp yetmezliği nedeniyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Cüneyt Arkın’ın 53 yıllık eşi Betül Arkın’la evinde konuştuk. Çok üzgün olan Betül Hanım, duygularını şöyle anlattı: Türkiye çok güzel bir halk adamını, sanatçıyı kaybetti. Ben de çok iyi bir babayı, eşimi, diğer yarımı, hayat arkadaşımı yitirdim. İnanamıyorum, asla kabullenemiyorum. Çok sarsıldık. Çocuklar Londra’dan yarın (bugün) geliyor. Türkiye için de bizim için de büyük bir kayıp. Onu çok özleyeceğiz. Ölüm kelimesini kabul etmiyorum. O ölümsüz ve eserleriyle yaşayacak. Cüneyt Arkın gerçek adıyla Fahrettin Cüreklibatır, 8 Eylül 1937’de Eskişehir Karaçay’da doğdu. Babası Kurtuluş Savaşı’na katılmış Hacı Yakup Cüreklibatır’dır. Lise öğrenimini Eskişehir Atatürk Lisesi’nde gördü, 1961’de İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Sinema kariyerinin kapısını, yedek subay olarak askerliğini yaptığı sırada Göksel Arsoy’un başrol oynadığı ‘Şafak Bekçileri’nin (1963) yönetmeni Halit Refiğ açtı. Askerliğini bitirdikten sonra Adana ve civarında doktorluk yaptı. Aynı yıl ‘Artist’ dergisinin yarışmasında birinci oldu. 1964’te Halit Refiğ’in ‘Gurbet Kuşları’ filmiyle Yeşilçam’a adım attı. ‘Gurbet Kuşları’ filminin finalindeki kavga sahnesi, Cüneyt Arkın’ın kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusalromantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yine Halit Refiğ’in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. Bu dönemde İstanbul’a gelen Medrano Sirki’nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini ‘Malkoçoğlu’ ve ‘Battal Gazi’ serilerinde uygulayarak Türk Sineması’na daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi. Kısa sürede avantür filmlerin en aranan oyuncusu hâline geldi. Kariyeri boyunca komedide de rol aldı, toplumsal filmlerde de. Özellikle ‘Maden’ (1978) ve ‘Vatandaş Rıza’ (1979) filmleri, Cüneyt Arkın’ın yol haritasında özel bir yer kaplar. Cüneyt Arkın sinemasına ayrı bir renk getiren, yönetmenliğini Çetin İnanç’ın yaptığı 1982 tarihli ‘Dünyayı Kurtaran Adam’ zamanla bir kült film hâline geldi. 80’li yıllarda ‘Ölüm Savaşçısı’, ‘Kavga’, ‘Sürgündeki Adam’ ve ‘İki Başlı Dev’ gibi aksiyon filmlerinden sonra, 90’larda polisiye dizilere yöneldi. Cüneyt Arkın, binicilik ve karatede uzman sporcu unvanına sahipti. Yüzlerce filmde rol alan Cüneyt Arkın dublör kullanmayı hep reddetti. ‘Malkoçoğlu’, ‘Battal Gazi’, ‘Kara Murat’ gibi filmlerin aksiyon sahnelerinde defalarca ölümden döndü. Kariyeri boyunca 16 kez sakatlandı. Kafa tavması geçirip 8 gün komada kaldı. Attan düştü, boyun omurları zedelendi, dizi çatladı, sağ el metekalp kemikleri parçalandı, kaburgaları kırıldı, bel fıtığı oldu. 2009’da omurgasındaki sinir sıkışmasından dolayı yaklaşık üç ay hastanede tedavi gören Cüneyt Arkın “Yaşamam