Türk Sineması'nın usta oyuncusu Münir Özkul 5 Ocak'ta 93 yaşında, İstanbul Cihangir'deki mütevazı evinde öldü. 2006 yılından beri yatağa bağımlıydı. Kendisinden 27 yaş küçük olan dördüncü eşi 66 yaşındaki Umman Özkul, ustaya büyük bir aşk ve vefayla baktı. Umman Özkul ''AŞKIMI YAŞATMAK İÇİN 11 YIL AŞKLA UĞRAŞTIM'' diyor * Acınız büyük…. 40 yıllık eşimi, kendimi, aşkımı, gençliğimi, sevdiğimi kaybettim. Bizimki büyük bir aşk hikayesiydi. Öldüğünü kabullenemiyorum. Başsağlığı dileği aldığım zaman içim cız ediyor, sanki bir başkasından bahsediyorlar. Benim bu ölümü kabul etmem bayağı bir zaman alacak. * Uzun bir hastalık dönemini birlikte yaşadınız. Herkes sizin büyük vefanızı konuşuyor….Vefadan öte büyük bir saygıydı o. Şu aralar ablam da çok rahatsız. Her şey üst üste geldi. Münir ile son dönemde ruhen baş başa kalamadık. En çok buna üzülüyorum. Münir’i eş, baba, abi, evlat gibi sevdim. İşte onun için de yatağa bağımlı geçen 11 yılda yaptığım hiçbir şey bana yük değildi. Bir kez bile isyan etmedim, bir kez bile bıkkınlık gelmedi. Aşkla yaptım. * Ne büyük bir aşk bu… Evliliğimiz 40 yıllıktı. Aramızda 27 yaş vardı. Ama bu hiç sorun olmadı. Münir’e ilk görüşte aşık olmuştum. O bana daha sonra aşık oldu. Ben yatağa bağımlı olsaydım, eminim o bana çok daha iyi bakardı. Münir mükemmeldi. Benden önceki üç eşiyle de çok iyi anlaşmıştı. Eski eşlerine büyük değer verirdi. Hiçbir eşi için kötü laf söylemezdi. Bu uzun hastalık sürecinde hepsi üzerlerine düşen görevi yaptı. Bu yolu tek başıma yürümedim. Münir’e aşık son kadın bendim. Aşkımı yaşatmak için de aşkla uğraştım. * Son saatler zor olsa gerek… Çok zordu. Dilerim ki hiç bir aşık bunu yaşamaz. Onu artık kaybedeceğimi anladım. Güner’i (Münir Özkul’un Suna Selen’den olan kızı) çağırdım. Zaten evi bize çok yakın. Koştu geldi. Yanağımı Münir’in yanağına dayadım. Güner de elini tuttu. Sonra melek gibi uçtu. Öyle yatalak kalsın, yeter ki benim olsun düşüncem belki size bencil gelebilir. Tek tesellim; 11 yıldır süren acıları nihayet bitti. * Münir Özkul’un ilk üç evliliğinden üç çocuğu var. ‘Keşke ben de bir çocuk yapsaydım’ demiyor musunuz? Münirciğimle olmak, sevgisini çocukla paylaşmamak ve onu daha yoğun yaşamak için doğurmadım. Münir benim için çocuktan da, her şeyden de daha önemliydi. Zaten çocukları vardı Münirimin. Bu da şu anlama geliyor: Onun çocukları benim çocuklarım. Çünkü onun parçası o çocuklar. Kendi gitti çocuklarını bıraktı bana. Onları çok seviyorum. Onlar benim öz çocuğum gibiler. İyi ki de varlar. * Münir Özkul ne miras bıraktı? Para pul bıraksa belki bu kadar mutlu olmazdım. O bana canından parçalar bıraktı: Güner, Ferdi ve Hayriye. Biz evlendiğimizde Güner küçüktü. Güner’i evlat gibi sevdim. Hayrişi kardeşim olarak görüyorum. Bir de Ferdi var Kanada’da. O da ablasının evladı gibi. * Maddi durumunuz nasıldı?Hiçbir sıkıntımız yoktu. Tabii benim de bir mesleğim yok. Üniversite falan bitirmedim. Liseyi dışarıdan bitirdim. Münir’in asistanı olarak bir şeyler yaptım. İyi ki de yapmışım. Ondan çok şey öğrendim. Bundan sonra Cihangir’deki evimizde Münir’in anılarıyla yaşayacağım. * Nasıl tanışmıştınız? Münir Özkul aile dostumuzdu. Halamın Bakırköy Halkevi’nden arkadaşıydı. Kız kardeşimin düğününe çağırmıştık. Hatta o ara biriyle evlilik düşünüyormuş. Şovu vardı. Bittikten sonra dönüşte uğramıştı. Görüş o görüş. 10 Ekim 1978’de başladı aşk ve hala sürüyor. Evlendiğimizde Münir 53 ben 26 yaşındaydım. İlk ve son eşim, ilk ve son aşkım Münir oldu. Bundan da büyük gurur duydum. * Eşinizi nasıl tarif edersiniz? Duygusal, merhametli, hissi, vefalı. Kadına çok saygılıydı. Hababam’daki ‘Mahmut Hoca’ gibiydi. Hayata hep pozitif bakardı. Sevgisi ile herkesi mutlu ederdi. Gençlerle bir arada olmaktan çok mutlu olurdu. Gençlerin Münir’i bu derece sahiplenmesi bizim için işte bundan çok önemli. Kendini ‘Huysuz’ diye tarif ederdi. Bence değildi. Bütün yıldızlar gibi egosantrik tarafları vardır. Ruh hali inişli çıkışlıydı. Hepimiz öyle değil miyiz? Eski eşleri için ‘Hepsinin benim üzerimde emeği var’ derdi. Bana daha yakın oldu. Bizimki büyük bir aşktı. * Münir Özkul’un ikinci eşi oyuncu Suna Selen ile cenazedeki dayanışmanızdan çok etkilendik… Münir’in dokunduğu herkesi seviyorum ben. Münirciğimin çocuklarından, damadına kadar hepsi benim için değerlidir. Suna Hanım da öyle. Sevgi karşılıklıdır. Onlar bana kıymet verdi, ben de onlara. Biz büyük bir aileyiz. Münir’in ‘Neşeli Günler’ filmindeki birbirine bağlı ailesi gibiyiz. Evimiz şimdi ıssız kaldı. Ama Münir’in ruhuyla ısıtacağım orayı. Münir’i ve evimizi asla terk etmeyeceğim.