Giriş
Ünlü oyuncudan samimi itiraflar: Aşk, insana kendini kaybettirebilir sevgi daha değerli
Kanal D’nin yeni dizisi ‘Eşref Rüya’da Irmak rolüyle seyirci karşısına çıkan ve oyunculuğuyla kendine hayran bırakan Ceren Benderlioğlu, Posta Gazetesi'nden Oya Çınar'a merak edilenleri anlattı.
Çok yönlü, yetenekli, hazır cevap ve net biri. Uzun süre profesyonel olarak basketbol oynamış, hâlâ spor hayatının önemli bir parçası ama “Oyunculuk çocukluk hayalimdi, hep hayalini kurduğum yerdeyim” diyor. Ceren Benderlioğlu, Kanal D’nin yeni dizisi ‘Eşref Rüya’da Irmak rolüyle seyirciye epey sürpriz yaşatacak gibi görünüyor. Sohbetimize buyurun…
Ceren, hem fiziksel hem de tavır olarak doğu batı sentezi gibi buluyorum seni ve çok güzelsin. Bu güzellik soydan mı?
Teşekkür ederim. Aslen İstanbulluyum aslında. Annem ve babam İstanbul doğumlu ama annem Karadenizli, dil bilen Hemşinlilerden. Babam İran Azerisi. Zamanında Kars’a gelmişler. Oradan İstanbul’a geçmişler. Büyük babam tam bir İstanbul beyefendisiymiş. Kültür olarak çok güzel yetiştirildik. Biz İzmir’e gittiğimiz zaman da nasıl giyinmemiz gerektiğini bilirdik. Büyüğümüzün yanına gittiğimiz zaman da nasıl oturmamız gerektiğini bilirdik. Eksiklikler olsa da çocukluğumuza dair, bir aile sıcaklığıyla büyüdük.
Dünya görüşünü, yaşam kültürünü batılı mı buluyorsun yoksa ‘yurdum insanıyım’ mı dersin?
Ben Türk’üm. Türkçüyüm. Köküme çok bağlıyım ama yeniliğe de çok açığım. Hem gelenekleri hem de modernleşmeyi çok seviyorum. Her zaman gelişimden yanayım.
HEMEN SAMİMİ OLMAM İNSANLARI ANALİZ EDERİM
Cihan Nacar’ın doğum gününde yaptığın dansa bayıldım. Profesyonel dans eğitimin var mı yoksa genetik yatkınlık mı?
Teşekkür ederim. O kadar enteresan bir geceydi ki. Çok eğlenceliydi. Ben spor kökenliyim, profesyonel bir dans eğitimim yok ama hayat da bir dans aslına bakarsan. Birini görürsün ve onunla nasıl dans edeceğine karar verirsin ya... Hayatın geneline de ben böyle bakıyorum.
O gün enerjin o kadar yüksek ve güzeldi ki. Güvenli alanında hissettiğin için mi öyleydin yoksa hep mi öylesin?
Güvenli alanımda olduğum için. Oradaki arkadaşlarımın hepsi senelerdir arkadaşım. Normalde ben mesafeli ve dikkatliyimdir.
Duvarlı biri misin?
Öyle demeyeyim ama ben çok analiz ederim insanları. Kendimi bir ortama adapte etmem uzun zamanımı alır. İnsanlarla hemen samimi olmayı sevmem.
NATO MERMER NATO KAFAYIM HİSLERİME ÇOK GÜVENİRİM
Seni biri yönlendirmeye çalışırsa yaklaşımın ne olur?
Nato mermer, nato kafayımdır ben. Kendi hislerime çok güvenirim. İlk düşüncem neyse o doğru çıkar hep. O yüzden çok akıl almam zaten. Yönlendirmeye gelemem.
‘Eşref Rüya’ aşkı, ihaneti ve sadakati sorguluyor. Gerçek hayatta aşkın ve sadakatin uzun süre bir arada barınmadığını düşünüyor çoğu kişi. Sen nasıl bakıyorsun?
Herkesin bir şirazesi olmalı bence ya. Karakteri oturmamış ve ne istediğini bilmeyen insanlar için böyle olabilir ama bunu genele mal etmeyi doğru bulmuyorum. Bir araba kullandığını düşün. Kendi şeridinde gitmezsen, aynaları kontrol etmezsen o araba illa kaza yapar. Her şey biraz böyle.
Bazıları evliliği kariyerinin önünde engel gibi görüyor. Senin böyle bir öncelik sıralaman var mı?
Evlilik bir tercih. Kim nasıl bir tercihte bulunuyorsa ben ona saygı duyarım. Kimin nereye gideceğini, nasıl ve ne sürede gideceğini bence biz değil yol belirliyor. Hayatta hiçbir şey için acelem yok benim. Evliliğimi de hiç böyle değerlendirmedim. Ben sac ayakları sağlam bir yerde ilerlemek istiyorum. Halimden çok memnunum.