mucize” demişti. Cüneyt Arkın hayatı boyunca iki kez evlendi. İlk evliliğini 1964’te Güler Mocan ile yaptı. Bu evlilikten Filiz adında bir kızı dünyaya geldi. Fakat 1968’de boşandı. İki yıl sonra Betül Işıl ile hayatını birleştirdi. Kaan ile Murat adlarında iki oğlu oldu. Efsane, bir röportajında “Tek isteğim Betül’den önce ölmek” demişti. Kariyeri boyunca 300’den fazla yapımda rol alan Cüneyt Arkın’ın bazı filmleri... Gurbet Kuşları, Şoför Nebahat ve Kızı, Dudaktan Kalbe, Malkoçoğlu, Hacı Murat, Köroğlu, Osmanlı Kartalı, Ferhat ile Şirin, Battal Gazi Destanı, Kara Murat, Acı Hayat, Önce Vatan, Kılıç Aslan, Yarınsız Adam, Baba Ocağı, Maden, Vatandaş Rıza, Rüzgar, Öğretmen Kemal, Dünyayı Kurtaran Adam, Vahşi Kan, Deli Fişek, Kanun Adamı, Gırgır Ali, Sürgündeki Adam, Muhteşem Serseri, Polis Dosyası, İki Başlı Dev. Cüneyt Arkın’ın sosyal medyadaki en son paylaşımı, 19 Haziran Babalar Günü’nde oğlu Kaan ile verdiği bu poz oldu. Cüneyt Arkın birçok filmde rol aldığı yakın dostu Fatma Girik’in 24 Ocak’taki ölümünden sonra adeta yıkılmıştı. Usta oyuncu “Bağıra bağıra ağlamak geliyor içimden. Baştan aşağı Anadolu’dur o. Fatmam bekle beni orada, geliyorum” demişti. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devlet büyükleri taziye mesajları yayınladı. Erdoğan “Türk Sineması’nın usta aktörü, sanatıyla, duruşuyla, karakteriyle hepimize örnek olan büyük sanatçı Cüneyt Arkın´ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Milletimizin başı sağ olsun” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da “Türk sinemasının çok değerli ismi Cüneyt Arkın’ın vefat ettiğini derin bir üzüntüyle öğrendim. Başımız sağ olsun” açıklamasını yaptı. EMEL SAYIN: “Birkaç gün önce konuştuk Cüneyt ve eşiyle. O meşhur dövme sahnesini hatırladık. Şakalaşıp gülüştük. Herhangi bir rahatsızlığı yoktu. Duyunca çok sarsıldım.” “Canım Cüneyt... Bundan sonra, yokluğunu bilmek, düşünmek, öyle acı ki… Seni sonsuza kadar kalbimde yaşatacağım.” “Kanatlarım vardı, uçuyordum, şimdi o kanatlarım kırıldı, ben nasıl uçacağım? Gözün arkada kalmasın; hep Betül’ün yanında olacağım.” “Sinemanın en güçlü aktörü, sağlığını bedel olarak ödediği, benim en yakışıklı partnerim. Ne kadar üzgünüm, anlatamam.” “Mimarlık öğrencisi olduğum yıllarda Kabataş’ta film çekiyordu. İzlemeye gittim, çok yakışıklıydı, güneş gibi ışık saçıyordu.” “Türk Sineması’nın yiğit aktörü, büyük usta Cüneyt Arkın’ı kaybettik. Boğazlarımız düğümlü.” “Büyük bir çınarı daha kaybettik.” “Şoktayım, konuşamıyorum. O bizim dünyayı kurtaran cengaverimizdi!” “32 tane film çektik beraber. Kendini çok yıprattı. Türk Sineması’nda gelmiş geçmiş en iyi jöndü Cüneyt.” “Çok ince ve yufka yürekli bir insandı.” “Alain Delon’dan daha iyi oyuncuydu. O kadar güzeldi ki. Hollywood’da onun gibi güzel adam yoktu.”

