Türkiye'de üretilen peynir çeşitleri

Ezine’nin beyazı, Konya’nın küflü peyniri, Kars’ın gravyeri, Van’ın otlu peyniri... Yüzlerce çeşit üretimiyle Türkiye tam bir peynir cenneti. Ancak en çok tüketilen süt ürünlerinin başında gelen ve 50’den fazla ülkeye ihracatı yapılan peynirlerimizin pek azı Coğrafi İşaret almış durumda. İşte Türkiye’nin tescilli peynirleri...

Van otlu peyniri
Hazmı kolaylaştırıcı özelliğe sahip olan Van’ın otlu peyniri, bu nedenle sadece kahvaltıda değil, yemeklerden sonra da tüketiliyor. Genellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde, 25 çeşit bitki kullanılarak yapılan otlu peynirin, sofralarda farklı bir yeri bulunuyor.
Antep sıkma peyniri
Geleneksel yöntemlerle Gaziantep’in meralarında otlatılan küçükbaş hayvanların sütlerinden yapılır. Gaziantep’te ‘pişken’ ya da ‘kelle’ olarak da adlandırılır. Telemesi haşlanan, yarı sert, taze veya salamurada olgunlaştırılmış olarak üretilen ve tüketilen bir peynirdir.
Diyarbakır örgü peyniri
İlkbaharda sağılan koyunların sütüyle yapılan bu peynir, inek ve keçi sütlerinin karışımıyla da üretilebiliyor. Üretim tekniği kaşar peynirine benzese de kendine has aroması, krembeyaz rengi ve parlak görünümüyle farklılaşıyor. Saç örgüsü şeklinde satılan bu peynir ülkemizde en sevilen peynirler arasında.
Erzurum civil peyniri
Şekli nedeniyle ‘tel’ ya da ‘çeçil’ olarak da adlandırılan Civil peyniri, yağsız inek veya koyun sütünden yapılıyor. Civil peynir, başta Erzurum olmak üzere Ankara ve İstanbul’da da değişik marketlerde satışa sunuluyor. Yağsız olması nedeniyle, özellikle diyet uygulayanlar tarafından tercih ediliyor.

Edirne beyaz peyniri
Genellikle salamura ya da tenekelerde üretilen Edirne beyaz peyniri, Türkiye’nin hemen her yerinde tüketiliyor. Kendine has kokusu ve tadı olan bu peynir, gözeneksiz ve düz bir yapıya sahip.
Erzincan tulum peyniri
Geleneksel yöntemlerle koyun sütünden elde edilen Erzincan tulum peyniri, keçi ya da kuyun derisinden yapılan tulumlara konularak mağara ya da depolarda üç aydan bir yıla kadar bekletilerek yapılıyor.
Erzurum göğermiş peyniri
Daha çok yöre halkı tarafından tüketilen bu peynir, Erzurum civil peyniri ile aynı yöntemlerle yapılıyor. Ancak olgunlaştırma esnasında deri, metal ya da plastik materyallere bastırılarak mavi-yeşil bir küf ile kaplanması sağlanıyor.
Ezine peyniri
Türkiye’nin en lezzetli beyaz peynirleri arasında yer alan Ezine peynirinin en önemli özelliği, üretimde kullanılan sütün belirli bir bölgeden sağlanması. Kaliteli Ezine peyniri açık sarı renkte, orta sertlikte ve kırılgan olmayan bir yapıya sahip.
Kars kaşarı
32 farklı bileşenden oluşan bu peynir, bu özelliği ile diğer kaşarlardan ayrılıyor. Hayvanlar merada serbest yayılımda iken elde edilen sütlerden yapılıyor. Emek yoğun üretilen bu peyniri Alman bilim insanları ‘Dağ Kaşarı’ olarak tanımlamış.

