Ümit Karan'ı futbol hayatından tanıyoruz. Ümit Karan'ın eşi Zeynep Karan ile olan büyük aşkını ve aslen nereli olduğunu ise çok azımız biliyoruz. Sizlere bugün Ümit Karan ve ailesini tanıtalım dedik. Herkes Ümit Karan'ı Berlin doğumlu olarak bilse de bakın aslen nereli? Ümit Karan, 1 Ekim 1976'da Berlin-Almanya'da doğdu. 18 yaşına kadar Berlin'de yaşayan Ümit Karan Türkiye'den bir kulübe transfer olunca anavatanına döndü. Ümit Karan Berlin doğumlu olsa da aslen Adanalı'dır. Nüfus kütüğünde Ümit Karan ve ailesi Adana Akkapı Mahallesi'ne kayıtlı görünüyor. Ümit Karan'ın büyük aşkının yani eşinin ismi Zeynep Karan. Ümit Karan ile karısı Zeynep Karan'ın şimdilik bir çocukları var. Oğullarının ismi Ümit Can Karan. Zeynep Karan'ın asıl mesleği reklamcılık. 2013 yılında Survivor'a katılan Ümit Karan aile özlemini yoğun olarak yaşamıştı. Eşi Zeynep Karan'a hayli düşkün olan Ümit Karan, onunla 2005 yılında evlenmişti. Peki tanışma hikayelerini bilmek ister misiniz? Ümit Karan'ın verdiği bir röportajdan aktaralım. - Aslında bunun çok eğlenceli bir hikayesi var. Önce Zeynep'in yakın bir arkadaşıyla tanıştım. * 2004'te İstanbul'da gece kulübü Laila'da Show TV'nin gecesine davetliydim orada yanıma geldi. * Sizden bir imza alabilir miyim? dedi. İmzaladım. Tam gidiyordu. Pat diye, Bir arkadaşım var onu seninle evlendireceğim dedi. * Fazla ciddiye almadım ama telefon numaramı verdim. Sempatik bir kızdı. Sonra araya bayağı bir zaman girdi. Denk getiremedik, görüşemedik. Ama her telefon konuşmamızda Mutlaka buluşmamız lazım, seni evleneceğin kızla tanıştıracağım diyor. * Üç-dört ay sonra bir gün yine telefonlaştık. Hadi bak biz Bebek'teyiz gel. Evleneceğin kız da yanımda dedi. Hiç ciddiye almıyorum. Tabii tabii, evleneceğim kız, diyorum. Çünkü evlenmek aklımın köşesinde bile yok. Bebek Koru Kahve'ye gittim. Gidiş o gidiş. * İlk görüşte aşk! Hiç belli etmedim ama Evet ben bu kızla evleneceğim hissi geldi kalbimin ve beynimin orta yerine oturdu. * Onda da aynı şey olmuş. Ama ilk konuşmamızda biraz sürtüştük. Onu gördüğüm anda hissettiğim o şey iki hafta etkisini hiç kaybetmeyince bizi tanıştıran kişiden Zeynep'in telefonunu istemeye karar verdim. Ve Nasılsın diye mesaj attım. * Futbolculara karşı birazönyargım vardır. Çapkın ve gereksiz insanlar olduğunu düşünürdüm. Kitap okumazlar falan...Bir daha görüşebileceğimizi hiç düşünmüyordum. Bir ay sonra evlenme teklif etti, sekiz ay sonra evlendik. Aslında hiç benzemiyoruz ama aynıyız. Garip bir durum. Çok iyi anlaşabiliyoruz. * Zeynep’e bir şeyi çok fazla anlatmama gerek yok. O hemen anlıyor. Düşünce tarzlarımız çok benziyor. Kel alaka konulara aynı yorumları getirebiliyoruz. Zevklerimiz de çok farklı değil. O belki spora, ben belki kitaba çok düşkün değilim. Ama hayattan keyif alma biçimimiz aynı. Güzel yemek yemeyi severiz, doğaya düşkünüz. Ben kebap seviyorum. Zeynep İtalyan yemeği. Ama ikimiz de şarabımızı içeriz.Zeynep’e bir şeyi çok fazla anlatmama gerek yok. O hemen anlıyor. Düşünce tarzlarımız çok benziyor. Kel alaka konulara aynı yorumları getirebiliyoruz. Zevklerimiz de çok farklı değil. O belki spora, ben belki kitaba çok düşkün değilim. Ama hayattan keyif alma biçimimiz aynı. Güzel yemek yemeyi severiz, doğaya düşkünüz. Ben kebap seviyorum. Zeynep İtalyan yemeği. Ama ikimiz de şarabımızı içeriz. * Ailemin bir ithalat-ihracat dükkanı vardı. Türkiye’den getirdiğimiz incik, boncuk, çaydanlık, kaset gibi şeyleri satardık. Sonra alışveriş yapıp para vermeyen akrabalar yüzünden battık. * Neyse bir gün dükkanın önünde top oynuyorum. Beş yaşındayım. Bir Alman gelip benimle konuşmaya başladı. Antrenör olduğunu, stilimi çok beğendiğini, çalıştırmak istediğini söyledi. * Futbol okuluna yazıldım. Babam da antrenördü zaten. Futbolla birlikte eğitimime devam ettim. Lise bitti. Kulüplerden teklif gelmeye başladı. Türkiye'den Gençlerbirliği takımından çağırdılar. Anlaştık ve Türkiye'ye geldim. * 19 yıl Almanya'da yaşadım. Geldiğimde iki kültür arasında kaldım. İlk yıllar sürekli dönmeyi düşündüm. Dört-beş yıl sonra alışabildim. Almanya’da futbol oynamak çok rahat. Özel hayatına kimse karışmaz. En önemlisi daha özgürsünüz, küçük büyük ayrımı yok. Burada resmen ast üst ilişkisi vardı.