Sinemanın 'en yakışıklı' jönü, Malkoçoğlu, Battal Gazi ve Kara Murat efsanelerinin kahramanı, Yeşilçam’ın ‘Öğretmen Kemal’i, ‘Vatandaş Rıza’sı, ‘Cemil’i, Türkiye’nin en özel ortak değerlerinden biri Cüneyt Arkın, dün 85 yaşında aramızdan ayrıldı.

YAZI BOYUTU

ASIL MESLEĞİ DOKTORLUKTU

Medrano Sirki’nde akrobasi ve binicilik eğitimleri aldı. O artık Türk sinemasının ‘kahraman’ı, tarihi filmlerin aranan aktörüydü. Malkoçoğlu, Kara Murat ve Battal Gazi efsanelerini yarattı. Hiç dublör kullanmadı.

ATATÜRK SEVDALISIYDI

Filmleri farklı isimlerle dünyanın dört bir yanında gösterildi. ‘George Arkın’ adıyla oynadığı ‘Western’ tarzı filmleri Güney Amerika’da büyük izleyici çekti. İran’da Fahrettin, Uzak Doğu’da ‘Lee Arkın’ adıyla tanındı.

"ÖLÜM KELİMESİNİ KABUL ETMİYORUM"

Cüneyt Arkın’ın 53 yıllık eşi Betül Arkın’la evinde konuştuk. Çok üzgün olan Betül Hanım, duygularını şöyle anlattı: "Türkiye çok güzel bir halk adamını, sanatçıyı kaybetti. Ben de çok iyi bir babayı, eşimi, diğer yarımı, hayat arkadaşımı yitirdim."

"İnanamıyorum, asla kabullenemiyorum. Çok sarsıldık. Çocuklar Londra’dan yarın (bugün) geliyor. Türkiye için de bizim için de büyük bir kayıp. Onu çok özleyeceğiz. Ölüm kelimesini kabul etmiyorum. O ölümsüz ve eserleriyle yaşayacak."

DOKTORLUKTAN OYUNCULUĞA...

SİRKTE DERS ALDI

DUBLÖR KULLANMAZDI

EŞİNE ÇOK AŞIKTI

UNUTULMAZ FİLMLERİ

SON PAYLAŞIMI

Cüneyt Arkın’ın sosyal medyadaki en son paylaşımı, 19 Haziran Babalar Günü’nde oğlu Kaan ile verdiği bu poz oldu.

‘GELİYORUM’ DEMİŞTİ

Cüneyt Arkın birçok filmde rol aldığı yakın dostu Fatma Girik’in 24 Ocak’taki ölümünden sonra adeta yıkılmıştı. Usta oyuncu “Bağıra bağıra ağlamak geliyor içimden. Baştan aşağı Anadolu’dur o. Fatmam bekle beni orada, geliyorum” demişti.

ERDOĞAN'DAN MESAJ

Cüneyt Arkın’ın ardından Türk Sineması’nın unutulmazları duygularını şöyle dile getirdi:

EMEL SAYIN: “Birkaç gün önce konuştuk Cüneyt ve eşiyle. O meşhur dövme sahnesini hatırladık. Şakalaşıp gülüştük. Herhangi bir rahatsızlığı yoktu. Duyunca çok sarsıldım.”

TÜRKAN ŞORAY

“Canım Cüneyt... Bundan sonra, yokluğunu bilmek, düşünmek, öyle acı ki… Seni sonsuza kadar kalbimde yaşatacağım.”

GÖNÜL YAZAR

“Kanatlarım vardı, uçuyordum, şimdi o kanatlarım kırıldı, ben nasıl uçacağım? Gözün arkada kalmasın; hep Betül’ün yanında olacağım.”

GÜLŞEN BUBİKOĞLU

“Sinemanın en güçlü aktörü, sağlığını bedel olarak ödediği, benim en yakışıklı partnerim. Ne kadar üzgünüm, anlatamam.”

EROL EVGİN

“Mimarlık öğrencisi olduğum yıllarda Kabataş’ta film çekiyordu. İzlemeye gittim, çok yakışıklıydı, güneş gibi ışık saçıyordu.”

HALUK BİLGİNER

“Türk Sineması’nın yiğit aktörü, büyük usta Cüneyt Arkın’ı kaybettik. Boğazlarımız düğümlü.”

HÜLYA KOÇYİĞİT

“Büyük bir çınarı daha kaybettik.”

FİLİZ AKIN

“Şoktayım, konuşamıyorum. O bizim dünyayı kurtaran cengaverimizdi!”

TÜRKER İNANOĞLU

“32 tane film çektik beraber. Kendini çok yıprattı. Türk Sineması’nda gelmiş geçmiş en iyi jöndü Cüneyt.”

SERDAR GÖKHAN

“Çok ince ve yufka yürekli bir insandı.”

AYLA ALGAN

“Alain Delon’dan daha iyi oyuncuydu. O kadar güzeldi ki. Hollywood’da onun gibi güzel adam yoktu.”