ARADA BİRBİRİMİZİ YERİZ AMA GÜZEL YERİZ
Hâlâ çok aşık mısın?
Kocamı çok seviyorum. Ben aşkı sevmem. Aşk çok kimyasal bir dürtü gibi geliyor bana. Çok hata yaptırabilen bir duygu. Ben kocamın gözündeki ışığı sevdim. Olgunluğunu sevdim. Onun gözünün içindeki sadakati sevdim. Ve bence sevmek aşktan çok daha büyük bir şey.
Aradaki farkı nasıl açıklıyorsun?
Sevmek kendinden çıktığın ama kendinden de vazgeçmediğin, kendini de onu da unutmadan yaşadığın bir duygu. Onun da sınırlarına girmediğin bir yerdir. Ama aşkta kendini kaybedersin. Sanki kanına başkasının kanı karışıyor ve sen hayatı şaşırıyorsun. Ha ben kocama çok aşık oldum ama şu an çok seviyorum onu ve bunu daha sağlıklı buluyorum.
Çatışmalar, kavgalar olmuyor mu hiç?
Olmaz mı! Arada birbirimizi yiyoruz ama çok güzel yiyoruz.
KOCAMIN GÖZÜ KENDİNE ASILAN BİR KADINI GÖRMEZ
Kıskanç bir sevgili misin yoksa sonsuz özgür alan tanır mısın?
Sonsuz özgür alan tanımam. Kıskancımdır ama neyi, niye kıskandığın da önemli. Gereksiz kıskançlıklar yapmam.
Aynı masada biri eşine asılsa tepkin ne olur?
Benim kocamın gözü onları görmez. Görme ihtimali yoktur diye tahmin ediyorum çünkü ne de olsa bir tarafım Karadenizli. (Gülüyor) Şaka bir yana. 17 senedir birlikteyiz, çok şükür. O tip şeyleri görme ihtimalini kendisi bile düşünmüyordur eminim ki.
YARIN KIYAMET KOPACAĞINI BİLSEM KİMSEYE SÖYLEMEM
Sende olmayan başkasında görünce çok hayran olduğun bir özellik?
Susmak.
Yarın kıyamet kopacağını bilsen bugün ne yaparsın?
Edebileceğim tüm duaları eder, son şıkları doldururum. (Gülüyor) Kimseyi arayıp ‘yarın kıyamet kopuyor’ diyerek huzursuz etmem.
Uçmak gibi üstün bir yeteneğin olsa şu an uçup konacağın yer neresi olurdu?
Anıtkabir.
IRMAK’IN EKSİKLİĞİNİ YAŞADIĞI ÇOK ŞEY VAR
Üst üste güzel projelerle çıktın karşımıza. Şimdi de ‘Eşref Rüya’da Irmak rolündesin. Irmak’ın çok sürprizi çıkacak sanki ileride…
Irmak kendi içinde dramları olan, yetim büyümüş bir genç kadın. Stratejik düşünme becerileri olsa da eksikliğini yaşadığı çok şey var. Geçmişini, yürüdüğü yolları gördükçe Irmak’ı sevecek bence seyirci. Güvenli alanını korumaya çalışıyor. Çok zarar görmüş ve artık zarar görmek istemiyor. Bir yandan kardeşlerini de korumaya çalışıyor.
AKIL VERMEK YERİNE DESTEK VERİRİM
‘Akışa kapılmayan, akışı yönlendiren bir kadın’ diye tarif etmişsin Irmak’ı. Ceren bu konuda nasıl?
Ben de öyleyimdir. Hayatın düzgün ilerlemesi için evde de tüm eksiklikleri, tüm detayları hallederim. Emir’e de Nur’a da öyleyim. Hayatlarını kolaylaştırırım. Bir şeyi başkasına yaptıracağıma kendim halletmeyi severim. Tez canlıyımdır.
Yorucu olmuyor mu bu?
Tabii ki yorucu ama Allah da bana böyle bir meziyet vermiş. (Gülüyor) Birinin halledemediği bir şeyi halledememesini oturup izleyemem. Ha ama kimsenin işine de karışmam. O ayrı.
Nasıl mesela?
Yani mesela ‘şuraya gitme, şunu yapma’ demem sana. Çünkü o kapıda kiminle karşılaşacağını bilemeyiz. Seni korumak için gideceğin yoldan döndürmeye çalışmam. Bir iş kuracaksın diyelim. Fikrimi soruyorsun. Asla yönlendirme yapmam. Akıl vermek yerine varsa bir isteğin destek olmayı tercih ederim sadece.