‘GÖLÜ HAVZASIYLA BİRLİKTE KORUMALIYIZ’
Gölün bazı yerlerinde dip çamurunun, su kütlesi pelteleşmiş (müsilajlaşmış) mikro- makroskobik alglerle kaplı olduğuna dikkati çeken Dr. Kesici, şu uyarılarda bulundu:
“Bu tür oluşumlar su kaynaklarının beslenmesinde artan kayıplara yol açıp, su girişi dengesiz göllerde kirlilikle birlikte üst seviyeye çıkar. Gölün tarımsal üretim kirliliğinin çok şiddetli baskısı altında olması, sularda nitrat ve fosfat gibi besleyici tuzların aşırı artışına neden olmaktadır. Bunun sonucunda gölün suyu açık sarı-yeşilin farklı tonlarındaki renge dönüşmektedir. Bu tabakalaşma su sıcaklığıyla birlikte, ışık alglerin çoğalmasını hızlandırmaktadır. Görünen manzarada azot ve fosfor gibi tuzların göl içerisinde, bu bölgelerde homojen dağılımı, gölün bu kesimlerinde alg patlamasına neden olmaktadır.