Divle Obruğu tulum peyniri
Geleneksel üretim şekliyle günümüze kadar ulaşan bu tulum peyniri, adını olgunlaşma aşamasında yararlanılan Divle Obruğu’ndan alıyor. Keçi ya da kuzu derisinden hazırlanan tulumlara konulan peynir, olgunlaşması için 5 ila 6 ay boyunca Divle Obruğu’nda bekletiliyor. Burada kendine has bir küf florası oluşturan peynir, diğer tulum peynirleriyle farklılaşıyor.

Antakya sürkü (çökeleği)
Kırmızı acı biber, nane, kimyon, kişniş, karabiber, tarçın gibi baharatlarla tadı zenginleştirilen bu peynir, inek sütü ya da yayık altı ayranının kaynatılıp içine biber salçası, tuz ve zahter konulup yoğrulmasıyla elde ediliyor. Konik şekli ve turuncu rengiyle karakteristik bir yapıya sahip olan bu peynir, tuzlu, ekşi ve acı tatları bir arada barındırıyor.
Yozgat çanak peyniri
Yozgat’ta temmuz ve ağustos aylarında elde edilen sütle hazırlanan ve çanaklarda toprağa gömülen çanak peyniri, sonbahar aylarında topraktan çıkarılıyor ve kış mevsiminde tüketiliyor.
Antakya küflü sürkü (çökeleği)
Bölge halkı tarafından sevilerek tüketilen Antalya sürkü peynirinin küfle olgunlaştırılmasıyla elde ediliyor. Tüketilirken küflü kısmı ayrılıyor.
Malkara eski kaşar peyniri
Yöreye özgü yabani bitklerle beslenen koyun keçi ve ineklerin sütünden elde edilen Malkara eski kaşarı, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sine bile konu olmuş. Koyu saman sarısı renge, sert bir yapıya sahip olan peynir, kremamsı ve meyvemsi tadıyla peynirseverlerin favorileri arasında.

Sofraların baş tacı
A, C, D, E ve K vitaminlerini içeren peynir, mineraller açısından da oldukça zengin. Neredeyse her uzman düzenli olarak peynir tüketimini destekliyor. Özellikle çocukların gelişimi için gerekli olan kalsiyum ve potasyum açısından zengin olan peynirin ufak yaşlardan itibaren tüketilmesi gerekiyor.
Uzmanlar, kış mevsiminin yüzünü göstermesi, güneşin daha az görünmeye başlamasıyla birlikte özellikle yetişkin ve yaşlı bireylerin D vitamini ve kalsiyum yönünden zengin besinleri tüketmelerini tavsiye ediyor. Farklı tatlarının yanında sağlık için de oldukça faydalı olan peynir, yüksek besin değeri taşıyor.

Peynirin faydaları
- Kemikleri güçlenidirir:
Zengin bir kalsiyum deposu olan peynir, içerdiği B vitaminiyle kemik sağlığına katkı sağlar. Uzmanlar çocukların, anne adaylarının ve emzirme döneminde olan annelerin düzenli olarak doğal peynir tüketmelerini öneriyor.
- Diş çürüklerini önler:
Kalsiyum eksikliği birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir. Bunların başında ise diş çürümesi geliyor. Sağlıklı dişler için peynir mükemmel bir kalsiyum sağlayıcıdır.

- Kemik erimesini engeller:
Kemiklerin zamanla özelliklerini yitirerek kırılgan ve güçsüz hale gelmesiyle ortaya çıkan bir çeşit kemik hastalığı olan osteoporoz bütün iskeleti etkileyebiliyor. Özellikle yaşlı insanlarda görünen osteoporozun en büyük sebebi ise kalsiyum eksikliği. Peynir, osteoporoz hastalığının hem tedavisinde hem de hastalığın engellenmesine karşı çok etkili bir besin kaynağı.
- Kan basıncını azaltır:
Kolestrol ve kan basıncı kalp sağlığını tehdit eder. İçerdiği düşük sodyum ise kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olur. Bunun dışında peynirin içerdiği B vitamini, yüksek kan basıncının azaltılmasını sağlıyor.